Giriş

44 8 1
                                    

Selamın aleyküm mükemmel insanlar, ve sizin kadar mükemmel olacak kitabın girisine hosgeldiniz.

Begenirmisiniz bilemem fakat bir göz atın derim.
Pek giriş sayılmaz. Sadece baştan bazı şeyleri bilmeniz gerektiği için bu bölüm var

Oy ve yorum yağarsanız sevinirim
--------------------------------------------

Lily Potter ve James Potter'ın, o gün hayatta kalan tek çocukları Harry değildi. Yanlış duymadınız, Harry'nin bir de ikizi vardı. Ailesi öldükten sonra Hagrid'den aldığı bilgiye göre Harry ve Holly'yi almaya Albus Dumbledore ve Minerva McGonagall gelmişlerdi.

Mutlu bir yuvanın dağıldığı o eve geldiklerinde direk çocukların odasına ilerlediler. İki bebek birbirine sarılmış olanlardan habersiz mışıl mışıl uyuyorlardı.

McGonagall ve Dumbledore iki bebeği sardıktan sonra kucaklarına alıp yola çıktılar.

Tek akrabaları Petunia teyzeleriydi. Bu yüzden ikisini de onların kapılarına bırakmaktan başka seçenekleri yoktu.

Petunia her ne kadar istemese de zar zor kabul etmişti. Fakat ikisine de bakamayacağını bildiği için Holly'i başka bir aileye vermişlerdi ve yeni bir aileye gidince soyadı değişmişti.

Böylece kardeşlerden biri sevgisiz bir şekilde büyüyüp evdekilerin kahrını çekerken, diğeri adeta bir prenses gibi büyütülüyordu, üvey ailesi ona sevgisizliği asla hissettirmiyorlardı. Yani teyzeleri, iki kardeşin birbirinden habersiz büyümesine sebep olmuştu.

Zaman su gibi akıp gitmişti. Harry'e Hogwarts'tan mektuplar gelmeye başlamıştı, teyzesi ve eniştesi her ne kadar izin vermeselerde Harry'nin bu okuldan haberi varken ikiz kız kardeşine cadılığın esamesi bile okunmuyordu. Çünkü cadılıktan haberi olmayan muggle bir aileye verilmişti. Lâkin bundan kimsenin haberi olmadığı için onun mektuplarıda Dursley'lerin evine geliyordu. Bir kaç tanesi Harry'nin eline denk gelmişti fakat bir yanlışlık olduğunu düşünmüştü "Bayan H. Potter" o kız değildi ki.

Bay Dursley mektupların gelmemesi için çözüm yolu olarak okyanusun ortasında bir yere taşınmışlardı. Ama kısa sürede Hagrid'in gelmesiyle taşınma işleri çok sürmemişti.

Hagrid geldiğinde Harry'yi alıp gitmişti. Holly'yi de merak ediyordu ama küçük kız ortalarda yoktu.

Bu şekilde 5 yıl geçti Holly'i ararken. Harry artık Hogwarts'da okuyordu. Dumbledore ise Holly'nin ailesine ulaşıp durumu bildirmişti bile. Evlerine Hogwarts mektubu da gelmişti. Holly ne olduğunu anlamasa da ailesi onun karşısına çıkıp gerçekleri anlatmışlardı. Artık onun da herşeyden haberi vardı.

Nihayet o gün gelmişti. 2.dönem herkes büyük salonda yemeklerine gömülmeyi beklerken kapı açılmıştı ve Hagrid'in yanında henüz kimsenin tanımadığı-Harry dahil- bir kız vardı.

Dumbledore konuşmaya başladı:

"Ziyafete başlamadan önce bu dönem aramıza yeni katılan öğrencimiz Holly Potter'ı, binasını belirlemek için buraya davet ediyorum."

Salondaki herkes fısıldaşmaya başlamıştı. Kız kardeşi gelmeden önce Harry, Dumbledore'dan öğrenmişti. O yüzden öğrendiği zamanki şaşkınlığı yoktu.

Holly seçmen şapkaya doğru yürürken slytherin masasında bambaşka muhabbetler dönüyordu.

Draco konuştu:

"Yeni bir Potter mı? İş daha da eğlenceli olmaya başladı. Babam anlatmıştı ama ikinci bir Potter'ın yalan olduğunu düşünüyordum, gerçekmiş."

"Sizce hangi bina seçilir?"

Onlar konuşurken Gryffindor masasından bir kız sohbetlerine dahil oldu:

"Tabii ki de Gryffindor çıkacak aptal, Ailesi de Gryffindordaydı."

Dumbledore bu mırıltıları susturmak için hafif sesini yükselterek konuştu:

"Sessizlik, Holly sandalyeye otur."

Dumbledore kızın oturmasını bekleyip seçmen şapkayı kafasına koyduğunda herkes pür dikkat Holly'yi izliyordu.

Seçmen şapka düşünceli bir sesle konuşmaya başladı:

"Hmm çalışkan ve zeki, olabilirsin aslanın teki, kural tanımazsın da belki, hırslısın da Holly"

Seçmen şapkadan ses kesilirken Harry yıllar önce ki gibi yine içinden 'lütfen Slytherin olmasın' diye geçiriyordu.

Holly ise içinden daha neyi bekliyoruz diye geçirse de dışından ses etmedi.

Seçmen şapka konuştu:

"Daha neyi mi bekliyoruz, sabırsızsın da sanki, SLYTHERİN!"

Holly yavaşca sandalyeden kalkıp Slytherin masasına adımladı ve ortalardaki bir yere oturdu.

Dumbledore nihayet konuşmaya başladı:

" Ziyafete başlayabilirsiniz."

Herkes yemeğini yerken bazı kişilerin bakışları da kızın üzerindeydi. Mesela altın üçlü, Snape, Draco, Crabbe, Goyle ve bir sürü yabancı kişi daha.

Holly onların sesini duyuyordu fakat hiçbirini takmadan önündekileri yemeye devam ediyordu.

Harry ikizine bakarken, Dracoyla göz göze gelip kaşlarını çattı.

Gözlerinden ne demek istediği açık ve net belli oluyordu. İkizi malfoy tarafından zorbalık görebilirdi. Ama daha büyük bir sorun vardı, Voldemort kız kardeşine daha yakındı. Yemek sonrası onunla konuşmalıydı.

Hâla fısıldaşmalar devam ediyordu.

"Potter ve Slytherin mi? Hadi ama Potterlar Slytherin olabiliyor muydu?"

Holly kafasını kaldırıp karşı çarprazında bunu söyleyen kıza cevap olarak konuşmaya başladı:

"Olabiliyormuş demek ki. Sana kalmamış yani."

Draco kızın cümlesinden ve sesinden ne kadar dik başlı olduğunu anlayıp sırıtmıştı.

Kızın sesini ilk defa duyan Slytherinliler in sesi kesilmişti. Holly'de sessizce önündekileri yemeye devam etti.

--------------------------------------------

Lütfen düşüncelerinizi buraya yazarmısınız.

Umarım cringe yn dizileri gibi olmamıştır..

Beğenmediğiniz kısım olursa söyleyin lütfen.

𝐷𝑟𝑎𝑐𝑜 𝑀𝑎𝑙𝑓𝑜𝑦 «||» 𝑆𝑎𝑚𝑒 𝑇𝑖𝑚𝑒Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin