Hazırlık

22 6 32
                                    

Jimin ile telaşla o mağazadan bu mağazaya koşturuyorduk.  Sebebi ise bana ayakkabı bulmak. Ne yapabilirim ki kıyafetime uygun bı ayakkabı bulamıyordum.

"Hey Taehyung bak bu ayakkabılar olur bence."

Yorgunluktan oflaya puflaya gösterdiği mağazaya doğru yürümeye başladım.

"Evet,evet bu olsun ya daha fazla bakmaya mecalim kalmadı."dediğimde Jimin keskin ve sinirli göerini bana çevirdi burnundan soluyordu.

"Bana bak minik aptal ben senin ej yakın arkadaşınım be benim düğünüm için heyecanlı olman lazım nasıl böyle rahat olup hemen yorulabiliyorsun."derken koluma minik çimdikler koyuyordu.

Sızlana sızlana ayakkabı torbasını elime aldım. Birlikte kafeye gidip Yoongileri bekliyicektik. Jimin'i en sevdiğim kafeye götürmeye zorluyordum.

"Yaaa Jimin nolur Last Summer'a gidelim ya orası çok güzel."

"Ne buluyorsun şu kafede bir anlamadım gitti Taehyung."

Gözlerim doluyordu ve olmaması gerek bir şeydi biliyordum ama elimde değildi işte. Gözümün önüne Jungkook geliyordu. Hayır ağlayamazdım. 

"Hey Jungkook burdann!"

Demiştin elinden tutup onu ara sokaklarda dolaştırırken.

"Sakin ol Taehyung  bi gören olucak."

Asla dinlememiş ve koşmaya devam etmiştim. Onu bir an önce Minho ve Han ile tanıştırmak istiyordum.

"Hadii daha hızlı olmalıyız çok heyecanlıyım."

Kolundan çekerken yine  onu sürüklüyordum bir nevi.

"Öyle olduğunu biliyorum güzelim ama sakin ol lütfen"

İnkar ede ede onu sürükleyerek ilerledim.

"Geldik!"

Kafenin önüne gelince heyecanla bağırdım.

"Vay be Taehyung gerçekten dediğin kadar güzelmiş bu kafe."

Çiçeklerle kaplanmış kafeye baktı her yeri inceledi.

"Yazı mevsiminden nefret ediyorum vıcık vıcık ter oldum ya. Hey Minho bize soğuk su getirir misin?"

Minho bize döndü ve başı ile onayladı. Ardından elinde su ve arkasında Han ile yanımıza geldi.

Uzun süre sohbet ettikten sonra sokakta dolaşan polisi görünce heyecanla kafasını bana çevirdi Jungkook.

"Taehyung burdalar."

Minho atıldı.

"Beyler içerki odaya geçin. Oraya bakmazlar ayrıca baksalar bile arka kapıdan çıkarsınız. Sen zaten yol gösterirsin onlara Han."

Han olumlu anlamda başını salladı ve bizi kolumuza tutup arkadaki odaya götürdü. İşte tam o sırada bana döndü Jungkook ve arka odaya girdiğimiz an dudaklarımızı birleştirdi. Han başını hızla başka tarafa doğru çevirdi.

Zarif dudakları dudaklarımı esir almışken nefeslerini birbirine karışıyordu. Dudaklarımızı ayırdığında derin nefes aldı ve Han'a döndü. 

"Eğer bu saatten sonra birimize bir şey olusa bu kafenin adı Last Summer olsun.  Son yazımız bu olsun olur mu Taehyung? Olur mu Han?"

İkimiz de olumlu anlamda başımızı salladık. Ve onun öldüğü gün kafenin adını Last Summer olarak değiştirmişlerdi.


Jimin sanki olanları anlamış gibi bana döndü.

"Tamam Taehyung oraya gidebiliriz."

Heyecanla ellerimi çırptım. Hızla Jimin'nin koluna girdim ve ona sırnaşmaya başladım.

Kafeye geldiğimizde oturduk ve Yoongileri beklemeye başladık. Hobi, Yoongi ve  Namjoon gelene kadar birlikte bir şeyler içtik. 

Onlar gelince Yoongi'nin kıyafeti ile ilgili konuşmaya başladık. Giyiniceği kıyafeti Namjoonlara diktiricekti.

Espriler havada uçuşurken Hobi ellinci kez çalan telefonunu yine kapattı ve artık dikkatimi çekmeye başlamıştı. Hobi artık dayanamayıp telefonu açmak için masadan kalktı ve artık o kadsr dikkatimi çekmişti ki asla yapmıyıcağım şeyi yapıp Hobi'nin peşinden kiminle konuştuğunu duymak için gittim.

"Daha kaç kez diyicem yanımda Taehyung varken arama beni diye."

Telefondaki kişiye kısık ama öfkeli sesle konuştu.

"Bak bi gün kavuşacaksınız azıcık sabırlı ol."

Derin nefes alıyor ve karşıdan cevap bekliyordu.

"Bak Jungkook..."

Jungkook mu? 


Canlarım bu bölüm kısa oldu sorryyy ama bence beğeneceksiniz şeyler olucak

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 10, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kelebek ve Onun Papatyası~Taekook~Angst~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin