*elli beş

4.5K 469 320
                                    

pamir&kaan

Kaan iç çekip karşındaki zile bastığında gerildiğini hissetti.

Pamir onu bu kez fal bakmaya çağırmıştı ve neden yine mesaj olarak atmadığını merak ediyordu. onunla yüz yüze gelince panikleyip hislerini belli etmekten çok korkuyordu.

bir dakika kadar sonra kapı açılınca, bu kez yutkunmak zorunda kaldı genç oğlan. Pamir, kapıyı saçları ıslak ve üstsüz bir şekilde açınca Kaan bir anlığına neye uğradığını şaşırdı. gencin bu hali yetmezmiş gibi bir de altına gri eşofman giymişti. "beklediğimden erken gelmişsin," dedi Pamir ve kapının önünden çekildi.

Kaan kafası ile onaylayıp içeri girerken, "trafik olmayınca hemen geldim," dedi.

Pamir bir mırıltı çıkarıp eliyle salonu gösterdi ve "sen otur ben üstümü giyip geliyorum," dedi. Kaan, "peki," derken genç oğlanın gözlerine bakmaya zorluyordu kendini. fakat pek başarılı olamayarak, gözlerini Pamir'in yapılı vücuduna indirdi birkaç saniyeliğine.

o bile Kaan'a yeterken yavaşça büyük koltuğa oturdu. gözleri etrafta gezerken hemen yanındaki sehpanın üstündeki fotoğraf gözüne çarptı. tebessüm ederek fotoğraf çerçevesini eline alırken Pamir'e iyice kapıldığını fark etti.

fotoğrafta, Pamir'in iki babası ve ortalarında da Pamir vardı. üçü de beyaz gömlek ve siyah pantolon ile oldukça karizmatik duruyorlardı.

Kaan yüzündeki tebessümü bastırmaya çalışıp çerçeveyi yerine koydu.

o sırada salona dönen Pamir ile ona çevirdi bakışlarını. "üşümeyecek misin?" diye sordu genç oğlanın sıfır kollu tişört giydiğini görerek. Pamir ise oldukça rahat bir tavırla, "yoo," deyip Kaan'ın kolunu tuttu.

Kaan şaşkın bakışlarını önleyemezken Pamir, "mutfağa gidelim," diyerek açıkladı kendini.

Kaan ayağa kalkarken üstündeki kot ceketi çıkardı ve koltuğa bıraktı. ardından Pamir'i takip ederek mutfağa girdiler. "sırf fal bakmam için evine çağırman da..." diye söylendi Kaan.

Pamir gülerek mutfak çekmecesinden kahve çıkardı. "ücrete bunu da eklersin," deyip kahveyi yapmaya başladı. Kaan göz devirip masanın yanındaki sandalyelerden birine oturdu. arkası dönük genci izlerken kahveye eklediği şeker ile gözlerini kocaman açtı. "yuh amına koyayım! şekerin tavan yapacak şimdi," dedi kendini tutamayarak. mutfağı bir kez daha Pamir'in gülüşü doldudurken, "ne yapayım oğlum, sevmiyorum Türk Kahvesi. ne kadar şeker eklersem ekleyeyim acı oluyor hep," dedi ve makinenin düğmesine basarak kahveyi yapmaya başladı.

Kaan gözlerini devirip arkasına iyice yaslanırken, "o zaman içme mesela?" dedi alayla.

Pamir, Kaan'a dönüp ellerini arkasındaki tezgaha yasladı. "falıma bakman için içmem lazım," dediğinde alt dudağını ısırdı. Kaan'ın kaşları çatılırken, "sırf fal için mi içiyorsun?" dedi.

Pamir bir an falso verdiğini düşünüp toparlamak için düşündü birkaç saniye. "evet, benim de hobim bu anasını satayım."

Kaan aldığı cevap ile gülerken, Pamir son anda yırttığını anladı.

kahveyi gerçekten sevmiyordu; ancak Kaan ile insancıl bir şekilde konuşmanın da tek yolu buydu. diğer tüm konularda bir şekilde anlaşamıyorlardı ve Pamir bundan rahatsız olamaya başlamıştı artık. Kaan'a karşı hissettiği şeyler hâlâ meçhuldü ve bunları deşmek istemiyordu. genç oğlan ona sürekli laf sokup kavga ettiği sürece hislerinin büyümesine izin vermiyordu.

eski sevgililerim [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin