Hug me big 🫂

67 10 18
                                    

Hyunjin'den

Eve gittiğimde ışıkları bile açmayıp kendimi attığım yatakta düşünmeye başladım neden ona karşı böyleydim neden gözümde kusursuzdu kimseye karşı hissetmediğim bu duygu umarım ileride bana sorun çıkarmaz.

Seungmin'den

Saçımı bile taramamış sweatshirt'ümün şapkasını kapamış sallana sallana okula yürüyordum tabi ki üstüme birinin hızlıca atlayacağından habersiz sırtıma binen yükle yere düşmem ve üstüme atlayan arkadaşın üstüme düşmesi bir oldu . Üstümden kalkmış beni kaldırmaya çalışırken bir yandan sürekli özür diliyordu kafamı çevirdiğimde sarı kıvır kıvır olan saçları takıldı gözüme ilk sonra gözlerimi bana bakan gözlerine doğru indirdim hala benden özür dilemeye çalışıyordu "özür dilerim gerçekten sizi başkası sandım bir yeriniz acıyor mu? yakındaki bir eczaneye gidebiliriz " ona bakıp sadece sorun olmadığını söylemeye çalışıyordum ama her defasında lafım bölünüyordu onun özrüyle " hayır gerçekten sert düştük farkındayım ama bir yerim acımıyor "
"sadece 5 dakika beni burada bekleyebilir misin ?" diyerek uzaklaştı bir anda koşarak. Düştüğüm yerin yakınında banka oturmuş bekliyordum nefes nefese bir şekilde yanıma geri geldi ve "elini uzatabilir misin ?" dediği an oturdu ve elimi aldı avucuna. Koşa koşa gittiği yer eczaneymiş cebinden aldığı kremi ve yara bandını çıkardı. Benim bile farketmediğim yere sürten yerlere tek tek krem sürüp bantladı . Diyebildiğim tek şey " teşekkür ederim "oldu dersine geç kaldığını tekrardan özür dilediğini söyleyerek koşarak uzaklaştı.

Chan'dan

Daha demin noldu öyle o çocuğun üstüne doğru atlamamla yere yapışmamız bir oldu onu Yongbok sandığıma da inanamıyorum şapkası açık olsa böyle olmazdı tabi ki ama bunun içinde onu suçlayamazdım ne olduğunu anlayamadan ve utandığım için geç kaldığım dersimi bahane edip kaçmıştım resmen. Bu sefer Yongbok olduğuna emin olduğum bankta öyle boş boş oturan Yongbok 'un yanına gittim yüzüne eğilip baktığımda göz altlarındaki morluğu gördüm ilk "hey Yongbok bu hal ne hiç mi uyumadın?"diyerek ona seslendim yorgun bi ses tonuyla "agh gerçekten bir gram uyku uyumadım ve buraya motorla geldiğim için midem alt üst oldu kusmamak için zor duruyorum "

Felix'den

Chan'nın beni oturduğum yerden zorla kaldırıp kafamı kaldırdığım an karşımda gördüğüm meraklı gözler sanki iyi misin diye bakıyordu Hyunjindi bu şaşırmamla kafamı eğip selam vermem bir oldu o da selam verdikten sonra hemen bir soru yöneltti bana "iyi misin yüzün biraz solgun gözüküyor ?" şaşırmamla "iyiyim sadece biraz uykusuzum sunbae sende iyisindir umarım" "ben iyiyim"dedi hafif bir gülümsemeyle ağır ama bir o kadar da güzel olan parfümü'nün kokusu burnuma kadar geliyordu sabah sabah bile parlayan uzun sarı saçlarıyla kusursuzdu ben ise kusmamak için kendimi zor tutuyordum. Son kez selam verip koşa koşa uzaklaşıp kendimi tuvalete attım bütün midemi çıkardıktan sonra dışardan "iyi misin diye bir ses duydum anlık duyduğum sesi Chan sandım ama dışarı çıktığımda kapıda bekleyen kişi chan değil Hyunjindi "İyi olduğunu söylemiştin!" diyordu anlamsız kızgın suratıyla bileğimden tutuğu gibi bahçeye götürdü beni ona uyum sağlıyordum sadece bir sorun çıkarmadan öyle olması gerekiyormuş gibi hissediyordum arabasının önüne geldiğimizde "izin ver seni evine bırakayım biraz dinlen olur mu Felix " dedi kabul ettim sadece zaten çok yorgundum kıpırdayasım bile yoktu. bütün yol sessizce geçmişti sadece arkada çalan şarkı ses yapıyordu biraz evimin önüne geldiğimizde "Sunbae teşekkürler bir şeyler içmek ister misin? içeri girebilirsin" dememle karşılık aldım "bir şeyler içmeme gerek yok sen uyuyunca çıkacağım "

Hyunjin'den

Eve girmemle evine bile sinmiş olan vanilya kokusu yüzüme vurdu. "Sunbae girmiyor musun ? " diyordu solgun suratıyla bir eli hep midesindeydi bugün neden buraya geldim bilmiyorum ama iyi olduğundan emin olmak istedim sanırım. İçeri girdikten sonra "hemen duşa gir ki sonra uyu" dediğimde şaşkın gözleriyle bakıyordu bana "gerçekten bu yüzden mi girdin bunları sen gidince yaparım şuan daha iyiyim" diyerek reddetmeye çalıştı beni . Onu kucakladığım gibi hafiften açık kapısından gördüğüm odasına götürdüm madem yıkanmıyorsun o zaman sadece uyu diyerek yatağa bırakıyordum ki anlık onu havaya kaldırınca korkup boynuma dolanmış ellerini fark ettim onu yatağa bırakırken kafamı ona çevirince göz göze gelmiştik açık kahverengi gözleriyle dikkatlice bana bakıyordu o gün ki olmuştu yine ne olduğunu bilmediğim duygular bu sefer benim gözlerimi doldurmuştu...

Felix'den

Gözlerimiz sanki kitlenmişti onun gözyaşının yanağıma düşmesiyle kendime gelip bir elimi boynundan çekip gözyaşını silmiştim üstümde duran vücudu ve elleriyle hala benim vücudumu tutan ama yatakta olduğumuz o an sadece ona sarılmamla kendini salması bir olmuştu bütün bedeni üzerimdeydi elleri belimde yüzü boynumda onunda yardımıyla yana zor çevirmiştim kendimi o hala boynumda burnunu çekiyordu neydi bu halimiz 2 gün önce tanışmıyorduk diye derin derin düşünürken uyuya kalmıştım...

Sellaamm minnacık bir aradan sonra döndüm 2 bölüm atmayı düşünüyorum ammaa yazabilir miyimm? bilmiyorum umarım beğenirsiniz ve umarım kısa süreliğinede olsa sizi bir şeylerden uzaklaştırır öptüm sizii <3333

Can we meet ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin