-23-

1.2K 90 146
                                    

''Gölge, bir haftadır suratıma bakmıyorsun doğru düzgün.''

''Sen aynı evde kaldığıma şükret senle ya.''

''Ulan ne yapmam lazım beni affetmen için söyle yapmayanı siksinler.''

Bir haftadır aynı evin içindeydik ve aramıza çok zor da olsa mesafe koymayı başarmıştım. Tebrikler kendim.

''Yapmadan önce düşünecektin Buğra. Sana az bile yapıyorum ben be.''

''İzin ver de dokunayım bari. Hem sen nasıl dayanıyorsun?''

''Bilmem sen uzaktan izlerken nasıl dayandıysan öyle dayanıyorum demek ki.''

''Kırıcı oluyorsun.'' dedi elini kalbine götürerek şaka yapar gibi. ''Oh az bile yapıyorum.''

Buğra'nın çalan telefonuyla ikimiz de dikkat kesildik. Arayan Cenk'ti. Ondan biraz bile haz etmiyordum açıkçası. Buğra ona benden bahsetmemişti bu çok belliydi çünkü bahsetmiş olsa kız arkadaşının arkadaşını ona ayarlamaya çalışmazdı.

Tam meşgule atacaktı ki aldım elinden. Ben açtım. ''Efendim Cenk?''

''Buğra'yı aramıştım. Siz kimsiniz?''

''Sevgilisiyim ben.'' Karşı tarafta ufak bir sessizlik oldu. ''Alo?''

''Kusura bakma. Yani haberim yoktu.'' Bu sırada Buğra hala kalbini gösteriyordu. Umurunda değildi ne konuştuğumuz. 

''Anladım. Ne söyleyecektiniz Buğra'ya?''

''Aslında yanımıza davet edecektik ama meşgul sanırı,''

''Yok, geliriz.''

Bu fırsatı hiç kaçırır mıyım? Kimmiş bakalım bu Cenk ve sevgilisi bir görelim. 

Buğra cevabımla birlikte şaklabanlıklarına bir son verdi sonunda. ''Siz konumu atın, geliriz.'' 

''Pekala yolluyorum.'' dedi Cenk ve telefonu kapattı.

''Nereye gidiyoruz Kestane? Ne gerek var?''

''Arkadaşların değil mi işte tanışmak istiyorum.''

Ona koyduğum sınırlara saygı göstermişti şuana kadar ama şuan tam dibime girmiş aklımı dağıtıyordu. ''Bence daha güzel aktiviteler yapabiliriz.''

Parmak uçlarımda yükseldim ve dudağımı dudağına yaklaştırdım. ''Çok beklersin.'' Eli belimi buldu ve kavrayıp kendine çekti. ''Emin misin?'' Hayır. ''Eminim.''

''Şimdi seni öpsem,'' dedi dudakları dudaklarımın üzerinde. ''Hala emin olur musun?''

''Buğra.''

''Kestane.''

''Dur lütfen.''

''Durdur.'' Yapamam. O bana yaklaşmazken ondan uzak durmak en azından daha kolaydı ama burnumun dibinde dudaklarımın üzerindeyken şimdi hiç de kolay değildi.

''Cenk bekliyor.''

''Cenk'i sikerler.'' 

''Gitmemiz gerekiyor. Ayrıca unuttun sanırım ama daha dikişlerim de yeni alındı.''

''1 haftadır boşuna uzak durmuyorum herhalde.''

''Buğra, gidiyoruz.'' Oflayıp biraz mesafe yarattı sonunda. ''İyi. Ama teklifim hep geçerli. Yani istediğin zaman.''

''Buğra.''

''Sevgilim?''

Uzanıp yanağını öptüm uzunca. Yemin ediyorum bir gün ona duyduğum bu his adı her neyse öldürecekti beni.

Git Başımdan | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin