Ben Dwayne Edix
26 yaşındayım ve tam olarak olmasada genetik mühendisiyim.Bunun sebebi hala işsiz olmam.Birçok yere başvurmuştum bazıları beni geri çevirmişti bazıları ise cevap bile vermemişti.Ta ki bir laboratuvar hariç...
İşte benim hikayem.Size anlatmak istediklerim.O iğrençlikler,o şeyler hepsine tanık oldum.Belkide o başvuru telefonu benim hayatımı değiştiren şeylerin başlangıcıdı.
Beni aradıklarında geceydi en sevdiğim dizi o saate kaldırılmıştı yoksa bu saatlerde hala uyanık olmamım imkanı yoktu.Hava yoğun yağışlıydı ve insanı ürpetecek sıklıkla şimşek çakıyordu.Şimşek seslerini duymamak için tv sesini baya açmıştım.İşte kaderimi değiştiren şey benim korktuğum ilk zamandı ne tesadüftü ki beni bekleyen şeyle karşı bu korku hiç birşeydi.Dizi reklama girmişti ve televizyonda bir sessizlik oldu.Tam o anda az önceki parlamanın komşumuzun bozuk lambasının değil bomba misali şimseğin habercisi olduğunu anladım.Belki bu hayatımda duyduğum en şiddetli ve korkunç sesdi.Birden çığlık attım ve uzandığım yataktan kalktım.Kalbim deli gibi atıyordu ve o an telefon çaldı.Aklıma korku filmlerindeki sahneler geldi.Açmaya elim gitmiyordu ama açtım.İlk başta biraz sessizlik oldu ama sonra rahatladım bana seslenen kibar bir kadın sesiydi.Bana iş başvurumdan bahsediyordu.Bu az önce olanlardan sonra-geçirdiğim kısa süreli kalp krizi-ilaç gibi gelmişti.Kadın bana yarın verdiği adrese gelmemi istemişti.O gece rahat uyuyamaştım tabi ama saatlerin çabuk geçmesini ummak ve yarını düşünmek benim uykuma dalmamı sağlamıştı.
Ve o gün gelmişti...Dünyadaki Cehennemin Merkezine Başvurmanın
Geçmişimi ve kendimi yeni patronuma tanıtmıştı.Üniversitede başarılı bir öğrenciydim ve notlarım onu etkilemiş gösteriyordu.İşe alınmıştım.Şuan geliştirmekte oldukları projeden bahsettiler."EVRİMLEŞMİŞ İNSAN".Tabi aklıma yeni gen tedavileri ve ilaçlar geldi.Bunun ilk baş bir deyiş olduğunu sanmıştım ama bunun gerçekten doğru olduğunu uzun zaman sonra öğrenmiştim.İş yerine geç kalmıştım Giriş kısa bir koridordan oluşuyordu 2.kapı buğulu camdı ve iki uzunca duvarın ortasına montelenmişti.İçeri girmeden önce galoşları giymem gerekiyordu.Giyerken içeriden garip sesler duydum.Bu tiz bir çığlık sesisydi.İnsan sesi olmadığına emindim galiba denek hayvanlardan gelmişti.Galoşu ayağıma geçirdiğim gibi içeri girdim.Gördüğüm şey beni ürkütmeye hatta nerdeyse hönkürmeme yetmişti.Gözlerinden biri morlarmış bir fare.Normalde beyazdırlar ama bununki Mavileşmişti.Çenesi ile ağzı birbirinden ayrılmış,uzuvları balon gibi şişmiş-hatta sol arka bacağı iç basınca dayanamayıp patlamıştı-fare denilen şeyden çok uzak birşey vardı.Girdiğim an herkesin dikkatı bana kaymıştı.Kusup rahatlamak için tuvalete koştum,bu görüntü insanın sabah görmek isteyeceği bir şey değildi.Ne kadar bir denekde olsa o bir canlıydı ve onun çektiği acı ve kötü kokan ölümü benim kusmamı daha da arttırıyordu.
Sonunda rahatlamıştım.Elimi yüzümü yıkarken kapının açılma sesini duydum.Aynada gördüğüm patronumdu elleri arkada yüzünde gözlerimin kusmakdan yaşlı olduğu için anlaşılamayan bir takıntı vardı.Sesinden anladım galiba dalga geçer gibi bir acıma duygusu takınmıştı.Sırtımı sıvazlayarak"Bu senin için değişik bir tecrübe ha çaylak "diyip azda olsa sinir edici olan bir kahkaha attı.Hala ağzımdaki kusmuk tadı ve gözlerimdeki yaş geçmemişken ona bu gülünç ortamı bozmaya yetecek bir soru sormuştum"Bu lanet fareye ne yaptınız".Birden patronumun yüzü değişmişti galiba sormamı istemediğim bişey sormuştu.Bana bakarak değilde aynada yansımama bakarak konuştu "Bu tarz şeyler herzaman olur evlat birşeyler feda etmeden ilerleme olmaz bunun gibi küçük şeyleri kafana takmamalısın,seni içerde bekliyorum"diyerek tuvaletten çıktı.Ne kadar o farelerin bunun gibi şeyler için üretildiğini bilsemde yinede ona acımıştım.
İçeri geri dönmüştüm herkes bana acır tarvı takınmış değişik gözlerle bakıyordu.İçlerinde bana "Geçmiş Olsun"der gibi kafa sallayan oluyordu bende onlara saol anlamında gözlerimi kırpıyordum.Sonra onu yine gördüm,o fareyi.Değişmişti hala ölüydü ama değişmiştiön ayaklarında iki uzuv vardı tam gelişmemişlerdi ama bunların ayrıyaten çıkan ön kollar olduğunu anlamıştım.Burda artık normal şeylerin yapılmadığı hissine o gün ilk kez kapılmıştım.
Bu düşünce beni meraka iten ilk şeydi.Ve nerdeyse ilerde sonumu getirecek şeyin başlangıcının olduğunu kimse bilemezdi.
İş yerindeki 6.ayımdı.Patron nedense 4.ayda erken çıkmama izin vermişti.Bu aklıma benden gizli birşeyler çevirdiklerini düşünmüştürdü.O günden sonra ordaki her garip şeyi not etmiştim.Her not ettiğim beni daha çok korkutuyordu.Bir gece görmemem gereken birşey görmüştüm .İşten bir kızla çıkıyordum.Emily Petterson.Uzun ve parlak sarı saçları vardı.Benden en az 15 cm kısaydı-kısa kızları severim-ve bu onu çok şirin kılıyordu.Onun evi iş yerimizden geçen bir yoldan geçiyordu onu eve bırakmıştım ve gelirken iki kamyonun iş yerine yaklaştığını gördüm.Arka kasayı açıp içlerinden uzun siyah poşetler çıkarıyorlardı.Bunların ilk bizim geliştirdiğimiz adrepot-x lerin işleme tesisinden gelen mahsüleri sanmıştım ve işcilerden biri elindeki boşetin bir ucunu tutamayıp düşürüne kadar öyle sanıyordum.Anladımki onlar ceset torbalarıymış.Köşe sokağa kadar hızlıca koştum aklıma kötü kötü şeyler geliyordu.Yasa dışı bir tesisde mi çalışyordu.Ya ben ve Emily suçsuz yere yakalanırsak.İlk olarak aklıma dönüp kaçmak geldi.Ama yinede olursa diye o poşetlerdikelerinin ne olduğunu öğrenmeliydim.
Koştum ve saklandım galiba hala teslimat bitmemişti nede olsa onlar kadavraydı.Sonra işcilerinin içerde dinlendiği anlayıp bir kamyonun kasasına girdim ve poşetlerden biri cebimde ne olur ne olmaz diye taşıdığım çakı ile kestim.Gördüğüm şey beni arka kasaya yapıştırıp yüksek bir gürültü çıkarmama yetmişti.Galiba o an korkduğum halde bilinçli düşündüğüm anlardan biriydi.Hızlıca kaçmıştım ve ceketimin kapşonunu olabileceği kadar hızlı çekmiştim işciler arkadan koşmaya başlamıştılar ama otoyola arabaları hiç sayıp atlamam onları durdurmuştu.O gece eve gittiğimde kendimi kötü hissediyordum.O poşettikler insanlardı.Üzerlerinde çeşitli deneyler yapıldığı ilk görüşte anlaşılan insanlardı.Sadece birini gördüm ama diğerlerinin farklı olmayacağını anlamıştım.Bunu ilk iş olarak Emily e anlattım bana bu dediklerimin gerçek olamayacağını çalıştığımız tesisin tıbbi bir yer olduğunu ve barda içki çok kaçırmış olduğu söyleyip yatıp dinlenmem konusunda uyarmıştı.Çeşke dediği gibi olsaydı.O gördüğüm yüz o geceden beri rüyalarıma giriyordu.Bana birşeyler demeye çalışıyor gibi oluyordu ama sonunda göz yuvarları dönüyor ve burnu kanıyordu yani beyin ölümü gerçekleşiyordu.Birgün nerdeyse benle konuştu.Bana "GERİ DÖNÜYORUM İNSAN"dedi ve aynı ölüm tekrar gerçeklerşti.O günden beri artık ordan kaçmanın imkansız olabileceğini belkide orda çalıştığım için beni ortadan kaldırabileceklerini düşünmüştüm.Çeşke deneseydim ilerde olacaklar insanı intihara sürükleyen şeylerdi çünki...