Yeni Bir Görev

7 1 0
                                    

Layla, Faragonda'nın odasından çıkınca doğruca yemekhaneye gitti ve arkadaşlarını aradı. Koridor da Bloom ve diğer Winxlerle karşılaştı. "Layla, nerelerdeydin?" diye sordu Güneş Perisi. "Yemek saatinde her yerde seni aradık!" "Beklenmedik bir şey oldu," diye cevap verdi Layla. "Yeni bir görevimiz var arkadaşlar." "Yeni görev mi?" diye sordu Stella. "Konu nedir?" "Biraz karışık. Böyle ayaküstü anlatamam.  Senin odana gidelim mi Bloom?" "Tabii, gidelim," dedi peri. Bir saat sonra Layla,  rüya kaplumbağası ve gizemli hırsızlarla ilgili bildiği ne varsa kızlara anlatmıştı.  Hatta kimlerden şüphelendiğini de açıklamıştı. "Ahlaksız Trixler!" diye bağırdı Miusa. "Hep ayağımızın altında dolaşıyorlar." "Savunmasız bir hayvanı çalmak ne büyük hainlik!" dedi Flora, çileden çıkmıştı. "Doğru ama bunu onların yaptığına emin misiniz?" diye sordu Tecna. Periler bir an sessiz kaldı, bu soruya şaşırmışlardı. Ardından Layla, "neden olmasın? Kapüşonlu üç tane tip görmüşler işte," diyerek arkadaşlarına döndü. "Evet de elimizdeki tek ipucu bu," dedi Tecna bilgece. "Sonuçta hırsızlar tanımadığımız yeni düşmanlar da olabilir." "Eğer durum buysa işler karışır çünkü aramaya nereden başlayacağımızı bilemeyiz," dedi Layla. "Hadi ama Tecna uzatma!" diye araya girdi Stella. "Üç kişiler ve çok kötü bir şey yaptılar eski düşmanlarımızdan başka kim olabilir ki?" Tecna iç çekti. "Elimizde başka ipucu olmadığına göre buradan başlamaya mecburuz sanırım," diyerek katıldı arkadaşlarına. "Söyle bakalım Layla, bir planın var mı?" "Var gibi," dedi Su Perisi. "İşe yarın Trixlerin eski sığınaklarını arayarak başlayabiliriz diye düşündüm. Bulutlu kule, Darkar kalesi ve Valtor Sığınağı..... Belki hala oralarda barınıyorlardır. Tabii, bir ipucu bulduğumuzda Tecna'nın bunu analiz ederek bize yardım etmesi gerek." "Sorun değil," dedi Tecna. Ama planında bir hata olduğunu düşünüyorum." "Hata mı?" dedi Layla şaşkınlıkla. "Nerede?" "Mesela çoğul konuşman bir sorun," dedi Bloom gülümseyerek. "Yarın seni kimin beklediğini unuttun galiba." Layla ne demek istediklerini anlamadı. Sonra birden hatırladı. Yarın doğum günüydü ve Nabu ile buluşacaktı. Nasıl da unutmuştu? "Sen yarın hiçbir şeye karışmıyorsun," diye devam etti Bloom. "Dosdoğru randevuna gideceksin, biz de Trixleri arayacağız." "Ama kızlar sizi bırakamam! Bu doğru olmaz!" "Sana neyin doğru olmadığını ben söyleyeyim," dedi Stella, parmağını Layla'ya doğru sallayarak.  "Doğru olmayacak şey, üç cadıyla uğraşmak uğruna yılın en önemli buluşmasını kaçırmandır. İşte bundan büyük yanlış olamaz." "Haydi Layla, bize güven," dedi Miusa. "5 kişi savaşmak zor olacak ama artık bizler diplomalı Enchantix perileriyiz. Sen git ve doğum gününü kutla, olması gereken bu." "Ama ben..." O sırada perilerden birinin cep telefonu çalmaya başladı. Layla kendi telefonunun çaldığını anlayana kadar biraz zaman geçti. Ekrana baktı, bu bir görüntülü konuşma çağrısıydı. "Nabu arıyor" dedi. Kalbi deli gibi atmaya başlamıştı. "Haydi, cevap versene!" dedi Flora. Layla telefonu açtı. Ekranda Nabu'nun yüzü belirdi. "Selam Layla, nasılsın?" "İyiyim Nabu, teşekkürler. Dersler nasıl gidiyor?" Layla fark etmeden hoparlörü açmıştı. Şimdi bütün Winxler konuşmayı duyabiliyordu. Stella arkadaşına durumu anlatmak için el kol işaretleri yaptı ama Layla o kadar konsantre olmuştu ki fark etmedi bile. Winxlerin konuşmayı dinlemekten başka çareleri kalmadı. Seslerini çıkarmadılar. "Yarın kaçta geliyorsun?" diye sordu Layla. "Maalesef küçük bir sorun var." "Nasıl bir sorun?" "Beklenmeyen bir pürüz çıktı," dedi Nabu. "Son anda bana önemli bir görev yüklediler, bu yüzden gelemeyeceğim. Çok üzgünüm." "Aaaa anlıyorum." "Layla gerçekten üzgünüm. Yarın senin için çok önemli, biliyorum ama bana verdikleri bu iş eğitimimin bir parçası ve reddedemedim. Sonraki gün görüşsek olur mu?" "Sonraki gün başka bir gezegene gitmen gerekmiyor muydu?" "Yarın gelemeyeceğim için ertesi gün izin verdiler bana." "Bilmem ki, görüşebilir miyiz? Yine son dakikada bir işin çıkmasın?" dedi Layla alaycı bir tonla. "Layla gerçekten çok üzgünüm ama rica ederim anlamaya çalış." "Sende beni anlamaya çalış," dedi Aisha. Sorumlulukların olduğunu biliyorum fakat bu duruma üzülen tek kişi sen değilsin. Benim hem seni anlamam hem de kendimi teselli etmem gerekiyor." "Biliyorum. Ne kadar üzgünüm, bilemezsin. Söz veriyorum gönlünü alacağım." "Umarım. Şimdi kapatmam lazım. Kızlarla beraberim. Akşam konuşuruz." Layla telefonu kapattı kafasını kaldırınca, arkadaşlarının her şeyi duyduğunu hemen anladı. Winxler istemeden de olsa telefonu dinledikleri için utanmıştı. Konuşmaya ilk cesaret eden Bloom'du. "Layla çok üzgünüz," dedi. Miusa, "Ama olur böyle şeyler," diye katılmıştı arkadaşına. Katılmıştı ama kendi sözlerinden o da emin değildi. "Sonuçta önemli olan birlikte olmanız," dedi Flora ikna edici konuşmaya çalışarak. "Bir gün daha bekleseniz ne olur ki?" "Hepiniz delirdiniz mi?" diye patladı Stella. "Yarın onun doğum günü ve Nabu saçma bir çalışma bahanesiyle onu ekti. Serseri, aptal... AAA!" diye bağırdı. Tecna o sırada Stella'yı susturmak için bir tekme savurdu arkadaşına. Layla burukça gülümsedi. En azından Stella dürüst davranmış ve aklından geçeni söylemişti. "Peki kızlar," dedi. "Sanırım toplantımız burada bitti. Şimdi uyku vakti. Yarın bizi zor bir gün bekliyor." "Bizi mi?" diye sordu Bloom. "Aynen," dedi Layla. "O telefon görüşmesi en azından bir sorunu çözmüş oldu. Yarın sizinle gelebilirim." 

Winx ClubHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin