10

248 36 17
                                    



Hola




Agustd şarkısına başlayınca Jimin kendine gelerek hızla sahneden inip masasına ilerledi. Tabi ki masasındaki arkadaşları da seyirci gibi şok bir ifadeyle ona bakıyordu. Bir şey söylemeden yerine oturup yayıldı.

"Sen-sen naptın?"

Seulgi şokla konuşunca Jimin omuz silkip konuştu.

"Ne yapmışım?"

Masaya uzanıp kendine yeni bi içki doldurdu.

"Agustd'nin sahnesini çaldın?"

Lisa kaşını kaldırıp söyleyince Jungkook söze atladı.

"Daha önemlisi sen şarkı mı söylüyorsun?"

Jimin doldurduğu bardağı alıp yudumladı. Bakışını tekrar geriye yaslanırken şokla ona bakan arkadaşlarına çevirdi.

"Sanırım söylüyormuşum. Ne var bunda?"

"Daha görmediğimiz kaç yüzün var acaba? İnek Jimin dışında daha kaç tane karakterin var doğruyu söyle."

Taehyung da alayla sordu. Jimin göz devirdi.

"Sarhoşluğun etkisi, abartmayın."

"Hadi onu boşverin de-"

Seulgi konuşmaya başlayıp sahnede şarkı söyleyen Agustd'yi gösterdi.

"Ne dedi sana?"

"Kesinlikle en merak ettiğim kısım o. Ne dedi?"

Lisa da sorunca Jimin sahneye baktı. Agustd gözlerini kapayarak şarkısını söylüyordu.

"Hiç. Sadece tebrik etti."

Jimin gülümsedi. Agustd'nin radarına sonunda girebilmişti.

~

Okul giriş zili çalmıştı ama Jimin hala sınıf kapısında duruyordu. Utanmıyordu ama Yoongi'nin nasıl davranacağını kestiremediği için nasıl davranmalı bilemiyordu. Derin bir nefes alıp içeri adımladı.

Herkes çoktan sırasına geçip kitaplarını çıkarmıştı. Hızla sırasına geçip çantasından kitaplarını çıkardı.

"Neden bu kadar geciktin? Normalde asla geç kalmazdın?"

"Alarmı kurmayı unutmuşum."

Jimin yalan söyleyerek geçiştirdi Rose'yi. Tam o sırada öğretmen sınıfa girdi.

"Günaydın çocuklar."

"Günaydın öğretmenim."

Sınıf hep beraber yanıtlayınca Seokjin hoca bıkkınlıkla nefes verip arka sırayı işaret edip konuşup tahtayı silmeye döndü.

"Uyandırın şunu."

Arka sıradakiler tedirginlikle birbirine bakıp birbirine uyandırması için sızlanırken Jimin hızla sıra altından telefonu açıp mesaj yolladı.

Jimin
Uyan

Yoongi yerinde kıpırdanınca arka sıradakiler gerildi. Yoongi elini cebine atıp başını çevirmeden telefona bakıp hızla başını kaldırdı. Yoongi başını kaldırınca herkes önüne döndü. Jimin güldü. Yoongi şişmiş yüzüyle ona bakış atıp telefona döndü.

Min Yoongi
Bir an çıkış zili çaldı sandım

Jimin ağzından kıkırtı kaçırınca Seokjin hoca da dahil tüm sınıf ona baktı. Jimin hızla telefonu sıranın altına atıp başıyla özür diledi. Bu defa gülen Yoongi olmuştu. Sessizce sırıtıp kollarını birbirine bağlayarak geriye yaslanıp tahtayı izledi.

Jimin sinirle Yoongi'ye bakış atınca yüzündeki gülümseyişi gördü. Siniri dağıldı Jimin'in. Hala hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Jimin oynamayı severdi. Onun için fark etmezdi.

~

"Vay! Beyaz incim de buradaymış!"

Jay heyecanla konuşup Jimin ve arkadaşlarının masasına geldi.

"Biz de Jay nerede kaldı, diyoduk!"

Lisa alayla konuşunca Jungkook ekledi.

"Parıldayan inci görme, hemen kaparsın!"

Jay güldü.

"İnciden ziyade melek! Bu defa ben bile görmedim biliyorsunuz. Dün iş için başka şehirdeydim, bir de duyuyorum ki beyaz melek denilen biri benim barımı inletmiş. Kim olduğunu öğrenmek için bunca kilometreyi koşarak geldim Jiminshi!"

Jimin güldü.

"Benden uzak dur. Ben senin diğer incilerine benzemem. Parıldarım ama dokununca yakarım."

"Ooo!"

Masadakiler hep bir ağızdan tezahüratladı.

"Zengin olmasan paralar dökerdim önüne ama lanet olsun ki her şeyin var. Söyle ne istiyorsun beyaz meleğim olmak için?!"

"Uzak dur benden Jay."

Jimin göz devirerek söyleyip viskisini fondipledi. Jay sahtece gözyaşlarını silerken Seulgi etrafa bakarken konuştu.

"Beyaz meleğini boşver de siyah incin nerede?"

Jay gözlerini kısarak Seulgiye baktı.

"Üzerini değiştirmeye gitti de, bakıyorum da artık oppa yerine siyah inciyi görmeye geliniyor buraya?"

"Öyle değil ya oppa!"

"Nasıl ya?"

Jay alayla sorunca Taehyung dahil oldu.

"Saçma iddiaları yine. Bu defa senin siyah inciye taktılar."

Jay kahkaha attı.

"O zaman size kolay gelsin işiniz çok zor."

"Neden öyle dedin ki oppa! Sevgilisi mi var yoksa?"

Jimin başından beri onları dinliyordu ama sevgili konusuyla dikkat kesildi.

"Bilemiyorum. Ama şöyle söyleyim ki geleli neredeyse bir ay olmasına rağmen ben bile hala mesafeli hissediyorum. Hemen kapılacak bir tip değil."

"Zoru severim."

"İmkansız zaman alır."

Seulgi'nin dediğini Lisa tamamlayınca birbirine beşlik çakıp güldüler.

"Ya sevgilisi varsa?"

"İddia iddiadır. Bize ne!"

"Merhaba Pleasure, geceye hazır mıyız!"

Agustd sahneye çıkıp bağırınca Jay konuştu.

"Çok kötüsünüz kızlar. İncime zarar vermeyin de ne yaparsanız yapın. Oppanız korkarak uzaklaşıyor."

Jay korkmuş gibi yaparak el sallayıp uzaklaştı. Jay gidince herkes bakışını Agustd'ye çevirdi. Siyah geniş tişörtü, baştan aşağı yırtık siyah geniş pantolonu ve gümüş takılarıyla yine klasik Agustd tamamlamasıyla siyah bir inci gibi parıldıyordu.

Jimin de Agustd'ye sahip olmak istemişti ama sevgilisi olma düşüncesi onun canını sıkmıştı. Jimin'in prensipleri vardı. Arkadaşları gibi değildi.

~

"Sevgilin var mı?"

"Huh?"

Yoongi uykulu ifadesiyle anlamayarak Jimin'in ciddiyetle sorduğu yüzüne baktı.






Lan Jimin pat diye sorulur mu?!!

Jimin'i kendim gibi yetiştirdim, şerefsz değil başkasının manitine göz dikmiyo💅🏻

Sizce Jimin gerçekten Agustd'nin radarına girdi mi?

Ve gerçekten sadece tebrik mi etti🌚

Bölüm düşünceleriniz:

Oy ve yorum atmayı ve fici arkadaşlarınıza önermeyi unutmayın😽



🌷

Pleasure Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin