✎Anlatma zamanı gelmişti✎

26 1 0
                                    

╰┈➤Pazartesi günüydü.Hâlâ Draco ve Mattheo konuşmuyordu.Ayrıca Draco yn'la da konuşmuyordu.
"Draco."
"Efendim yn."
"Neden böyle yapıyorsun..?"
"Birşey yaptığım yok yn saçmalama."
"Draco lütfen nedenini söyler misin artık."
"Yok birşey."
"Günaydın.Draco,proje ödevi yapacaktık kütüphaneye uğrayalım mı?" Diye Pansy araya girdi.
"Tamam 5 dakikaya oradayım."
"Anlaştık."
"Evet dinliyorum Draco? Nedeni ne?"
"Yn bir şey yok diyorum işte neyini anlamıyorsun s***** git"
Yn duyduğuna inanamadı.
"Ne dedin?"
"Özür dilerim."
Bir anda çıkıp gitmişti yn.Nereye gittiği hakkında en ufak bir fikri bile yoktu.Ve sinirden nedensizce gözleri dolmuştu.
"Yn!Yn!" Arkaya döndüğünde Cedric'in orada olduğunu gördü.
"E-Efendim" Hemen normal görünmeye çalıştı.
"Kitap'ın bende kalmış da- şey iyi misin?"
"İyiyim.Teşekkürler."

İlk ders Kehanetdi.
"Evet herkes bu gün Jupiteri inceleyecek."Kısa bir hatırlatma yapalım.İlk önce.."
Kimseyi dinlemek istemiyordu..

Ona çok uzun gibi gelen bir süreden sonra sonunda ders bitmişti.
Dersten sonra Slytherin Quiddich kaptanı Marcus Flit Yn'a doğru geliyordu.
"Merhaba Lestrange"
"Merhaba Flit?"
"Yeni seçmeler olacak ve bir arayıcıya ihtiyacımız var". Diye elindeki kağıta bakarak mırıldandı.
"Yani?"
"Arkadaşlarından iyi Quiddich oynadığını duydum,seçimlere katılmak ister misin? Gryffindor'u bu yıl yenmemiz lazım."
"Şuanda cevap veremem..Düşünmem gerek.."
"Tamam o zaman önümüzdeki haftaya kadar cevapını belirt." Diyip uzaklaştı.
"Nereden çıktı bu Quiddich şimdi..Zaten yeterince derdim var."

Sonunda akşam yemeğiydi.Ve yn aşırı derecede yorgundu.Hemen yemeğini yiyip uyumak istiyordu.
"Değerli Öğrencilerimiz,Yemeğe başlamadan önce bir şey belirtmek istiyorum." Diye Dumbledore söze başladı.
"Bu yıl yılbaşı'nı farklı bir şekilde kutlayalım dedik ve Hogwarts'ta yılbaşı balosu düzenlemeye karar verdik."
"Herkes sevinçle alkışladı."
"Herkes kendine birer eş seçerse seviniriz" Dumbledore gülümsedi ve Yemeğe oturdu.
"Yn,kiminle gideceksin?" Diye Pansy fısıldadı.
"Bilmiyorum."

Sonunda uyayacaktı yatağına girdi ve uyudu.

Sabahtı.Ve şimdi kiminle eş olacağını biliyordu.Harry'le.Evet bu onu Harry'le daha da yakınlaştıracaktı.
Ama ona nasıl soracaktı?Ve eğer kabul etmezse ne yapacaktı.Ama işini şansa bıraktı.Fırsat bulunca ona sorardı.

Kahvaltıya indi.Ve Mattheo'nun yanı hariç her yerin boş olduğunu gördü.Başka şansı yoktu.Mattheo'nun yanına oturdu.
"Günaydın yn."
"Günaydın dedim.."
"Yn daha ne kadar böyle yapacaksın?"
"Onu aileme hakaret etmezden önce düşünecektin!"
"Özür dilerim,onu kastetmemiştim Draco fazla üstüme geldi.Bende böyle birşey atdım ortaya."
"Hıhı"
"Çok inatçısın.."

Kahvaltıdan sonra herkesin kendine eş bulduğunu fark etti.
"Günaydın Yn."
"Aa günaydın Harry!"
"Ş-şey ben sa-n-na bir şey soracağım."
"Sor Harry."
"S-sen ben ba-balo gelir misin?"
Şansına inanamıyordu.Bu kadar kolay olacağını sanmıyordu.
"Ee şey tabiki gelirim."
"Tamam o zaman eee görüşürüz."
"Demek Potter'la gidiyorsun ha?" Diye Mattheo yanına geldi.
"Ne?"
"Annen'in azakabana düşmesinde Potter'in payı olduğunu biliyorsun!"
"Ne oldu hoşlanıyor musun yoksa ondan?!Aman ne cesur!"
"Saçmalama Mattheo.."
"Ee ne diye bu gerizekalı'nın teklifini kabul ettin? Ayrıca ne bu yakınlık? Sana teklif edecek kadar ne ara yakın oldunuz?!"
"Bir dakika ya.Sanane?Ben istiyorum onunla gitmek.Başka sorun var mı?"
"İnanamıyorum sana."Diye Mattheo çıkıp gitti.
"Yeter cidden,neler oluyor herkese" diye aklından geçirdi...

İlk ders Sihir Tarihiydi.Ders öyle sıkıcıydı ki uyuya kalmıştı.Ancak Pansy hariç bunu kimse farketmemişti.
"Uyan yn!"
"Ha-"
"Ders bitti sen hâlâ uyuyorsun.."
"Profösör fazla yavaş konuşuyor ne yapabilirim?"
"Off neyse iksir dersi var."
"Bu arada baloya kiminle gideceksin?"
Pansy'in de Mattheo gibi aynı tepkiyi vereceğinden emin olduğu için yalan söylemeyi tercih etti.
"Daha bilmiyorum."
"Draco bana teklif etti,bende kabul ettim.Ondan daha iyi bir eş düşünemiyorum."
"Hı aynen"
"Ne oldu aranız hâlâ bozuk mu?"
"Off bırak onun hakkında konuşmayı hadi gidelim gecikmek istemiyorum."
"Ben bir yere uğrayacağım sonra görüşürüz yn." Dedi Pansy ve gitti.

Zindana doğru giderken birinin onun ismini söylediğini duydu.
"Ama nasıl Harry? Daha iyi bir eş bulamaz mıydın?"
Duvarın arkasına geçip onları dinlemeye başladı.Konuşan Grangerdi.
"Anlamıyor musunuz o diğerlerinden farklı,Malfoy ve ya Parkinson gibi değil"
"Hiç öyle düşünmüyorum.."
"Hermione, istediğim kişiyle giderim."
"Tabii ki istediğin kişiyle gidersin Harry,ama bu kişi Lestrange'se bu işin içinde bir iş var."
"Tamam Hermione,uzatma gidelim."

"Pff aptal kız.Nefret ediyorum ondan." Yn'in Granger'a olan nefret daha da artmıştı.
"Profösör Snape'e Lord'un geri dönme olayını anlatmalı mıyım acaba.."
"Vaktinde o da ölümyiyendi.Bana yardım edebilir,evet ona soracağım."

İksir dersi bitince,herkesin gittiğinden emin olduktan sonra Profösör Snape'e yaklaştı.
"Evet,Lestrange?"
"Şey, Profösör size bir şey sorabilir miyim?"
"Sor bakalım."
"Karanlık Lord'un..Geri dönmesi'nin bir yolu var mı acaba?"
Snape'in yüz ifadesi meraklı bir hal aldı.
"Bu soru'nun amacı nedir Lestrange?"
"Şey..Bir kitapta gördüm de.."
"Böyle bir şeyin imkanı yok Lestrange,şimdi başka sorun yoksa gidebilirsin.

Gerçekten bunca şeyi boşu-boşuna mı yapıyordu..Eğer her şey bir yanlış anlaşılmaysa?
"Yn." Pansy yüzünde sert bir ifadeyle yanına gelmişti.
"Efendim Pansy"
"Mattheo'dan duyduklarım doğru mu?"
"Ne duydun-"
"Baloya Potter'la gidiyormuşsun.Düşmanımızla.Karanlık lord'un gitmesinin sebebi, ailelerimizin çoğu onun yüzünden Azkabanda!"
"Evet gidiyorum." Bunu her ne kadar söylemek istemese de söylemişti.
"Yn şaka yapıyorsun değil mi?"
"Hayır."
"İnanamıyorum sana,tam bir ikiyüzlüsün.Bu binadaki insanların yüzüne nasıl bakacaksın?!"
"Tamam Pansy uzatma işte."
Çekip gitmişti şimdi.Arka bahçedeki bir bankta oturdu.Onlara hiçbir şey anlatamazdı, çünkü kimseyi bu işe karıştırmak istemiyordu.Yaptığı şeyin gerçekleşeceğinden emin bile değildi.
Artık sadece ağlamak istiyordu,neden böylesine önemli bir şey diğer yetişkin ölümyiyenlere değilde ona devredilmişdi ki?Tüm bu olaylar yüzünden arkadaşları'nın hepsini kaybetti.Şimdi nefret ettiği kişiyle baloya gitmek zorundaydı..Binadaki herkes ondan nefret edecekti..
"Yn..iyi misin?"
"C-Cedric? Ah evet iyiyim.."
"İyi olduğundan emin değilim..Baksana ağlıyorsun."
"Ben..ağlamıyorum..ımm.Boşversene kimi kandırıyorum.Ağlıyorum işte.."
"Anlatmak ister misin?"
Bu soru onu o kadar rahatlattı ki.Ama en yakın arkadaşlarına anlatamamışken daha 1 hafta önce tanıştığı birine mi anlatacaktı?
"Üzgünüm..Anlatamam"
"Peki.."
Yanına oturdu ve kolunu yn'in omzuna koydu.
Tam o sırada Draco geldi.
"Yn? Neler oluyor? Ve sen ne işin var kuzenimin yanında?"
"Ben gideyim yn,görüşürüz."diyerek gitti Cedric.
Şimdi Cedric'in yerinde Draco oturmuştu.
"Yn..Neler oluyor? Pansy ve Mattheo'la da kavga etmişsin.."
"D-Draco ben çok zor bir işin içindeyim.."
"Ne işi yn?Ne diyorsun sen?"
Artık birine anlatmalıydı.Ve bu kişi Kuzeninden başka kim olabilirdi ki?

Olan herşeyi Dracoya anlattı.
"Yn..Bunun doğru olduğunundan emin misin?Ya birileri seninle dalga geçiyorsa?"
"Draco,annemi azkabandan çıkarmak istiyorsak en azından denemeliyiz..Yardım edecek misin?"
"Tabii ki de"
Artık o jadar rahatlamıştı ki..Anlatılamazdı.

Dersler bittiğinde akşam yemeğinde Harry yanına geldi.
"Yn..Biliyorsun,yarın Hogsmade gezisi var..Günü benimle geçirmek ister misin?"
"Hayır ya olamaz bir bu eksikti." Diye içinden düşündü.
"Ee şey tabiki de gelirim Harry!"
"Harika"
Akşam yemeğinde Draco'nun yanında oturdu.
"Draco,şu aptal Hogsmade'de benimle takılmak istiyor.."
"Kabul ettin mi?"
"Maalesef ki ettim.."
"Güzel,ortak salonda plan yaparız."






Karanlık Lord Geri DönüyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin