Ünlü instagram fenomeni Roseanne'in dm kutusuna düşen bir mesaj onu dehşete düşürür.Çünkü bu mesajı atan isimsiz kullanıcı Roseanne'nin küçük sırrını biliyordur.Peki Roseanne bu durum karşısında ne yapacaktır? Mesajı atan Lisa halinden çok memnundur.
Jennie sağolsun,şu rezil çekimi yapmak zorundaydım.Makyaj stüdyosuna geçtim.Kendimi tanıttım ve makyajım yapıldı.Kimseyle diyaloğa girecek halim yoktu,verilen kıyafetin nasıl olduğuna bile bakmadım.Jennie'ye olan sinirimden ne yaptığımı da bilmiyordum.Giyinme kabininden çıktığımda set çalışanları beni çekimin olacağı kısıma götürdüler.Beyaz büyük bir perde vardı.Perdeye doğrultulmuş 3 ayrı kamera ve yönetmen koltuğu hemen monitörün önündeydi.Bu ilk çekimim değildi ama ilk defa bu denli profosyonel bir çekim yapacaktım.
Kokoş ve gıcık olduğum yönetmen kadın da yerini aldı.Fotoğrafçi nasıl poz vermem gerektiğini gösterdi ve bende elimden gelenin en iyisini yapmaya hazırlandım,tam o sırada kokoş yönetmen
"Böyle poz verilmez tatlım,bakışlarını biraz keskin tut."
dedi.
Hafifçe yere doğru oturdum,bakışlarımı boşkuğa yönelttim.Sayısız müdahale sonucu çekim bitmişti.Ücretimi almak için yine yönetmenle muhattap olmak zorundaydım.Odasına geçtik.
"Çekim bitti,instagrama atıp şirketi etiketle." dedi yönetmen.
Çok sinir olmuştum resmen bana emir vermişti.
"Emir almıyorum."
"Emir diye düşünüyorsan düşün ama sözleşmede var bu madde.Yapılan çekimler bizi etiketlenerek atılır."
Telefonumu çıkardım,resmi seçtim ve tam etiketleyip atacakken yine o gıcık ses
"Çekimin çok güzel geçtiğini yaz.Öv biraz bizi."
Övülecek ne yanları vardı ki? İğrenç fuşya elbisesini mi övecektim?
"Peki." dedim
Sadece bu iş bitsin istiyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Harika! Postu attım." dedim.Şimdi paramı ver de çıkayım buradan deli karı ( bunu içimden söyledim maalesef.)
"Bu zarfta"
Bana uzatılan zarfı aldım,saymadım bile direkt çıktım.Arkamdan
"Bir dahaki çekimde görüşürüz."
diye bağırdı.Umarım görüşmeyiz.
Tam kapıdan çıkacakken bir adam bana seslendi.
"Roseanne"
Pek güvenilir bir tipe benzemiyordu.Kirli sakalları ve uzun süredir kesilmemiş saçları vardı.Biraz ürktüm.Setin karanlık tarafından gelen bu sese aldırış etmedim.Bir daha çağırdı.
"Roseanne"
Bir hışım döndüm.
"Ne var? Buyur?"
Adam elinde benim ifşam olduğunu söyledi.Çok korktum acaba çatıdaki olay mıydı? Daha kaç kişi biliyordu bunu?
"Ne türbir ifşa?"
"Gel ve kendin gör."
Hızlı adımlarla setin arka kısmına doğru ilerledi.Onu takip etmeye başladım.Ne ifşası olduğunu öğrenmeliydim,belki de ifşa yoktu.Biz ilerledikçe duvarlar daraldı ve sonunda iki duvarın sıkıştırdığı bir koridora vardık.Loş ışıkla aydınlatılmış koridor oldukça korkutucuydu.
Bir el beni belimden beni kavradı.Bağırmaya çalıştım ama nafile,ağzımı da kapatmıştı.Boğazıma dayanan bıçaktan sonra gözyaşlarım akmaya başladı.
"Aptal senii.İfşa falan yok,sadece biraz eğleneceğim." dedi adam.
"Ne istiyorsun?"
Sesim boğuk çıkmıştı.Ağzım kapalıyken konuşmak o kadar zorladı ki beni üstelik boğazıma bıçak dayanmışken.
"İnstagramda gördüm,beğendim."
Eli bacağıma doğru gitti.Ölecek gibi hissediyordum.Tam o sırada dirseğimle sırtına vurdum ve imdat diye bağırmaya başladım.Dar koridorda bir o yana bir bu yana deliler gibi koşturuyordum ve o psikopatta peşimdeydi.Tam beni kolumdan yakalamıştı ki koridorda bir kapı açıldı,elinde silahla bir kadındı bu.Siyah kahkülleri ve uzun saçları vardı.İnanılmaz güzeldi.
"Kızı bırak yoksa..."
Cümlesini bitirmeden adam arka kapıdan koştu ve kaçtı.Kadın yanıme geldi.
"İyi misin?"
Hiçbir şey duymuyordum,gözüm kararmaya başladı ve sonrası yok.
Lisa'nın ağzından
Roseanne'i hemen hastaneye yetiştirdik.Ona bir şey olmasından o kadar korkuyordum ki.Ortaya çok erken çıkmıştım,benim lilimyy olduğumu bilmiyordu,şimdilik sorun yoktu.
Jennie samimiyetsiz bir yüz ifadesiyle "Ne oldu?" siye sordu.Sesine hüzün katmaya çalıştığı belliydi.Resmen oynuyordu belli ki çok sevinmişti.Kolundan sertçe tuttum ve köşeye doğru hızlı adımlarla ilerledik.Köşede durduk.
"Ne işin var burada?" dedim.
"Asıl senin ne işin var? Lilimyy olduğunu öğrendi mi yoksa?"
"Sus biri duyacak! Öğrenmedi uzun hikaye.Rolünü oynamaya devam et,sahte arkadaş."
Kolunu o kadar sert kavradım ki kolunun rengi kırmızzıya döndü.
"Bana bak kapa çeneni"
O sırada doktor bize bakarak
"Roseanne'in yakınları siz misiniz?" diye sordu.
"Evet"
"Hastamız uyandı."
Hemen odaya girmek istediğimi belirttim ve izin verildi.Odaya tek başıma girecektim.Jennie'yi hafifçe ittim.
"Burada bekle."
Yine de diretmeye devam ediyordu.
"Bende geleceğim."
"Sana burada bekle dedim."
"Peki."
Gözlerini devirdi ve bekleme koltuğuna oturdu.Bir an önce Roseanne'i görmeliydim.Kapıyı açtım ve işte karşımdaydı.Hastane kıyafetleriyle uzanmıştı.Gözlerinden yorgunluğu belli oluyordu.
