Başlangıçlar.

1.1K 55 8
                                    

"Gündüzlerimde, gecelerinde,
ellerimde, gözlerimde,
yüreğimde ve kafamdasın."
-Nazım Hikmet

#Seyran:
Bütün gün boyunca gezmediğimiz emlakçı ve ev kalmamıştı, içime sinmiyordu hiçbiri. Ya çok lüksler, ya da çok göze batan.
" Ferit galiba biz ev bulamayacağız." dedim üzülerek.
"Bulacağız karıcım sen dert etme."
" her yeri gezdik bir tane bile ev yok ama."
"Canımın içi sen rahat ol diyorum sana, bana bırak."
"tamam, güveniyorum sana."
"ha şöyle gül bakalım."

#Ferit
Bana güven bulacağız dedim ama gerçekten de güzel ev yoktu.
En son aklıma Emrah geldi,
"Abi, Emrah hâla emlakçı mı?"
"Evet, ona mı gidiyoruz yoksa?"
"Bulsa bulsa o bulur."
Emrah benim çok eskiden beri tanıdığım yakın arkadaşımdı. Genelde ev lazım olunca direkt Emraha giderdim. Çapkınlık için giden ben bu sefer kendi evimi bulmak için gidecektim.
"Abi, Emrah bi pot kırmaz beni rezil etmez dimi?" diyerek abidinin kulağına fısıldadım
"Valla bilemiyorum Ferit, yapar mı yapar, zevzek herifin teki."
"İnşallah yapmaz."
"siz ne konuşuyorsunuz öyle fısır fısır, şimdiden başladıysanız yandık valla."
"Şey ya hiç, eşyalarını alalım mı dedim abiye o kadar ya sende yani Seyran günahımızı alma."
"İnşallah Ferit."
"Ne inşallah maşallah Seyro yanında ne halt karıştırabilirim?"
" Ha olmasam karıştırcaksın!"
"Haydaaa ben öyle bir şey mi dedim şimdi."
"Tamam yok bir şey Ferit nereye gidiyorsak gidelim artık."
"Görüyorsun dimi Abi, canımı okuyor dediğimde inanmamıştın."
"Ferit kendi ayağına sıkıyorsun Ferit."
"Aynen öyle Abidin abicim, demek canını okuyorum biz görüşürüz seninle."
" Görüşelim buda iyice yanlış bir şey söyleyen çocuğuna eve gidince sana biliyorum diye tehdit eden annelere benzedi."
"Ben gösteririm sana tehdit eden anneyi."
diyip kolumu fena cimcikledi.
"Aağh napiyosun ya şiddete girer vallahi darp raporu alırım."
"Al, banane, sen ne kadar çok konuşur oldun ya sus azıcık."
"Sustum."
Yol böyle susarak geçmedi tabiki full yol boyu dediklerimi yanlış anlayan ve tersleyen Seyran vardı. En sonunda Emrah'ın yanına geldik.

#Emrah
Tanıdık bi araba korna çalarak dükkanın önüne gelmişti.
"Ferit lan bu"
İçeriye girmişlerdi,
"Ooo Feriitt beeey ne zamandır sizi ve Abidin beyi göremiyorduk."
Ferit beni kendine çekip sarıldı. Sarılırken de kulağıma,
"Pot kırayım deme, Karımla geldim."
"Hoşgeldiniz ya üniversiteden beri göremiyorum seni."
"Ya yaa bende özledim seni. Tanıştırayım bu arada Karım Seyran."
"Hoşgeldin Yenge. " deyip elimi uzattım fakat Seyran elimi havada bırakmıştı.
Buda feritin gülmesini neden olmuştu.
"Emrah biz ev bakıyoruz kardeşim, bize elindeki en güzel evleri göster."
"Ev diyince aklına hep ben gelirdim zaten" diyip, kırdığım potun farkında olmadan kahkaha atmaya başladım, fakat Ferit, Abidin ve Yenge gülmüyordu.
"Noldu ya?"

#Seyran;
"Ev denince akla ilk ben gelirdim derken?"
Sorumla afallamış gibiylerdi.
"E işimizin ustasıyız kime en iyi emlakçı diye sorsanız Emrah der ondan şey ettim yani."
"Aynen karıcım Emrah işinde iyidir." Dedi hızlıca Ferit.
"Anladım peki."
"Hadi o zaman ilk evden başlayalım." dedi emlakçı bozuntusu.
Ferit, Emrah denen adamın koluna girdi.
"Siz önden abidin ile gidin bizde biraz mubabbet edelim kardeşimle."
"İyi tamam."
"Gel Seyran biz gidelim." dedi Abidin abi.

#Ferit:
Seyran ve Abidin biraz uzaklaşınca,
"Lan mal iyiki pot kırma dedik dakika bir gol bir anasını satayım."
"Unuttum Ferit ne bileyim ya yengede cımbızla çeker gibi hemen sordu ama iyi toparladım hakkımı yeme."
"Ben bi yediririm şimdi sana! tabiki toparlayacaksın lan yuvamı mı dağıtmak istiyorsun? Yol boyu konuştuğunu duymayayım sakın."
"Ya soru sorarsa?"
"İki kere düşün cevap ver o zaman angut!"

#Seyran:
"Feriit! Hadi ama biraz hızlı bu gidişle geceyi Abidin abinin mavi koltuğunda geçireceksin gibi duruyor." demem ile Ferit koşarak yanıma geldi ve koluma girdi.
"Seyrom deme öyle, korktum vallahi şakandan."
"Şaka olduğunu kim söyledi ki?"
"Gaddarsın,"
"Fikrimi değiştirmiştim koltukta yatmaman için şimdi bi vazgeçesim geldi."
"O vazgeçesin gitsin bidaha gelmesin."
"ahahaha ne korktun ya canım seni kokumdan mahrum bırakmam merak etme."
"Bırakma Seyranım lütfen."
Gülüşerek geçtik arabaya. Yol boyu ben Emrah'a sorular sordum o da geçiştirerek cevapladı, 4 ev gezdik hiçbirini beğenmedik.
"Buda sonuncu ev Ferit" dedi Emrah.
Kapıdan girer girmez ikimizde birbirimize baktık,
"Aynı şeyi düşünüyoruzdur umarım?"
"Bence aynı şeyi düşünüyoruz."
"Aşkım bu evin yatak odası ne kadar geniş ve yatağı da var onu diyorsun dimi?" Dedi Ferit.
"Ne kadar salaksın ya, aklın fikrin oralardan hiç çıkmıyor. Evi diyorum ben?"
"Ha yine yanlış alarm, ev güzel."
"Bencede çok güzel, manzarası da harika ve geniş, mükemmel ya tutalım bu evi."
"Hay hayyy."
Ferit, Emrah ile konuştu ve evi tuttuk. Yeni evimiz ve yeni başlangıçlar.
Abidin abi evine gitti, eşyalarını topladı, kaç gündür evinde kalıyorduk sonuçta, hem Ferit yalnız kalmasını istemiyordu. İhsanlıların her an ne yapacağı belli olmaz. Bizde Ferit ile beraber eşya bakmaya gittik. Oturma odası için Televizyon, koltuk takımı, sehpalar... Mutfak için şimdilik kaşık, çatal, bardak, tabak ve bir tane yemek masası aldık. Yatak odasında yatak vardı fakat nevresimlerinde yatamazdık bu yüzden yastıklar ve yorgan için yeni nevresim takımları aldık ve bir küçük süs birde küçük halı aldık. Ferit bir tanede masa almıştı,
"Odamıza koyarız." dedi, göz kırparak.
Eve gitmeden önce, makarna, salata için sebzeler ve yoğurt aldık, Ferit dışarıdan sipariş edeckti bugün için fakat yarın için evimde yemek yapabilirdim.
Neredeyse çoğu eşyayı almıştık, süsler kalmıştı bir tek. Abidin abi eve geçtiğine dair mesaj attığı için bizde eve döndük.
Eve gelir gelmez her şeyi yerleştirdik.
"Ay bence bugünlük yeter çok yorulduk yatalım artık?"
"Bencede saat gecenin 3'ü."
"Seyran sen geç yat ben, Abinin yatağını hazırlarım."
"Tamam gelirsin o zaman."

#Ferit;
"Abiiii!!"
"Ne bağırıyon lan sağır mı var karşında?!"
"Ay çok özür dilerim, bi anlık çıktı."
"Noldu?"
"Abi diyorum, sence diyorum, gelmiş midir zamanı?"
derken gözlerim ile işaret yapıyordum.
"Neyin zamanı lan?"
"Abi işte anla uğraştırma beni, şey varya şey."
"Ney?"
"İlla söylettircen ha! anla işte Seyran ve ben-"
"Oha Ferit oha, bana mı soruyorsun oğlum ben miyim karın."
"Aman duvar surat, sanada bir şey soranda kabahat, bir dahada sana bir şey sormam."
"Ferit, Allah rahatlık versin kardeşim git yat."
"Soğuk nevale."
diyip hızlıca arkamı döndüm, hızlı adımlar ile yatak odasına çıktım.
"Seyran??"
"Ya Seyran uyumuş olamazsın ama!"
yatağın diğer ucuna oturdum ve Seyranı dürtmeye başladım.
"Aşkıım, Seyraaann,"
"Uyanır mısın?"
"Ya bugün uyur mu insan ya? öldün mü kız??"
Seyran gülerek gözlerini açtı.
"Uyumadım."
"Ya Seyran madem uyumadın ne uğraştırıyosun beni kalbime inecekti ya."
"Şaka yaptım yaa,"
"Şaka mı yaptın bakayım sen, sen kocana cilve mi yapıyorsun."
"Off cıvıma hemen hadi yatta uyuyalım."
"Uyuyacak mıyız?"
"Halay mı çekelim?"
"Seyran!"
"Nee?"
"Anladın işte uğraştırma beni."
"Hayırrr, Abidin abi aşağıda."
"Keşke Abidini çağırmasaydım.”
“Sus ve yat!"

_____________________________________
En uzun yazdığım bölüm sanırım.

Yalı Çapkını (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin