Giriş

34 9 1
                                    

İçlerinden mavi maske takmış, açık mavi önlüklü olan şırıngayı sağ elinde tutarken sol elinin baş ve orta parmaklarını birbirine sürterek şırıngaya baskı yapıyordu. Adamın gözleri şırıngadan sedyeye bağlı gence doğru kaydı. Elindeki şırıngayı gencin koluna giderek daha çok yaklaştırıyordu. Gencin kalp atışları hızlanmıştı, kaçmak için direniyordu ancak nafileydi. Kaçmak olanaksızdı.

Laboratuvardaki diğer 3 kişi de gence doğru yaklaşmaya başladı ve biri koluna soğuk, ferahlatıcı bir sıvı sürerken, diğerleri de not alıyorlardı. Gözlerinden yaşlar süzülüyordu, var gücüyle çığlık atmak, bu lanet olası yerden kurtulmak istiyordu. Ama artık her şey için çok geçti. Belki de onun için şu an hayatın sonuydu. Son nefeslerini son kez ciğerlerine çekiyordu belki de, son kez göz yaşı döküyordu, son kez korkuyordu, son kez titriyordu. Böyle öleceğini hiç tahmin etmemişti.

Tüm bu yaşananların öncesine dönmek istedi. Lüks evinin bahçesinde Lucy ile- köpeğiydi- oynamayı, şezlongda güneşlenmeyi, sıcacık yatağında uyumayı, en sevdiği romanlarını tekrar ve tekrar okumayı, ince ve uzun ellerinin piyanonun tuşlarında gezinirken çıkardığı hoş melodiyi ne kadar da çok özlemişti! Tüm sıradan sandığı bu şeylere virüsün yayılmasından sonra ne kadar muhtaç olmuştu! Kim bilebilirdi ki bu lüks yaşamının bir kaç gün içinde son bulacağını? Kendisi bile tahmin edemezdi.

Haftalar önce başlamıştı salgın. Tüm doğu taraflarını saran salgın Bay City'e de sıçramıştı. Salgın başlayalı 1 ay kadar olmuştu ancak hükümet birkaç hafta önce resmi olarak açıklamış, tüm vatandaşlara evlerinde kalma çağrısı yapmış, sokağa çıkma yasağı koymuş, karantina süreci başlamıştı. Babası da hükümlerin bir parçasıydı: Bay City'nin başbakanı.

Babasının konumundan dolayı tüm vatandaşlardan önce bu salgından haberi olmuştu ve saklamanın yanlış olduğunu düşünmüştü. Babasına bu durumu açıklamaya çalıştığındaysa babasının yaptığı tek şey onu azarlamak ve fikirlerini umursamamasıydı. Ne zaman umursamıştı ki? Tabii ki onu odasına kitle eyi unutammıştı. Son bir aydır odasında kendi karantinasındaydı ancak onun için hiçbir değişiklik olmamıştı çünkü o hep dört duvar arasındaydı.

Neyseki Lucy'i de yanına almayı başarmış-bunun için babasının ayaklarına kapanıp yalvarsa bile-köpeği yanında olacağı için mutluydu.odasında her zaman yaptığı şeyleri yapmıştı. 9. Senfoni'yi çalmış ve Lucy de ona zarif havlamalarıyla eşlik etmişti, ardından karşılıklı langırt oynamışlardı. Fransızca çalışırken telefonuna babasından gelen bildirim ile başına geleceklerden habersizdi. Şöförü Miguel onu almaya geldiğinde Bay City'nin serin havasını yüzünde ve ciğerlerine hissetmek güzel hissettirmişti. Arabanın arka koltuğa oturmuş ve babasının yanına gitmek üzere yol almıştı. Ancak Miguel arabayı hiç bilmediği-ve muhtemelen hükümet binasına gitmeyen- yola doğru sürmüş ve durmuştu.

"Sanırım yanlış yoldan gidiyorsun Miguel." demişti genç.

Miguel hiçbir şey söylememişti.

"Miguel, sana neden-"

Miguel hızla arkasını dönmüş, elinde tuttuğu bezi gencin burnuna doğru tutmuş ve baskılamıştı; bezdeki güçlü koku her ne ise, gencin burnundan içeri girmiş ve ciğerlerini doldurmuştu. Yavaş yavaş her şey bulanıklaşmış ve kararmıştı. Birkaç saniye sonra gencin göz kapakları iri okyanus gözlerini kapatmıştı.

***

Mavi maskeli ve önlüklü adam, elindeki şırıngasını gencin koluna yaklaştırdığında genç artık yaşamının son bulduğuna emindi. Keşke süslü ve lüks yaşamını daha çok sevmiş olsaydı. Keşke hayatından şikayet etmeseydi. Keşke özgür olmak istemeseydi, dört duvar arasında sıkışmış olmayı benimseseydi. Ama artık her şey için çok geçti, belki de Lucy'i bir daha asla göremeyecekti. Zavallı köpekcik daha iyi bir vedayı hak ediyordu.

Genç kendini ölümün kollarına teslim etmişti. Göz yuvarlarını dolduran yaşlar çehresine yayılmıştı, kalbi durmaksızın atıyor ve elleri titriyordu. Gözlerini çok sıkı biçimde kapatmıştı, kendini sıkmıştı.

Kulakları çok keskin ve güçlü bir sese tanıklık etmişti. Ses tüm odada yankılanıyorken yüzüne sıcak bir sıvının sıçradığını hissetti. Gözlerini açtığında ise şırıngalı maskeli adamdan eser yoktu. Diğer iki önlüklü kişiler de gitmişti ve gözleri tüm odayı dolaşırken onu gördü. Elinde doğrulttuğu silahıyla vücudu kana bulanmış o kızı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 24, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SOLERİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin