Born in the future...Grandma?!

38: Meiyi

Silah hızla çevresi sarılır gibi şiddetli ve kanlı bir atmosfer yaymaya başlıyordu.

"Şansımı si..." küfredecekken ayaklarının dibinde ona parlak gözlerle bakan kıza bakarak çenesini geri kapattı.

Barshtan zaten sistemde hata oldugunu bilerek öğrenmek ve düzeltmek adına uğraşıyordu.

Ve sonunda havadaki silah şekillendi ve belli belirsiz bir cisim ortaya çıktı.

Sekli biraz iri yarı ve kolundan uzun, sivri büyük bir dişe benzeyen kapaca kalın bir kılıca benziyordu.

Seren "..."

Gelecekte... modern zamanlarda bile kullanılmayan bu eski çağ silahıyla mı saldırmasını bekliyorlar anlayamıyordu.

"O kadar mı antika algılanıyorum be!" Bir an efkarlandı. Ama silah fiyatına bakınca bir an duraksadı.

Fiyat: 500 fpb

Bir an alma dürtüsü hissetti.

Ne kadar sistem hatası da olsa.

Bu çağda soğuk silah olduğunu düşünmüyordu bu nedenle ne olur ne olmaz diye aldı. Sonuçta şu ana kadar hiç silahı yoktu ve eli boş olmaktan iyidir.

Neyse ki bu kız, sistemden kaynaklı hata nedeniyle para istenilen duruma getirilmedi.

"Tekrar analiz yap... yeter artık bu da olmazsa gidip hazır alacağım" söylenerek son bir defa bastı.

Şaşırtıcı derecede bu sefer o kadar uzun sürmedi. Belki de sistem zor bela onu çözmeyi başardığı içindi.

Lakin ortaya çıkan silah.. büyüktü... epey büyük! Onun çocuk boyundan biraz daha uzun olacak şekilde belirsizce sekillenen silaha bakarken gözleri seğirdi.

Sanırım sistem yaşlı mı yoksa çocuk mu olduğuyla ilgili bir kafa karmaşıklığı yaşıyordu.

Bir çocuğun bedeni ve bir yaşlının zihniyle, iki şekilde de tarama yapıldığı için tahmin etmek zor değildi.

Silah yavaşça şekillendi.

Bir tabanca, tüfek ya da bıçaktan ziyade uzunluk bakımından roket atara benziyor. Diklemesine uzun ama kesinlikle yanlamasına geniş değil. Dikdörtgen yapıya ve keskin kenarlara sahip ve tıpkı "tava" gibi keskin kenarlarını belli ediyor.

Dokunmadan duramadı.

Düşündüğünün aksine ağır değildi. Kolayca taşıdı. Belki de bu bedenin getirdiği güç nedeniyleydi ama ellerine tam oturduğunu hissetti. Özellikle eline aldığında beliren sanal ekran modlarıyla. Susturucu otomatikmen etkinleşti, ekranda hedef simgesi belirdi ve ekrandaki ışık bile bükülerek bir nevi dürbün görevi görecek şekilde ufak bir noktaya yoğunlaştı.

Çevre, sıcaklık analizleri, rüzgar yönü ve hızı, vurma olasılığı hesaplamalarıyla dahil her şeyiyle ağzının suyunu akıtıyordu.

Dokunduğu, hayır gördüğü ilk anda aşık olmuş ve ellerinden bırakmaya isteksiz hale gelmiştir.

Fiyatını gördüğünde bir an için yüzü donsa bile..

Fiyat: 64.000 fpb

Seren "..."

Hayat fakirlere zor...

Ama ellerindeki silaha bırakmakta isteksizce baktı ve sonunda gozündeki yaşlarla tuşa tıkladı.

Elbette kabul et tuşuna!

S.kmişim parasını, bu güzellik daha iyisini hak ediyor! Ağlarken sistem tuşuna bastı ve silahına sarıldı. Paradan kopmak çok zordu, bu nedenle önemsizmiş gibi davrnarak acısını hafifletmeye çalıştı.

Kız bir ona bir de silahına baktıktan sonra dudağını büzdü.
"Anne, anne ya ben ? Ondan daha yetenekliyim, daha güçlüyüm ve daha iyisiyim!" Bacaklarına yapışarak sordu.

Seren onu duymadan silahına sarilarak onden ilerlemege devam etti ve kız geride acınası, madur bir ifadeyle geride kaldı.

"Anne Meiyi'nin!" O gözler kadına kilitlendi ve kıskançlıkla birlikte hasetle silaha kem gözlerle baktı.

Ama sonunda pes etti.

"Anneyi kızdırırsam terk edilirim. Meiyi uslu çocuk olmalı, hmm uslu bir kız hehe" en sonunda neşesini geri kazanarak arkasından koştu.

Barshtan bu sahneye tanık olduğunda dudakları seğirdi.

Tam olarak... anne tavuğun etrafında ciyaklayan yavru civciv gibiydi.

***

Barshtan zaten uzun zaman önce, pek çok malzeme gerekli olacağı için bir depolama işlevini halletmeyi başardı.

Bir depolama cihazı mağazadan sessizce kayboldu. Ama yapacak bir şey yok ki onun parası da yoktu!

Ve ah, aldıkları yer zaten illegal olduğu için ne yasalarca ne de vicdanen bir sorunu da yoktu.

Seren elindeki silahı bırakmazken çoktan bir köşeye fırlatıp unuttuğu silah depolama alanına rastgele atıldı.

Bu yerde sadece silah alınabiliyordu bu nedenle bir sonraki rota değerlendirmeci olacaktı.

Silahını her haliyle tanımak ve özelliğini değerlendirmek her kullanıcının ilk yapması gereken şeydir.

Böylece değerlendirme tezgahında küçük, küt siyah saçlı bir kız masumca oturuyor ve sol elinde uzun kılıcı, sağ elinde silahı tutarak ayaklarını sallıyordu.

Tam olarak üç silah, değerlendirmecinin masasının üzerinde duruyor.

"Barshtan bende para yok ne yapacağız ?" Seren onu tek seferde yoksulluğa sürükleyen tuşa bastığından beridir hala kendine gelememiştir.

"Sorun yok" fısıldayarak açıkladı Barshtan "Sahte vip hesapları açarak kendimizi öyleymiş gibi gösterdim. Bu evrende ayrıcalıklı kişileriz... böylr bir nimetle karşılaşmak imkansıza yakın yani kimse şüphelenmez. Yine de dikkatliyim endişelenme"

Barshtan başta dilek taşını, yani tanrı parçacığını tutarken bunun son onları olduğunu ve öleceğini düşünmüştü.

Bilmiyordu ki, bu kılık değiştirmiş bir nimetti!

Madem buna dahil, sonuna kadar yararlanmaktan çekinmeyecekti.

Ve neredeyse internet alemiyle bütünleşen o, buranın varlığı haline gelmiştir. Dışarıdan olan insanların, o istemeden bulması imkansız çünkü bir nevi buranın gerçekten Tanrısı gibiydi. İstediği gibi manipüle edip, insanları istediği sonuçlara ve cavaplara yönlendirebilirdi.

Ve kimse şüphe bile etmeyecekti.

Çünkü bu tarihte ne duyulmuş ne de görülmüş bir olaydır.

Tanrı parçacığının kendisi kadar gizemli ve sır dolu.

-Devam Edecek-