Gürkan

124 10 13
                                    

Ecevit'i bir anda öpmemin ve ilk öpüşmemizin üzerinden 1 hafta geçmişti. Begüm hala neden böyle bir şey yaptığımı merak ediyor ve telefonumu susturmuyordu. Yine elime Begüm'ün arama kayıtlarını silmek için telefonumu alırken kapı çaldı. Beyaz kapı kolunu kendime doğru çektim. Karşımda duran şahısı aşağıdan süzmeye başladım. Siyaha kaçan gri dar pantolon bi' parmak katlanmış, kafamı kaldırmaya devam ederken, üzerinde beyaz bir tişört, ön kısmı içe sokulmuş, siyah güneş gözlükleri ve kaldırılmış saçlar. Tahmin etmeye bile gerek yoktu.

"GÜRKAN!" dedim boynuna atlarken. Gürkan çocukluk arkadaşımdı, en son babam öldüğünde beni aramıştı ve öyle konuşmuştuk. Babası iflas edince taşınmak zorunda kaldılar. 15 yaşında falanken. Reşit olana kadar çok sık konuşuyorduk fakat mesafeler araya girince konuşmamız kesilmişti.

"Yavaş, yavaş." dedi içeriye doğru gelirken.

"Sen ciddi misin? Çok mutlu oldum." dedim.

"Şimdi sen 'hangi rüzgar attı seni buralara' klasiği yapmadan söylüyorum. Babam 2. kez işini bok etti ve tekrar taşındık. Hem de eski yerimize." dedi, gülüyordu.

"Evimi nasıl öğrendin?" dedim.

"En çok onunla uğraştım. Begüm'ün numarasını buldum önce, sonra evinin adresini istedim ve sana haber vermemesini istedim. Haberin vardır ama, söylemiştir Begüm."

"Hayır, haberim yoktu. Yani aramıştı, hemde onlarca kez ama başka bir şey yüzünden arıyor sanıyordum, açmadım hiç." dedim gözlerimi kaçırırken.

"Başka bir şey?" dedi sırıtarak.

"Önemli bir şey değil, ee nerede kalacaksın?" dedim kendimce konu değiştirdiğimi düşünerek.

"Konu değiştirmek istediğini anladım ve zaten zamanı geldiğinde anlatacağın için üstelemiyorum, şu anlık kalacak yerim yok." dedi evi incelerken.

"Kalacak yerin mi yok? Şu an kendi evindesin farkında mısın?" dedim.

"Ayrıca eşyaların nerede?" diye ekledim.

"Siktir, doğru ya. Taksi bekliyor." dedi koltuktan kalktığı anda.

"Bekliyoruuum." dedim kapıyı çekerken.

3 dakika sonra tekrar zil çaldı ve elinde 2 bavul ile Gürkan karşımda.

"Yardım edeyim mi?" dedim.

"Sence gerek var mı?" dedi kol kaslarını gösterirken.

"Sen egoist doğdun, egoist gideceksin." dedim gülerken.

"Hak edeni öveceksin yavrum." dedi.

"En son cevap vermemiştim ama çok ısrar ettin, sende kalıyorum. Bunları nereye yerleştireyim." dedi, bavulları gözleriyle gösterdi.

"Bir odam boştu, içinde birkaç koli var. Onları alayım." dedim. Arkamdan geliyordu elinde bavullarıyla. Kolileri üst üste koyup evin kapısının dışarısındaki çöp kutusunun yanına koydum. Gürkan çoktan yerleşmişti bile odama. Sorun yoktu, özlemiştim onu. Beraber yaşayacaktık. Uzun zamandır birine ihtiyacım vardı.

"Okulun ne olacak?" dedim o kıyafetlerini dolaba yerleştirirken.

"Aynı okulda olduğumuzu bilmiyor musun yoksa?" dedi. Gözlerim kahkaha atıyordu.

"Bugün son 1 yılın tüm mutluluğunu yaşadım. Seni seviyorum." dedim Gürkan'ın kaslı kollarına yumruğumu geçirirken.

"Ben de seni." dedi.

Kahvaltı yaptıktan sonra Gürkan duşa girdi. Bende kahvaltı masasını topluyordum. Tekrar telefonum çaldı. Telefonumu aldım, Begüm değildi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 03, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AŞKIN ÖLÜMCÜL TARAFIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin