Sevgi Olsun Taştan Olsun

136 17 18
                                    

Sabah gözümü açtığımda bütün tanıdıklarım toplanmış başucumdaydı. Aniden soğuk bir su ile tamamen uyandırıldım. " Hassiktir üstüm ıslandı çok soğukmuş." Etrafa daha detaylı baktım ve elinde kırmızı vileda kovası tutan dazaiyi gördüm. "Ulan piç kurusu-" tam küfürlerimi saydıracakken Atsushi'nin de kenarda olduğunu gördüm. "Noldu sabah sabah bu ne hal?" Dazai ve Chuuya'ya baktım "Evime nası girdiniz be amk dün akşam ben kilitleyip yatmıştım." Dazai birden gülmeye başladı Chuuya da kafasına bir tokat vurarak sersemletti. Sonra Atsushi konuşmaya başladı. "Sen evine gideceksin demiştin de. Şey nasıl desem. Sen eve gitmemişsin." Kaşlarımı çatıp yüzümü buruşturdum. "Ne demek eve gitmemişim. Anahtarı kapıya sokup girdiğimi hatırlıyorum ben ama." Dazai daha çok gülmeye başlamıştı ve konuşmak için derin nefes aldı. " La sen eve gitmemişsin ki." Bunun bir şaka olduğunu düşündüm. Chuuya'ya baktım. "Abi sabah sabah noldu sen anlat" dedim. Derin bir iç çekti. " Sen gece Atsushi'nin kapısına mı dayandın?" Biraz düşündüm sonra onayladım. "He gitmiştim noldu?" Şakaklarını ovuşturdu. " Sen apartmandan çıkmadan önce sızmışsın. Apartmana giren bir kadın da dilenci sanmış seni zabıta polis ne varsa aramış. Seni nezaretten topladık." Atsushiye baktım. Baya utanmış gibiydi.

"Tahmin ettiğiniz gibi değil. Zaten Akutagawa içeri girmedi. Biz bir şey cidden yapmadık." Dazai daha çok gülüyordu. "Akutagawa ulan hayatında ilk defa sevisecekti adam reddedilmiş." O sıra utandım. "Çarap çanağını siktiğim." Atsushi'ye baktığımda o da baya utanmış gözüküyordu fakat bir şey demedi.

Üzerime dökülen suyun dağdan gelen su gibi yol bulduğunu ve bir şekilde aşağılara kadar ulaştığını fark edince Dazai'ye baktım "Lan kıyafetlerim nerde" Dazai sırıtmaya devam etti "Ya kanka bende kıyafet kalmamış da ödünç aldım." dedi. Tam bağırıp sövecekken Atsushi  konuyu değiştirmek için çiçek buketi uzattı "Ya üzgünüm komşum ben sana öyle sert tepki verince ve de sen orda sızınca aramış polisi bir şey var diye özür dilerim." Bir anda tüm sinirim kayboldu ve yüzüme mallık gülümsemesi yayıldı. Elindeki çiçeği aldım ve kokladım "Ya yok bir şey benim salaklık işte kapına dayanmışım rezil olmuşsundur. Çiçekler de çok güzel kokuyor bu arada." Bana gülümsedi "Papatyalar ve melisa falan var." Amınakoyduğumun Dazaisi anıra anıra gükmeye başladı "Kaynat kaynat iç sinir strese iyi gelir." Tam kalkıp dövecekken üstümde kıyafet olmadığını fark ettim fakat Atsushi benim yerime elimdeki çiçekleri alıp Dazai'nin kafasına birkaç kere vurdu. Chuuya'ya baktım ve eli ile yüzünü ovuşturmaya başladı gözlerini sakladı. Dazai'nin rezil rüsva hareketlerine o da dayanamıyordu. "Dazai kalk gildelim yeterince rezil ettin beni." 

Onlar kalkıp gittikten sonra Atsushi ile yalnız kaldık. "Dükkanını açmadın mı bugün?" siye sordum. Başını salladı "Açmadım."

Konuşacak başka konu bulamadım ve Bimden sırf indirimli olduğu için aldığım çiçeklere baktım "Ya ben bunların özelliklerini bilmiyorum da nasıl besleyim ne yapayım?" diye ortaya sordum. Aslında yalandı beslemeyecektim bile. Ben bile zor besleniyorum günde 1 öğün yiyorum. Dilenci bile benden daha iyi beslenirken çiçekleri mi beslicektim. Heyecanla bana baktı. "Bitkilerin çok güzel bir detaylı bakayım ona göre bir şeyler söyleyim sana." dedi. Çiçeklerin yanına gidip eline aldı ben de onu izlemeye başladım. "Bak şimdi bu orkide. Yazın bunu haftada 1 sula en azından. Bak kurumaya başlamış kötü olmadan sula. Güneşten uzak tut nemi de çok sever bunlar." dedi. Yanıma kadar getirdi ve çiçeği eğdi. "Şu gövdesine de vazelin sürebilirsin bak kendine getirir bitkiyi." Tam açıklama yapmaya devam ederken toprağı üstüme döktü ve telaşlandı "Ay çok özür dilerim ya". Ağzıma giren toprağı tükürmeye çalıştım " Yok ya sorun falan bişi olmadı." Islak mendil ile üstümü silmeye calıştı. "Ya çok özür dilerim ya her tarafın toprak oldu." Ofladım "Ben duşa gireyim ya böyle olmaz" dedim. Bana baktı ve "Tamam o zaman ben artık gideyim." dedi. Gel banyoya benimle günüm güzelleşsin diyemediğimden başımı salladım ve gidişini izledim. Gittikten sonra orkide ile bakıştım "Ulan sayende çocuk kaçtı toprağını üstüme atmanın sırası mıydı?" diye sordum. Sanırım acilen psikoloji bölümünden randevu almam gerek olduğunu fark ettim ve banyoya doğru gittim.

Hadi gene iyisiniz acilde beklerken canım sıkıldı yoksa avcunuzu yalardınız siz (600 kelime olmus kısa diyen olursa miniğine de baksin yarıstıralim hangimizinki uzun)

otçuluk da zor iş abi-Shin SoukokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin