BÖLÜM 5

38 10 18
                                    

💓 Asena'nın anlatımından 💓

Hayır olamaz, olmamalı.

"Senin ne işin var burada?" dedi ablam.

"Aaa insan hiç babasına böyle der mi ? Hiç yakışmadı. Beni içeri davet etmeyecek misin?"

"Hayır , asla. Defol git buradan."

"Asena torunum , hadi canım halanı ikna et de beraber hasret giderelim." Bunu söylerken iki adım yaklaştı.

"Sakın yaklaşma bana! Nefret ediyorum senden. Derhal terket burayı!" Diyerek uzaklaştım.

"Uzak dur kardeşimden. Onu sana tekrar yem etmem. S*****git buradan. Ekip çağırır , şikayet ederim. Tekrar tıkarlar içeri, uzak dur bizden de hayatımızdan da." Demesiyle dışarıdan siren sesleri geldi. Demek ki ablam aşağıdaki adamı farkedince etrafı taramak için ekiplere haber vermişti. O adam beni taciz etmeye kalkmıştı. Daha 10 yaşındaydım. Ne demek olduğunu bilmediğim bir kelimeyle küçük bedenim tehdit edilmişti. Korkuyordum. Çok korkuyordum.

"Bu iş burada bitmedi! Görüşeceğiz." Diye geçiştirerek merdivene yöneldi ve koşarak inmeye başladı.

"Defol git be. Aşağılık herif!" Dedi tekrar halam.
Çok korkmuştum. Tir tir titriyordum. Halam omuzlarımdan tuttu ve yavaşça kapının oraya doğru götürdü. Cebinden anahtarı çıkarıp kapıyı açtı. Beni koltuğa oturttuğunda o da yanıma oturdu. Başımı dizine koydu ve saçımı okşadı.

İlk defa biri benim saçlarımı okşayıp sevmişti... İlk defa..

"Hepsi geçecek, yepyeni bir hayat kuracağız ablam. Sen yeter ki inan, yeter ki pes etme. Yalnız değilsin, ben varım. Ben senin yanındayım. Ben varken kimse sana dokunamaz."

"Kimse dokunamaz değil mi?"

"Kimse dokunamaz benim meleğime. Hadi ağlama artık. Bu güzel gözlerine ağlamak hiç yakışmıyor."

"Taciz yakışıyor muydu ki bedenime, kemer izleri peki. Zihnimin içine hapsolmuş hakaretler yakışıyor muydu?"

"Şşt yok öyle bişey. Bir daha sakın bunu dile getirme. Sadece sana değil kimseye yakışmaz bunlar."

"Ben bunları mı hakettim abla?" dedim doğrulurken. O da ağlıyordu. Kıyamam benim için o kadar üzülüyor, o kadar çabalıyordu ki.

"Hayır güzelim yok öyle bişey. Sen bunların hiçbirini haketmedin. Sen herşeyin en iyisine layıksın." dedi sarılırken. Ben de ona sarıldım.

"O zaman neden böyle yaptılar, ben onların kızı değil miyim?"

"Değilsin. Olamazsın ve olmamalısın. Sen onlar gibi pislik paragöz kötü insanlardan değilsin. Artık değilsin. Ne ben onun kardeşiyim ne de sen o ailenin kızısın. Sen benim kardeşimsin. Bir daha böyle şeyler söylemek yok. Tamam mı kardeşim?"

"Tamam ablam." dediğimde gözyaşlarımı sildi. Bende onunkileri sildim. Birbirimize sımsıkı sarıldık.

"Bugün beraber yatalım mı ne dersin?"

"Olur." Dediğimde kalktı ve benide elimden tutup kaldırdı. Birlikte ablamın yatak odasına gittik. Ablam telefonunu alarm kurup geri yerine bıraktıktan sonra ben de bavuldan pijama takımlarımı çıkarttım ve banyoya gidip üzerimi değiştirdim. Aynaya baktığımda normalde yemyeşil olan gözlerimin ağlamaktan solduğunu farkettim. Çok sevdiğim kızıl saçlarımdan nefret etmek istiyordum artık. O pislik bana kızıl güzel deyip duruyordu. İğrenç piskopat pislik herif ama nefret etmeyecektim. O insanlar için kendimi üzmeme değmezdi. Ablam bunu bu gece tekrar hatırlattı.

BAŞARACAĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin