40. bolumde mi bitirsem
☆☆☆
uyandigimda hala otobusteydik ve güneş yavaş yavaş doğmaya başlıyordu. minho ise benim uyandığımı görünce "seni rahatsız ettim mi?" dedi. kafami hayir anlamında salladım ve kafami cama yasladım.
minho:
gunes doğumu çok güzel biseybencede
izlerken çok huzurlu oluyorum
özellikle september şarkısını açıp dinlesem mükemmelminho:
september şarkısı gerçekten güzelrises the moon peki?
minho:
o şarkıyı 7. sinif okul çıkışında hergun dinlerdikevet,hatırlıyorum.
minho:
o bizim şarkımız olsun mu?olur,ikimizin ortak şarkısı
minho:
evet.
aç mısın?otobüste sanırım 500 kere aç mısın diye sordun
minho:
evet sanırımfazla ac değilim ama otobüsü yiyebilirim
minho:
yanimda yiyecek var ama ister misin?yok ya o kadar aç değilim kampta yeriz
minho:
tamam o zamandaha sonra kısa bir sessizlik oldu ve minho kafasını omzuma yasladi. neden böyle bir hareket yaptığını sorgulamadim. çünkü bu hareketi hoşuma gidiyordu. daha sonra on koltuktaki hyunjin arkasını dönüp bize baktı ve suratını çarpık bir şekilde -igrenme yüz ifadesi iste- bize baktı ve önüne döndü. bunu yapmasının sebebi teması sevmemesi olabilirdi. omzuna her yaslandigimda beni itlerdi ilkokul zamanlarinda.
☆☆☆
ve kamp alanına geldik. oldukça buyuk bir yerdi ve aramızdaki sinif otobüsü bosalmaya başladı. o sırada minho çoktan omzumdan kalkmıştı ve çantasını sırtına takmıştı. benim cantam çok ağırdı.
herkes otobüsten inerken ben elime bakarak dalmistim ve mimhonun kolumu tutup kaldirmasiyla kendime geldim ve beraber hocamızı takip ettik.
hoca:
evet çocuklar herkese çadır dagiticaz isteyenler 2li çadırlarda kalabilir ama yalnızca 2 kişihyunjin:
hocam sikicez mi yanımızdaki yanımızdakiniminho:
hyun sushoca çadırları dağıttı ve sıra minhoyla bana geldi. ve 2'li çadır aldı(?!)
ve kolumdan tutup götürdü beni.
niye
minho:
salağa yatma jisung tek kalırsan altına sicarsin sennerden biliyosun
minho:
seni tanıyorum bene-
HAYIR BEN TEK YATICAMminho:
lutfen şimdi kavga cikartmaLINO
minho:
bak valla dışarıda uyursun ayılar basar seni seç birini ben mi ayı mı?of tamam ya
beraber çadırı kurduk ve cantalarimizi içeri atıp hocanın yanında toplandık.
hoca:
çocuklar şu yol deniz kenari yolu ve tabelalarda hersey yaziyo zaten tuvalet,kafe hersey var.daha sonra ben çadırın içine atladım ve fermuari çektim. tabiki bir gölge belirdi ve bu minhoydu. fermuarı açıp içeri girdi.
mal
minho:
ayıp olmuyor mu jisung?PU ASIL SANA AYIP BE COCUKLUK ARKADASINLA AYNI YATAKTA YATICAKSIN
minho:
salak uyku tulumuyla uyunuyoHERNEYSE ISTE
baya sinir olmuştum ve o yüzden en köşeye yaslanıp telefonumu açtım ve like a dino oynamaya başladım. ama oyundaki sesleri minho duyuyordu ve yanıma yaklaştı ne oynadigima baktı.
minho:
JISUNG BUNEoyun
minho:
GUMLEDİMSUS BE EN AZINDAN SENIN GIBI PUBG OYNAMIYORUM BEN
minho:
oynamayı bıraktım benHA- NEYSE ISTE SUSTA OYUN OYNICAM
telefonumu elimden aldı ve çantama koydu.
LAN OC VERSENE
minho:
oynama amkSANANE NAPICAGIMDAN SÜMDÜK
minho:
no gerginlikPU
minhoyla didisip durduk. ve artık akşam oluyordu ve güneş batımı gerceklesicekti.
minho:
hadi deniz kenarına gidelimolur.
fermuari açtım ve dışarı çıktım ve minho çantasından biseyler çıkarttı ama gizliyordu. hemen koşa koşa deniz kenarına gittik ve kumlarin üstüne oturup denize döndük.
ve bir paket hisirtisi geldi. minho benim en sevdiğim jelibonu almıştı.
AAA CUPCAKE JELIBONU
minho:
sömür hepsinipaketi acti ve yemeye başladım.
yemeyi bitirdikten sonra minho kablolu kulaklığını alıp telefonuna taktı ve diğer ucunu benim kulağıma taktı ve diğer ucu onun kulağına takiliydi. ve şarkımızı açtı. rises the moon...
müziğin huzurunu dinledik ve gün batimiyla çok uyumluydu.
şuan hayal ediyorum ama günbatimi gerçekten mükemmel.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
neigbor • minsung
Fanfic"senin gibi bir aptalla ilişki yasamayacağımı biliyorsun değil mi han jisung?" yarı texting&düz yazı