Güneşin odamdan yüzüme vurmasıyla birlikte geç kaldığımı görüp hızlı hızlı hazırlandım ve kendimi dışarı attım. Kendimi dışarı attığım gibi motorla çoktan hazırlanıp gelmiş beni bekleyen Changbin'i gördüm "çabuk atla üniversitenin ilk gününden geç kalmak mı istiyorsun Felix" şaşırmamla arkasına binmem bir oldu. Tutunduğum bir bel değil kas yığınıydı açıkçası dokunak güzeldi ne yalan mı söyleyeyim ohvv Changbini nerden mi tanıyorum o aslında hem çocukluk aşkım hem çocukluk arkadaşım şuan bişey hissediyor muyum bilmiyorum bunu konuşmak istemem sadece onunlayken iyi hissediyorum . düşüncelerime dalmışken ondan bir ses geldii "hey inecek misin geldik Konservatuara nerden gideceğini biliyorsun değil mi ?"onada doğru uzattığım kafamı aşağı yukarı salladım elini kafama doğru getirirken kendimi geri çekmemle dilimi çıkarmam bir oldu kaçıyorum ben deyip uzaklaştım arkamda yüksek sesiyle bağrıyordu "Kızlardan çok erkeklere dikkat etmeyi unutma civciv bey yoksa kızarmış tavuk olabilirsinnn" bu sözüyle el sallayıp ortadan yok olmam bir olduuBana karşı bu şekilde olması her zaman benimle güzelce ilgilenmesi en hoşuma giden şeyler bunlar sanırım ilgiyi kim sevmez ama ondan gelen ilgi benim için özel her neyse onunla burda ayrıldık ikimizin de bölümleri farklı olduğundan. Ben kendi bölümüme doğru yürümeye başladım tanıdığım aynı lisede olduğum bazı arkadaşlarımla da aynı bölümde olmam beni rahatlatıyordu ama tanışma gününde tanıştığımız Chan beni en çok rahatlatan kişiydi çoktan samimi olmuştuk bile okul açılmadan buluşmalarımız bile oldu birbirimizi iyice tanımıştık bi anda boynumda bir el hissettim sarı kıvırcık saçlarıyla selamlıyordu Chan beni"hey Yongbok'aa nasılsınnn koş koş buna vaktimiz yok bi yandan içeri geçelimm"Neye vaktimiz oldumadığını bilmiyordum ama sanırım kazağımdan dolayı boğulabilirdim" ne için vaktimiz yok ağ kazağımla beni boğmayı mı çalışıyorsun ?"zıpladı hemen kıvırcık Chan aceleci olan yürüyüşünle hala konuşmaya çalışıyordu "Ohv sorry içeride büyük sınıfların yeni gelenler için hazırladıkları şeyler var acele edelim bitmeden bizde bakalımmm "
İçeri girdiğimizde birinci sınıflardan olan kalabalık bizi karşıladı aradan aradan sıkışarak geçmiş ve rahat çok sıkışık olmayan bi alanda gezinmeye başlamıştık gözüm her yerde olan yine konservatuar da olan insanların resimlerine kayıyordu sanki bu koca alanı sadece bu resimler güzel gösteriyordu da öbür şeyler süsten ibaretti çantamın kenarında olan kalemlerden birinin yere düşmesiyle yere eğilip kalemimi aldım kafamı kaldırdığımda daha demin uzunca baktığım resimlerin yanında duran birini gördüm uzun boyu ve uzun sarı saçlarıyla oda bir resim gibi orda durup sadece bana bakıyordu ikimizinde gözleri kitlenmişti sanki değişik tarif edemediğim bir duygu oluştu içimde sanki birisi kalbimi paramparça ediyormuş gibi gözlerimden akan göz yaşıyla kendime geldim ve tabi Chan'nın bi anda bağrışıyla
"Resimler bu kadar mı üzücü yapma lütfen hadi spor kulübünün oraya gidelim bence illa ponpon kızları vardır değil mi onları görmek eminim seni neşelendirir"
Felix: Burdan uzak bi yer olduğu sürece her yere gidebiliriz ...
Etrafta boş boş geziniyordum yaptığım resimlerin sergilenmesi biraz garipti bazen sadece bana özel kalmasını istiyorum her neyse onlar buraya yakışmış gibi sadece ben beğeniyor gibi değilim daha deminden beri dikkat ettiğim biri var onu sadece arkadan görebiliyorum ama resimlere çok dikkat ettiğinin farkındayım durduğum yerde sadece onu izlemeye başladım ki yere düşürdüğü şeyi alıp göz göze gelene kadar yüzü niye bu kadar tuhaf ve onu tanıyormuşum gibi hissettirdi kitlendiğim açık kahverengi gözlerinden kendimi çekemiyordum çokta uzak olmayan mesafeden düşen göz yaşlarını görünce silmek istedim. Akan gözyaşları tek tek inci gibi düştü gözlerinden bi anda gözlereni çekip arkadaşını da alıp gittiğinde koşmak istedim peşinden tanımadığım bi duygu sadece peşinden koşmak istiyordu. Kalabalığın içinde yok olmasıyla anca kendime gelmiştim neydi bu duygu ?
TEKRARDANN SELAMLAR GÜNAYDIN EFENİMMM saat sabah 6:40 hiç uyumadığım bir gecede 2-3 kişinin bile zar zor okuduğu kafamı bozduğu için düzeltme yapıldı onaylandı damgalandı umarım severek okursunuz gün içinde az da olsa kafanızı dağıtırrr wp konusması gibi paragrafları pek sevmiyorum bana sıkıcı geliyor size eğlenceli geliyorsa arada öylede yaparız ama ben böyle daha rahatım sanki ve artık minsung'un yeni hayatına yani jisungun (FELİX) minhonun(HYUNJİN) olduğu yıllar yıllar sonra bir yıldayız ama arada minsungdan da bişiler çıkarıcam felix 'in rüyasında falan yani gerçek çift yeniden doğup kavuştuklarını öğrenicek diyelim ve aşkalarını doya doya yaşamaları için başka beden de başka dünya da birbirini bulan bir minsung istedim aslında until we meet again dizisini biliyorsanız ana konu şimdiki sonraki hayat konusunu diziyi çok sevdiğim için ondan almıştım ama içii full değiştirmeye çalışıyorum bakalım umarım beğenirsiniz <33333
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can we meet ?
FantasyMinho ile Han hep sevgiyle birbirine tutunmaya çalışan birbirlerini deli gibi seven iki gencti fakat yaşadikları zaman onlarin aşkına hicbir zaman izin vermedi onları aralarına kabul etmedi ötekileştirdi sadece birbirini seven iki kişiye böyle bise...