Pleasure

18

🕷

"Sınavınız nasıl geçti?"

Mark ve Bam sınıfa girince Mark sormuştu.

"Yani, heyecana saymazsak daha iyi olabilirdi. İlk günüm kurbanıyız. Ya siz?"

"Benimkini söylemeye gerek yok sanırım?"

Bambam kaşlarını kaldırıp söyleyince herkes başını sallayıp gülmüştü.

"Babanın plak şirketi olduğu için çok şanslısın. Yoksa çöpten yemek toplamak zorunda kalırdın."

Bambam nispet yapar gibi omuzlarını elleriyle silkti.

"Ya sen Jimin?"

Mark başını çalışma kitabına gömen Jimin'e sordu. Jimin kitaba daldığı için duymadı bile.

"Dünyadan Jimin'e! Hey?"

Jimin dalgınlıkla başını kaldırdı.

"Bir şey mi dedin?"

"Sınav diyorum, nasıldı?"

Jimin omuz silkip kitabına döndü.

"Klasik."

Mark Rose'ye baktı. Dudaklarını oynatıp konuştu.

"Bir sorun mu var?"

Rose başın iki yana salladı.

"Klasik sınav haftası."

Mark başını salladı.

Jimin elbette etrafında olanlardan haberdardı ama ilgilenmiyordu. Konuşup zaman kaybetmek istemiyordu. Zaten kimseyle de konuşası yoktu. Sadece sınavlara odaklanıp haftayı atlatmak istiyordu.

"Geldi muhteşem ikili."

Jimin duyduğu ithafla başını kaldırdı. Tahmin ettiği gibi Yoongi ve Yeji sınıfa gelmişti. Bakışını onlardan çekip tekrar kitabına yönlendirdi.

Jimin çok fena sormak istiyordu. Onca çalışma karşılık vermiş miydi. Sınavı nasıl geçmişti. Takıldığı yer var mıydı. Saatlerce bu konu hakkında tartışabilirdi. Ama sormadı.

"Acaba notları nasıl gelecek?"

"Yeji önceki okulunda hep ilk sıradaymış."

"Burada Jimin var, onu geçemez."

"Muhtemelen."

Jimin hıhlayıp gülümsedi.

"Peki ya gangster?"

"Onun yeri belli. Sondan birinci."

Bambam Seulgi'yi yanıtlayıp gülerken Felix araya girdi.

"Ama onu Jimin çalıştırdı. Artık sonda olamaz diye düşünüyorum."

"Ben niye sürekli bu ayrıntıyı unutuyorum ya! Cidden bir zahmet yükselsin." 

Herkes onaylayan mırıltılar çıkardı.