Pleasure

4

İyi okumalar🤧🫶🏼

"Evet gruplar bu şekilde. Kendi aranızda konuşup çalışma gün ve saatlerinizi ayarlarsınız. Sonraki deneme ve sınavlara kadar iyi çalıştığınızdan emin olun. Özellikle notu en yüksekler, en düşüklere."

Hoca konuşmasının sonunda Jimin'e bakmıştı. Jimin gülümsemeye çalışıp başıyla onayladı. Hoca sınıftan çıktı.

"Şanslı mısın şanssız mısın çözemiyorum artık."

Rose arkasını dönüp konuştu. Jimin gülümsedi.

"Neden?"

"Neden mi? Sınıfın korkunç abisine ders çalıştıracaksın! İlk kez çalışkan olmadığıma sevindim."

"Kimmiş korkutucu abi?"

Mark, Lucas, Bambam ve Eun Mi sınıfa girip yanlarına geldi.

Yuna parmağıyla en arka sıradaki yatan kişiyi gösterdi.

"Sürekli uyur ve kimseyle konuşmaz. Kimse de onunla konuşmaya cesaret edemez. Bakışlarına denk gelirseniz ölebilirsini."

Yuna ellerini boğazına geçirip kendini boğar gibi yaptı.

"Abart!"

Eun Mi göz devirip kollarını birbirine sardı.

"Abartmak mı? Az bile söyledi!"

Rose, Yuna'yı destekleyince Yuna kalkıp ona sarıldı.

"Teşekkürler güzel arkadaşım."

İkisi birbirie sarılırken Hyunjin iğrenme bakışlarını onlara yolluyordu. Felix güldü.

"Tamam bakışlarıyla öldürme kısmı abartı ama yine de tekin birine benzemiyor. Geceleri gangster olduğuna yemin edebilirim."

"Hayır onu hiç görmedim."

Bambam kollarını birbirine sarıp başını iki yana sallayarak dudaklarını gerdi.

Kızlar iğreme bakışları atarken erkekler güldü. Jimin konuştu.

"Tamam bu kadar yeter abartmayın."

Konu hızla değişti.

"Öğle yemeği saati neden bu kadar geç ya? Açlıktan öleceğim!"

"Daha ikinci dersteyiz Bambam!"

"Yani? Metabolizmam hızlı benim."

"Iyyyy!"

Herkes iğrenip bağırınca Jimin gülerek bakışını her zamanki gibi uyuyan çocuğa çevirdi. Yüzü duvara dönüktü. Jimin iç çekti.  Karşısında daha zor günler vardı..

~

Öğle yemeği saatiydi. Herkes yemeğini yerken Jimin midesinin ağrıdığını ve revire gideceğini söyledi. Ama aslında canı bir şey yemek istemiyordu. Stres yapınca yemek yiyemeyen biriydi. Bu aralar daha da zayıflamasının nedeni buydu.

Sınıf kapısını açıp sınıfa adımlayarak arkasından kapıyı kapattı. Sınıfa bakışını atınca durdu. Yoongi yine tek başına sınıfta uyuyordu. Jimin onu uyandırmamak için parmak uçlarında yürüyüp sırasına ilerleyip oturdu. Başını çevirince Yoongi'nin yüzünün ona doğru dönük uyuduğunu gördü. Mışıl mışıl uyuyordu.

Kolarını sırasına koyup başını kollarına yasladı. Yüzü hala Yoongi'ye dönüktü. Onu incelemeye başladı. Keşke diye geçirdi içinden Jimin. Keşke düşüncelerini okuyabilsem. O zaman ne düşündüğünü anlayabilirdim.