[2]

524 38 50
                                    

Selammmm
Sabahın köründe kalltım okula gidiyom
Neden ya nedeeğeğeğğeğen
Sizlere de okulunuzda kolaylıklar diliyorum
Neyseh
Umatım seversiniz💗
İyi okumalar💗
~~~~~~~~~~~~~~~~
(Jisung)

Evet, belki şu an bana sövüyosunuz, hatta Lix bana sövüyo ona eminim ama şimdi o yakışıklıların gözüne girersek olucak şeyleri bi düşünün!

Toplantı odasına öyle bir hışınla daldık ki herkes bize garip garip bakmaya başlamıştı.

Ben öyle davar gibi ayakta dururken Lix beni sırtımdan aşağı doğru iterek eğilmemi sağlamış ve kendi de eğilmişti.

"Çok özür dileriz. Arkadaş biraz heyecan yaptı da." demiş ve doğrulup benim de doğrulmamı sağladıktan sınra kolumdan tutup odadaki tahtaya doğru yürüttü.

"Selam, sanırım siz sunucaksınız." dedi. Onu başımızla onayladık ve kız bize sunumu anlattı kısaca. Bir binanın tanıtımını yapıcaktık, en fazla ne olabailirdi ki?

(Felix)

Denildiği gibi sunumu anlatmaya başladık. Başta iyi gidiyodu ama sonra Jisung birden krokinin olduğu tahtayı düşürdü.

"Ananı si-" nerde olduğunu fark etmiş olucak ki sustu. Hiç bozuntuya vermeden tahtayı kaldırıp anlatmaya devam ettim. Jisung kulağıma eğildi.

"Kanka bu kule var ya bu kule, sana girsin." lan bi dur şurda sunum anlatıyoz! Onu umursamadan anlatmaya devam ettim.

Ben anlatırken götümde bişeyler hissediyodum. Lan Jisung çek elini götümden pis sapık!

Söylediğim cümleyi tamamladıktan sınra Jisung'a dönüp kafasına bir kere vurduktan sonra hiçbir şey olmamış gibi anlatmaya devam ettim.

O sırada bizi dinleyenler bizim bu hareketlerimize ya gülüyodu ya da anlamsız bir şekilde bakıyodu.

Sonunda sunum bitince Jisung'u da sırtından iterek eğdiricektim ki fazla sert ittiğimden dolayı o mor saçlı adamın ayağının ucuna doğru yere yapıştı. Gülmemek için çok zor duruyodum.

Mor saçlı adam eğilip Jisung'u kaldırdıktan sonra Jisung üzerini temizlemiş ve ardından bana dönüp sinirli bir şekilde bakmıştı. Ben hala gülmemek için kendimi kasıyodum.

Jisung yanıma gelip sırtımdan beni öyle bir itmişti ki birden kendimi birinin kucağında bulmuştum. Sıçtık, patronun kucağına oturmuş bulunuyorum arkadaşlar ehe.

Ama şimdi adam yakından daha yakışıklıymış, onu fark ettim. Yüzü gerçekten de yunan tanrıları gibiydi.

Herkes bize şaşkınlıkla bakarken Jisung beni kolumdan tutup çekti ve Bay Hwang'dan özür dileyip beni çekiştirerek dışarı çıkardı.

"Jisung, anneni seviyim kardeşim o nasıl bi itme şekli! Lan adamın kucağına düştüm! Vallahi elimde kalıcan ha!" demiş ve onu kovalamaya başlamıştım. O da kaçıyodu tabi.
~~~~~~~~~~~~~~~

Bu koşturmamız mesai saati bitene kadar sürmüştü. Bütün şirketi turlamıştık. Sonra da yorulup kafeteryadan soğuk bişeyler almış ve içmiştik. Sonra da herkes dağılmıştı zaten. Biz de gitmeye karar verdik.

Eve Chan ve Changbin'i çağırdık. Beraber oturur boş yapardık işte. Bizim max aktivite.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
company love // HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin