2-Ateşle oyun

9 3 0
                                    

Changbin'ın hastalığından sonra ilk kez ayağa kalktı ve kim Seungmin'in odasına dayandı. Kapıyı hep bir öncekinden daha hızlı çalan Changbin dayanamayıp odasına geri gitti, kapıyı araladığı zaman koltukta yatan Kim Seungmin'i gördü. Sahi nasıl oldu da onu görmemişti?

"Hey Seungmin kalk, Seung Uyansana!"

Birkaç kez omuzundan salladıktan sonra Seungmin korku içinde kalkıp efendisinin yatağının başına dikildi. Efendisini yatakta göremeyen Seungmin, Changbin'e doğru döndü. Bir eliyle kafasını kaşırken;

"efendimi gördünüz mü?"

Changbin gülüp cevap verdi;

"Sabah erkenden kalkıp gitti"

Seungmin özür dileyip kapıya doğru yöneldi. Tam kapıyı kapatacakken önünü döndü ve efendisinin ayaklarına kapandı.

"Affedin beni Lord'um üzgünüm görmemişim"

"Seungmin kalk. Neden burada yattın?"

" efendim akşam biraz kızardınız ben de uyuyamadım. Kuzeniniz uyandıracaktım ama kapı kilitliydi. Daha uzağa gidemedim. Kale büyük, karanlık oluyor."

"Seungmin sen karanlıktan korkuyorsun?"

"Şey efendim.. aslında evet."

"Pekala in ve yemeğimi getir. Charles ile kütüphane de olacağım."

Seungmin hızlıca dışarı çıktı. Bodrumun bir üstünde olan mutfaktan taze ve sıcak yemekler alıp gir tepsiye koydu. Ve kütüphanenin yerini bulmaya çalıştı. 16 yıldır burada olmasına rağmen kütüphanenin yerini hala karıştırırdı.

Seungmin, 16 yıl önce yolu bu kaleye çarpan Krallığı belirsiz küçük bir çocuktu. Yıllarla beraber o da büyüdü, Changbin'in kuzeni 5 yıl önce gelmişti. Seungmin ise Changbin'i 16 yıldır tanıyordu. şu an 24 yaşında olan Seungmin, son dünyalıydı ve o bir ölümlü.

Seungmin gelene kadar çoktan kütüphaneye varmış olan Changbin ve Guk kitapları araştırıp ölümlüler hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorlardı.

Changbin ve Guk aynı magma lordu Hwang, Su Lordu Bangchan ve Obsidyen lordu Lee Minho gibi genç lord'lardı. Ortalama bir Lord'un Yaşı 40 ile 50 arası değişirken, bu 4 krallığın en büyük Lordu Guk 35, en küçüğü Magma lordu hwang ise 22 yaşındaydı

Changbin aramayı bırakıp duraksadı

"Peki ya bir ölümlüye Aşık olursak cidden Ölür müyüz?"

guk hiç dikkatini dağıtmadan

"Evet Changbin ölürsün. Ama herkes ölecek diye bir şey yok. Aşk acısı çekersen ölürsün, aşk acısı bu bir! kalbin erir, delirdin mi! lordlara aşk yasaktır"

tüm bunlar konuşulurken, Seungmin dikkatleri üstüne toplamıştı. Merdivenden inen Guk ellerini üstüne silerek

"Sana kimse kapı çalmayı öğretmedi mi"

"şey özür dilerim"

"Tamam ver ve sen çık"

Seungmin tepsiyi masaya koyup kütüphaneden çıktı. Changbin katlardan inip kütüphanenin zeminini yarısını kaplayan uzun masanın sandalyesini çekip oturdu. Tepsiye elini uzattı ve kavradığı bardağı tek bir hamleyle kırıp kırıkların üzerinde parmağını gezdirdi.

Bunun aptalca bir fikir olduğunu düşünen Guk Changbin'in elini itekleyip cam kırıklarını atması için hizmetçiyi çağırdı.

"Changbin.. kaçık çocuk. Kırılan bir bardakla oyun oynamak Ateş ile oynamaya benzer, zararlı her şekilde sen çıkarsın, bir daha sakın kırık bir bardaki oynamaya kalkma!"

Kuzen Guk onu düşünürdü. Çünkü Changbin onun nefes alan son kuzeniydi, beraber 5 yıl eskitmişlerdi. Birbirini çok seven bu iki kuzen küçükken anlaşamaz lakin bütün aileleri kaybedince birbirini değerlerini anlamışlardı.

Ölümlüler hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen Changbin vazgeçmiş, açlığına yenik düşmüştü.

Yemeği biter bitmez de kalkıp kapıları sonuna kadar dayayıp, dışarı çıkmış küçük çocuk gibi çimlere oturup dışarıyı izliyordu.

Henüz şişkinlikleri tam dinmemişti ve bu yüzden hala Seungmin'in gözetimi altındaydı. Kalede düzgün yürüyemeyen Seungmin düşe Kalka Changbin'in yanına kadar gelmiş ellerini belinde birleştirmiş ayakta bekliyordu.

Changbin birinin geldiğini anlayıp elini çimenden çekmişm hazır bir şekilde oturuyordu. Yoldan yaklaşık 7-8 kez yere kapaklanma sesi gelince bütün kontrastrasyonu dağılan Changbin, tepesinde ona bakmakta olan Seungmin'e dikkat kesilmişti;

"Ne var?"

"Sadece size bakıyordum. Unutmayınız ki Lord Guk sizin hala bana emanet olduğunuz dile getirdi."

"benim iyiyim Seungmin gidebilirsin"

Seungmin, Changbin'in her dediğini yapmak zorunda olduğundan geri geri adım atarak saniyeler sonra gözden kayboldu.

Ortalık tekrardan sessiz ve sakindi. En azından yürüme yollarından yere kapaklanma sesi gelmiyordu.

Umarım beğenirsiniz. Bölümleri bir tık
Uzun tutmayı düşünüyorum niye bilmiyorum
SĞWISÖAJNŞDLQISI

Mahşer Lord'u | ChangminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin