1-İlacım nerede?

22 4 3
                                    


İn-guk tahta oturdu dirseğini kaşır gibi yaptığı ilgili geri hareketi kuzeni Changbin'ı uyuz eder derecesine sinirlendiriyordu.

"Hey Charles kes şunu!"

İsmi Charles olmamasına rağmen küçüklüğünden beri ısrarla Charles diye hitap ederdi bu lakabın daha çok yakıştığını düşünürdü.

Büyük kuzen Guk iki elini de masaya koyarak ayağa kalktı. Aralarında neredeyse 10 yaş vardı ama kuzen Guk'ın boyu cıva krallığına göre bir hayli Kısaydı (1.76) Changbin (1.69) ile yan yana geldikleri zaman Aralarında bulunan 7 cm puf olurdu, üstelik Changbin daha uzun gözükürdü ve akıl mantık ermeyecek kadar saçmaydı.

Charles üzerindeki kalın gri postu tek hamle ile düşman yatırıcasına yere serdi. Ve kuzeni Changbin'ın yanına oturarak;

"O tahtı mı istiyorsun?"

"Senden daha çok yakışacağına eminim." Dedi Changbin.

Kuzeni ile ufak rekabetli şakalar yapmayı severlerdi, Guk'a kalsa bu şakalaşmaya devam ettireceklerdi Lakin merdivenlerden gelen ses onları böldü

Gelen ses Kalenin aşçısı Seungmin'e aitti. Genelde yemek yaparken mırıldanırdı ama ağzından hep aynı şarkı çıkardı.

Bu biraz farklıydı ve melodi tarzı Changbin'in hoşuna gitmişti

"Ama dönme ne olursun orada kal."

"Hey Seungmin ne zırvalıyorsun? mutfakta olman lazım"

Garip bir tavır ile böldü Guk. Seungmin'in omuzlarına kadar uzanan turuncu saçlarını geriye savurdu sadece arkalarına bıraktığı saçlarının bir kısmını yukarıdan bağlamıştı ve yüzündeki gülümsemeyi bozmadan "dışarıdan alınacaklar var dışarı çıkacaktım"

Guk kolunu trabzanlardan çekti ve Seungmin'ın geçmesine izin verdi, Changbin hemen atıldı;

"Charles Biz istediğimiz şeyi güçlerimiz ile yapabiliriz unuttun mu buna cıva Krallığı grinin Asaleti ve gücümüz her şey yeter onu dışarı göndermeye ne gerek var?"

Guk alaycı bir şekilde merdivenlere doğru ilerledi daha sonra arkasını dönüp;

"Güçlerin ile kızarmış bir tavuk elde ettiğin zaman beni çağırırsın Chang."

Arkasını dönüp ilerleyen Guk'a Saniyelerce bakan Changbin onu taklit ederek camın önüne geçmişti, parmağını sürttüğü pencere kafesinden dökülen küller Changbin'ın hapşırma sebebi olmuştu

Changbin'ın kızardığını fark eden ve küle alerjisi olduğunu bilen uşak bunu kullanarak Changbin'ın yanına geldi. Changbin'ı işaret ederek Aynı zamanda da elindeki ilacı sağlayarak

"bunu mu arıyorsun?"

Uşak, Changbin'ın kızaran ve şişen yüzünü hiçe sayıp, üzerine atıldı. Tam o sırada içeri giren ölümlü Seungmin bunu fark edip koşarak uşağın yanına geldi.

İlacı alıp hızlıca Changbin'ın ağzına soktu. Uşak geri geri adım atarken, kuzen Guk tüm sesleri duyup aşağıya gelmişti. kaçmaya çalışan uşağı tek bir hamle eden parçalara çeviren Guk, Biricik kuzeni Changbin'ın yanına gelmiş yanı başına oturmuştu. Şişlerin inmesi için kuzeninin omuzunu açıp Damla şeklindeki gri izi ovaladı

Bu lordların herhangi bir yerinde kan akmadığı sürece şişlerin ve İzlerin geçmesine sebep oluyordu. Lordlar ölmez, sadece dışarıdan gelen ölümcül bir darbe ile nefesi kesilirse 100.000 yıl kadar uyutulurdu ve bu derin uyku sonucunda yakılırdı.

Bir lord'un sıradan bir ölümlüye aşık olması yasaktı Eğer lord bir ölümlü yüzünden aşk acısı çekerse bu onu ölüme sülüklerdi. Tarih boyunca ölümsüz geçen lordlar sadece aşk acısı çektiği zaman ölürdü.

Lordların aşkı güçlü olurdu. Bir devrin batımına sebep olabilirdi. Bundan yıllar önce Changbin'ın  babasının yaptığı gibi.

21.36

Changbin hala uyuyordu kaledeki kimse onu uyandırmak İstemezdi. Çünkü bugün biraz fazla kızarmıştı ve şişmişti, her ne kadar izi ovalansa da dinlenmeye ihtiyacı vardı.

Cıvalar diğer krallıklara göre daha az saldırgan ve iticiydi, cıva sakin ve rahat bir kraliyetti. İnsanların duygularını okuyabilir, özel güçlerinin en paha biçilmezi ise Kraliyet bireylerinin gözleri bulutların arkasını görebilirdi.

Changbin'ın getir götür işleri ile ilgilenen elemanın ölmesi (ihaneti) üzerine Bu görev yeni bir Uşak bulana kadar kısa süreliğine evin aşçısı Seungmin'e verildi

Kalede 16 aşçı 58 hizmetçi 230 esir ve 76 tane de Soytarı bulunurdu.

Esirlerin çoğunluğu Magma krallığı'na ait olmak üzere, Obsidyen ve su Krallığını insanlarıydı.

Magma ve cıva krallıklar arasında diğerlerinin aksine daha ateşli bir rekabet bulunurdu;

Sebebi ise, yaklaşık 10.000 yıl önce oluşan güç yarışlarıydı. Şu an yasak olsa bile o zamanlar farklı krallıkların lordları bir araya gelir ve güç yarışları düzenlerdi. Bu yarışlarda çeşitli Canavarlar ile dövüş, bilek güreşi vesaire bulunurdu.

Ama bu iki Krallık bu yarışları sade bulup birbirleri ile savaşmayı seçti. Bu sayede kimin daha güçlü olduğu belirlenecekti.

40 gün 40 gece süren bu savaş Hazırlıkları bitmiş, zırhlar giyilmişti. En ufak bahane bakan Savaşı Magma başlatmıştı..

Ilk ok sahaya düşmüştü. Ve ardından diğer oklar gelince iş çığırından çıktı, Magma kontrolü kaybetmişti gözünü körelten bu hırs bunun sadece bir turnuva olduğunu unutmuştu. Magma gerilemeden Cıva ayaklandı ve bu ayaklanma Cıva Lord'u Korkut'un sevdiği  kadın Jungkook'u kaybetmesine sebep olmuştu

Taehyung'un içindeki öfkeyi harlayan bu hamle bardağı taşıran son damlaydı. Taehyung savaş içinde ona verilen bütün gücü kullandığı için, Magma Prensi de bu güce karşı gelemediği için ikisi de orada öldü. (aslında ölmedikleri Hatta içimizde olduğuna inanılıyor, kim bilir?) o günden sonra da asla bir Magma ile Cıva arkadaş olmadı.

Mahşer Lord'u | ChangminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin