-15-

1.4K 110 147
                                    

''Gölge..'' dedi pişmanlıkla.

Evet sevgilim, ben. Senin, kar tanen.


Saatler önce

Buğra'nın oturduğu bar taburesinin hemen iki masa arkasındaki sandalyesinde oturmuş birazdan yığılıp kalacak sevgilime bakıyordum. Ne derdi vardı bilmiyordum çünkü mesajla da söylememişti. Birazdan yanına gidecektim çünkü onu tutacak kimseyi almamıştı yanına. 

Tıpkı benim gibi.

Heyecanla kıpırdandım yerimde. Birazdan gidecektim. Gölge olarak değil ama Beren olarak. Sonuçta yanında olacaktım.

Çantamı da alarak oturduğum sandalyeden kalkıp yanına yaklaştım. Oturduğu yüksek taburenin yanındaki tabureye oturdum. Gözleri yanındaki hareketliliği fark edince bana döndü. 

''Üçüncü tesadüf?'' dedi sorgulayarak.

''Üçüncü tesadüf.'' dedim onaylayarak.

Elini uzattı gözleri üzerimdeyken. ''Buğra.''

Uzattığı elini tuttum ve elektrik çarpmışçasına her bir zerrem titredi. ''Beren.'' Kar tanen. 

''Sonunda isminizi bahşettiniz.'' Kelimeleri toparlamak için epey uğraşıyordu. Çünkü geldiğinden beri durmadan içmişti. Hala böyle dik durabilmesi bile mucizeydi.

''Üçüncüde söylerim demiştim.''

''Belki, demiştin.''

Ama sen bilmiyorsun ki ben belkilere tutunup hayatta kaldım.

''Ne içersin?'' Ah, hayır. Birinin seni toplaması gerekecek. Ama yeni gelmiş gibi de yapmam gerek. ''Meyveli kokteyl alırım.'' Şuan elimdeki en iyi seçenek buydu çünkü.

Benim kokteylim hazırlanırken Buğra önündeki viskiyi midesine yolladı tek yudumda. ''Ee, anlat bakalım kimsin sen?''

Aşığın.

''Sıradan biriyim. Ne önemi var ki?''

''Hiç sıradan gelmedin. Çok tanıdıksın.''

''Seni tanımadığımı daha önce söylemiştim.''

''İnsanların her dediğine inanmayı bırakalı çok oldu.''

Ama bana inanıyorsun. 

Hazırlanan meyve kokteylimden bir yudum aldım. ''Her yalan kötülük için mi söylenir?''

''Benim iyiliğimi düşünen herhangi biri iyiliğim için bile olsa benden niye bir şeyler gizlesin ki? Bu güvensizlik.'' 

''O zaman sana niye güveniyim?''

''Güvenmemen için bir sebebin var mı?'' 

''Yalan söylemek için bir sebebim var mı?''

Dudağının kenarı kıvrıldı bu dediğimle. İnsanlar seni yalanlarla yaralıyor sevgilim. Habersizsin.

Gözlerini üzerimde gezdirdiğinde bakışları parmağımdaki yüzüğe takıldı. Elimi tuttu ve daha yakından baktı. ''Bu yüzük,'' Dedi sonra da yutkundu. ''Bu yüzük senin mi?''

Özür dilerim sevgilim. Yalan söyleyeceğim sana.

''Evet benim. Kuyumcudan almıştım. Bir şey mi oldu?'' 

Başını iki yana salladı gözü telefona kaydı. Bana mesaj mı atacaktı?

''Ben lavaboya gidiyorum, müsaadenle.'' diyip hızlıca uzaklaştım yanından. Lavaboya girdiğimde mesaj gelmişti.

Git Başımdan | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin