Akşamüstüydü. Flora arkadaşlarına periye dönüşmeyi ve Alfea'ya orman üzerinden dönmeyi önermişti. Ona göre kendini iyi hissetmek için ormanda yapılan bir yürüyüşten daha iyisi yoktu. Periler ağaçların altında yürüdü. Mavi bir kelebek Layla'nın saçına takıldı ama peri kelebeği fark etmedi bile. Düşüncelere dalmıştı. "Ah!" dedi Stella. "Sanki burayı hatırlıyorum. Evet, Pixielerin köyüne yakınız sanırım." Küçük arkadaşlarından bahsedildiğini duyunca Layla kafasını kaldırdı. Çevresine baktı ve "Evet, köy şu aşağıda olmalı," dedi. "Gidip bir bakalım, oradalar mı?" dedi Stella. "Kaplumbağa meselesini onlara da anlatalım." "Evet de anlatacak bir şey yok ki, bir iz bulamadık," dedi Layla. "Doğru ama belki endişelenmişlerdir. Bizim konuyu araştırdığımızı bilmeleri içlerini rahatlatır," dedi Güneş perisi. "Haydi gidelim!" Winxler Pixielerin köyüne doğru ilerledi. Çaktırmadan, Layla'nın grubun önünde ilerlemesini sağladılar. Böylece Su Perisi dallardan birini kaldırıp köye girince.... "Sürpriz!" diye bağırdı bütün Pixieler. Köy bayram yeri gibi süslenmişti. Lambalar ve renkli balonlar ağaçlardan sarkıyordu. İki gümüş çamın arasında bir bez gerilmişti. Bezde büyük ve sihirli harflerle şöyle yazıyordu. İYİ Kİ DOĞDUN LAYLA! Layla bütün bunları yeni fark etmişti ki çevresi küçük perilerle sarıldı. "Doğum günün kutlu olsun Layla!" "Her günün sihirle dolsun!" Su Perisinin gözleri doldu. Böyle bir sürpriz beklemiyordu. "Ama bunu nasıl yaptınız?" dedi. "Darkar kalesine girmek istemedim ya, hatırlıyor musun?" diye sordu Stella. "O bir bahaneydi siz dağın içindeyken gelip Pixielerle bu partiyi organize ettik. Sanırım sürpriz amacına ulaştı." "Tabii ki ulaştı," dedi Layla. Teşekkürler kızlar, kalpten teşekkürler." "Randevunun iptal edilmesine çok üzüldük. Doğum gününü kutlayamama ihtimalini kabul edemedik," dedi Bloom. "Böylece sürpriz bir parti organize ettik. Ama bu kadar gevezelik yeter! Haydi partiye!" Miusa kendi kendine çalan sihirli enstrümanları, Stella ise ağaçların üzerindeki pırıldakları ayarladı. Bloom ve Tecna, Pixielere tatlıları ve içecekleri dağıtmada yardım etti. Flora ise çiçeklerden mis kokulu kolyeler dizdi herkese. Layla çok mutluydu. O gün gerçekten unutulması gereken bir gün olmuştu oysa şimdi sadece bu muhteşem final sebebiyle unutulmayacak bir anı haline gelmişti. Layla, tüm bunları düşünürken etrafa bakındı. Bütün köy kendini eğlenceye kaptırmıştı. İşte tam o sırada, ağaçların arkasında, kafaları kapüşonlarıyla örtülü o üç cadıyı gördü.
