Gökyüzü açık ve sakindi, güneş Alfea'nın bahçelerinde ışıl ışıl parlarken Wixnler bu sıcacık saatte yürüyüşe çıkmıştı. Her zaman ki gibi enerji doluydular. "Bugün hava ne kadar güzel!" dedi Flora. "Magix bu mevsimde harika oluyor!" "Tatilimizin sonuna yaklaşmamız ne kötü," diye ekledi Miusa. "Evet," dedi Tecna. "Buraya ders çalışmaya değil, tatile gelmemiz çok garip." Bloom gülümsedi ve arkadaşlarına döndü. "Faragonda'nın bizi burada misafir etmesi büyük kibarlık, eski öğretmenlerimizi gördük, yeni öğrencilerle tanıştık ve tekrar eski odalarımızda uyuduk." "Ve de Magix şehri ve Adquistes'in meşhur indirim sezonundan faydalandık." Bloom, Flora, Miusa ve Tecna gülmeye başladılar. "Gülün, gülün bakalım," dedi Stella alınmış taklidi yaparak. "Bu dönem alışveriş yapmak için çok uygun. Ama zaten siz modadan ne anlarsınız ki..." Dört Winx bir süre daha gülüştüler. Derken Stella da onlara katıldı. Aslında alınmamıştı, arkadaşlarıyla birlikte eğleniyordu sadece. Aisha ise çok sessizdi önüne bakarak dalgın dalgın yürüyor, sanki az önce konuşulanların bir cümlesini bile duymamış gibi görünüyordu. Miusa ona doğru yürüyüp koluna girdi. "Tatilimiz daha bitmedi kızlar," dedi ve yanındakilere dönerek göz kırptı. "Bence bu tatili sonlandırmak için bir parti vermeliyiz." "Müzik, tatlılar ve renkli balonlar olmalı," dedi Stella, hemen anlamıştı olup biteni. "Ve bir sürü hediye," diye tamamladı Bloom. "Yani gerçek bir...
.... "doğum günü partisi!" diye haykırdılar hep bir ağızdan. Layla söylenenleri gene duymuyordu önüne bakarak yürümeye devam etti, sanki düşüncelerinin içinde kaybolmuş gitmişti. Layla'nın omzunu kapı gibi çalan Miusa, "Tık tık tık? Kimse yok mu?" diye sordu. "Layla neyin var? Biz burada senin doğum günü partinden bahsediyoruz ama sen hiç oralı görünmüyorsun." Layla birden kendine geldi. "Ah evet! Yarın benim doğum günüm!" "Aynen öyle! Ve tabii ki doğum gününü en sevdiğin arkadaşlarınla geçirmekten daha müthiş bir şey olamaz, değil mi?" diye sordu Bloom. Layla kızlara suçlu bir ifadeyle baktı ve dudağını ısırdı. Bir an sessiz kaldıktan sonra konuşmaya karar verdi. "Bende onu diyecektim kızlar. Çok özür dilerim ama yarın doğum günümü sizinle kutlayamayacağım." "Ne? Peki, neden?" diye sordu Stella, hayal kırıklığına uğrayarak. "Şey.... yani.... Nabu sihirbaz çıraklığıyla çok meşgul ve beraber pek vakit geçiremiyoruz," diye açıkladı Layla. "Çok uzun süredir görüşmüyoruz ve doğum günümü benimle geçirmeye söz verdi. Sizinle kutlayamayacağım için üzgünüm ama bu da onunla görüşebileceğim nadir zamanlardan biri. Sonra başka bir gezegene gidip okumaya devam edecek." "Eğer durum böyleyse mazeretin kabul edildi." dedi Stella. "O zaman kutlamayı ertesi gün yaparız. Önemli olan beraber olmamız ve senin sevdiğin kişiyle hoş vakit geçirmen," dedi Stella her zamanki gibi romantikti. "Sevdiğim kişi...." diye mırıldandı Layla ve sonra melankolik bir havayla ufka daldı gözleri. Tecna onu dikkatle takip ediyordu. "Belki durumu fazla sorguluyorum ama," dedi ve şöyle devam etti. "Sanki seninle Nabu arasında ters giden bir şeyler var." Layla iç çekti. "Ters giden bir şey yok." Fakat sesi sanki tam aksini söylüyordu. Arkadaşlarına döndü ve "kusura bakmayın kızlar, ama bir süre yalnız kalmam lazım sanırım. Görüşürüz," diye mırıldandı. Sonra arkadaşlarına cevap verme fırsatı bile bırakmadan okulun kapısına doğru yürümeye başladı. Winxler endişeli gözlerle onu izledi. Evet, Layla ve Nabu arasında kesinlikle yolunda gitmeyen bir şeyler vardı.
