Kıyamıyorum Sana

242 32 17
                                    

Beyaz kedinin verdiği ot sayısı piyasaya göre pahalıydı. Ya değersizdi ki ben bu kadar güzel otların pahalı olmamasını anlayamıyordum.

İçlerinden bir tanesi beyaz kediden gelen kokulara benziyordu. Ya sürekli cebinde taşıyor, ya da sürekli bunu içiyordu. Açıkçası beyaz kedinin de ot içmesini desteklemiyordum.

Eğer Dünya üzerindeki otları yakabilseydim ekmek teknemi kaybetsem bile onun içmemesi için karagümrüğü bile yakardım.

Elimdeki beyaz ota tekrar baktım. Kokusunu duydukça tiksindim. Zararlarını bilmiyordum ama baktıkça midem bulandı. Gözümün önündeki beyazlığın kokusu için tablasının olduğu yerden tırnağım ile koparttım. Ufak bir kavanoza koydum.

Karar vermiştim. O beyaz şeyi buluşacağımız zaman ona vermeyecektim. Belki onun yerine haşhaş götürebilirdim.

Bunları düşünürken saat çoktan 1 olmuştu. Torbalarımı toparlayıp evden çıktım sokağın başına vardığım zaman soluklandım.

Karşımdan geçen gölgeleri tanımaya çalıştım. Gelenler Chuuya ile Dazaiydi. Dazai büyük bir ihtimalle gene sarhoştu ve Chuuya'dan destek alarak yürüyordu. Önüme kadar geldiklerinde durdum ve torbayı onlara verdim.

Müşterilerim yarım saat aralıklarla geldiğinden dolayı saat ikiyi geçmeye başlamıştı.

Saat ise üçe geldiğinde çoktan evimin yolunu tuttum. Ne kadar bu saatte yazmak istemesem de dayanamayıp Chuuya'ya yazdım.

anam bile bu kadar sahip çıkmadı

Siz:
Chuuya abi
bu saatte rahatsız ediyorum ama
kusura bakma
sadece bir şey soracağım
sadece bie şey değil de birkaç şey diyelim
(İletildi 3.18)
(Görüldü 3.48)

anam bile bu kadar sahip çıkmadı:
Gecenin vakti rüyanda gördün sanırım ama
Sor bakalım
Gece gece kafanı neler kurcalamış

Siz:
Torbacının sevgilisi olur mu?
Olur ise cennet güzeli birisi ona dönüp bakar mı?
Her şey filmlerdeki gibi toz pembe aşklar mı?
(İletildi 4.22)

otçuluk da zor iş abi-Shin SoukokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin