soobin
evet??????
sınav nasıldı?yeonjun
şey soobin...soobin
KALDIM DEMEyeonjun
nasıl desem...soobin
AY BAYILACAGIM YEONJUNyeonjun
senden yüksek almışım...soobin
NE
CIDDI MISINyeonjun
evet...soobin
BAŞKA BİR ŞEY OLMUŞ
sende başka bir şey var.
ne oldu çabuk söyle.
neden böyle düşük modun?yeonjun
senden yüksek aldım diye..?soobin
niye üzgünsün amk?
ay pardon
klavye
normalde küfretmem.yeonjun
senden yüksek almam sorun değil mi yani?soobin
ay yeonjun delirtme beni
ortalamasını 4 yapmaya uğraşan ve kendisinden yüksek not alanları ölüm defterine yazan bir tipe mi benziyorum uzaktan?
ÇOK SEVİNDİM BUNA
AFERİN BENİM BEBEĞİMEyeonjun
bebeğin miyim gerçekten 👉👌
LAN
YANLIS EMOJI
VALLAHI YANLIS OLDUsoobin
JDLWUXOWYOXHWOXJWOXJWKZyeonjun
👉👈 BOYLE OLMALIYDI
VALLA BAK YAsoobin
MANYAK YA XKWHXOWUXOWJXK
TAMAM ANLADIM
ne yapıyorsun şu an?yeonjun
okuldayım daha.
başka sınavım yok eve geçeceğim?
sen ne yapıyorsun?soobin
lin ile parka geldik hava alıyoruz biraz.yeonjun
fotoğraf atmayı unutma <3
çok özledim onusoobin
iki gün önce gördün mxheoxywxmyeonjun
yetmez ki :(
kızımdan hiç bu kadar ayrı kalmadım ben.soobin
kedişler nasıl? jinri yuvalandırıyordu en son.yeonjun
evet yavrulardan biri gitti 💗
üç yavrumuz ve anne hâlâ bizde
ama bir haftaya kalmaz hepsi sahiplendirilirrsoobin
lin'i alacaksın yani yakında 💔yeonjun
ona alıştığını biliyorum..soobin
hem de nasıl alıştım var ya...
yeonjun vermesem onu ya?yeonjun
ya ama...soobin
sen benimle yaşayeonjun
nasıl yani?soobin
bana taşın benimle yaşa
linda'yı vermemiş olurum böylece hem.
olmaz mı..?yeonjun
umm, kardeşin?soobin
o memlekete döndü bile
zaten çok uğramıyordu eve
ne diyorsun?
benimle yaşayın.
ev çok boş ve yalnız oluyor diğer türlü. linda'dan ve senden önce bu eve adımımı atmak istemiyordum ben. şimdi gerçekten ev gibi geliyor.
ne dersin?
benimle yaşar mısın? ister misin bunu?yeonjun
NE DIYORSUN YA
ELBETTE ISTERIM SOOBIN
ISTERIM TABII
EVE GIDIP HEMEN ESYALARIMI TOPLAYACAGIMsoobin
TAMAM
BİZ DE EVE GEÇELİMyeonjun
TAMAM⎯
"ablan nasıl karşıladı durumu?" ben linda'yı oynatırken soobin koltukta oturuyordu. linda'yı kocaman öpüp kendimi soobin'in yanına attım. "ev kendisine kaldı diye oldukça mutluydu. bir daha gelme dedi arkamdan."
kıkırdadı ve saçlarımı dağıttı. "aferin sana, yüz almanı beklemiyordum." kocaman bir gülümseme ile başımı eline yasladım. mutlu bir köpek yavrusu gibiydim yanındayken. kendi kendine güldü ve iki eliyle dağıttı saçlarımı bu kez. "linda ile o kadar çok benziyorsunuz ki birbirinize ayırt edemiyorum sizi."
"linda mı ben mi?" dedim sırıtarak.
"sen." dedi hiç düşünmeden. sonra o sordu sırıtarak. "linda mı ben mi?"
gözlerine baktım bir süre. gözlerini şaşkınlıkla kırpıştırdığında kendimi geri çekip linda'ya uzandım. "linda." diye mırıldandım. "onu seçiyorum, yani, sanırım..." seçimim yüzünden suçluluk duyarken sırtıma koydu başını. kollarını da belime sarmıştı.
"lin'i seçmeseydin mahkemeye kadar götürür bunu kanıt gösterip çocuğumu elinden alırdım." gülüp doğruldum. o da kendisini geri çekmişti. "sana kaybetmeyeceğim kızım." linda'ya baktı gözlerini kısarak. "yeonjun'un bir numarası ben olacağım. görürsün sen."
kıyafetlerimi dolabına yerleştirebileceğimi söyleyip bana yardımcı olduğunda birlikte gardıropu paylaştık. içim içime sığmıyordu çünkü kaç aylık sevgililer bile şu olayı yaşayamıyordu, emindim buna.
"az kıyafet getirmişsin?"
"yeter diye ya." dedim. ona göstermediğim bir kıyafet odam vardı benim. ama görgüsüz gibi görünmemek için küçük bir valizle yetinmiştim.
"eğer benim kıyafetlerimden giymek istediğin olursa sormadan giyebilirsin tamam mı? hepsi senin."
"ay gerçekten mi?" bunu bana dediğine pişman olacağına emindim. belki o da bunun farkındaydı ama çok geçti artık. "ben hep senin kıyafetlerini giyerim o zaman. çok güzel kokuyorlar. sen gibi kokuyorlar."
"ben yumuşatıcı gibi kokuyorumdur." dedi gülerek. omzumu silktim.
geceliklerimizi giyip odaya geçtiğimizde film izlemeyi düşünüyorduk ama yan yana koltuğa oturduğumuzda televizyonu açmadık bile. kapalı televizyon ekranına bakıyorduk her ikimiz de. ben, bizi izliyordum ekrandan. o neye bakıyordu bilmiyorum.
başımı yavaşça omzuna yatırdım ve bir de o şekilde izledim ikimizi. güzeldik ya. yakışıyorduk da. elini tutup parmaklarımızı birbirine geçirdiğimde kendisini geri çekmesini bekledim ama elimi daha sıkı tuttu.
"ders notlarımı mı almaya çalışıyorsun?" dedi alayla.
"en başında, yalnızca birkaç saatliğine notlarını almaktı amacım. ama sonra, arkadaşın olmak istedim."
kendisini aniden çekip de benden uzaklaştığında şaşkınlıkla doğrulup ona baktım. kaşları hafifçe çatılmıştı. "ne arkadaşı lan?" dedi aniden.
"soobin biliyorum sen öyle pek arkadaş edinen, insanlara güvenen biri değilsin ama ben-"
"sus bir." bir dakika kadar karşıya bir yere kaşları çatık halde baktı. "amına koyayım, bana sırnaşmalarının sebebi arkadaşım olmak istemen miydi? bu yüzden mi flörtleşiyoruz biz neredeyse bir aydır lan?"
"özür dilerim..." diye mırıldandım. "sana yakın olmak istemiştim."
bana döndü ve kaşları havada, öfkeyle konuştu. "arkadaşım olmak zorunda mısın? ne arkadaşı lan ne arkadaşı? ben seninle arkadaş falan olmam." ayağa kalktı ve eliyle koltuğu gösterdi. "koltukta yatıyorsun."
"ya soobin-"
"kes." ve odadan çıktı. kapısını sertçe vurduğunu duydum. tek gözümü kısıp bir süre bekledim.
koltuğa sırt üstü uzanıp derin bir nefesi ciğerlerime doldurdum. "off... ama ben gerçekten yakın olmak istiyordum ona..." linda yanımda durup üzgün olduğum her an yaptığı gibi burnunu yanağıma sürttü. ona dönüp çenesini sevmeye başladım. "galiba soobin arkadaş olmak istemiyor, linda..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ders notu # yeonbin
Fanfictionsoobin bölümünün en çalışkan öğrencisi ve notlarını kolay kolay kimseye vermez. eğer onun notlarını istiyorsanız en az yeonjun kadar güzel olmalısınız. oh, bir saniye, direkt yeonjun olmalısınız. FOR ANHELEOS [ texting + duzyazi ]