0.8

302 30 8
                                    

Hoseok sabah aşağıdan gelen seslere uyanmıştı. Alttan müzik sesi geliyordu. Ayağa kalkıp lavaboya girmiş çıktığında esneyerek saçlarını düzeltip aşağı inmişti. Sesin geldiği tarafa yani mutfağa gitmişti. 

Hizmetçi abla kahvaltı hazırlarken müzik açmıştı. Hoseoku fark edince müziği kesip eyildi. Hoseokun kaşları çatılmıştı. "Ne güzel sabah sabah neşelendirdiniz beni de noona." Kadın ilk şaşırsa da gülümseyip tekrar açmıştı şarkıyı. O yemeyi yaparken Hoseok neşeli şarkıyla dans ediyordu kendince.

Gülerek dans ederken aniden şarkı kesildi. Arkasını döndüğünde sinirli Yoongi ile karşılaşmıştı. Kadın eyilip özür dilerken Yoongi "Ne bu gürültü sabah sabah? Ses üst kata kadar geliyor?" Kadın özür dilerken Yoonginin onu takmayıp azarlaması Hoseoku kızdırmıştı.

Yaşlı kadının önüne geçip "Hyung şarkıyı ben açtım. Seni uyandırdıysam özür dilerim." Yoongi sinirle ona bakarken kolundan tutup mutfaktan çıkarıp salona getirmiş kanepeye atmıştı. 

"Sen beni delirtmeye mi çalışıyorsun?! Ha?!" Hoseok korkarak gözlerini sıkıca kapatmıştı. "Ö-özür dilerim farkında deyildim."  Yoongi yüzüne eyilip tıslayarak "Bundan sonra farkında olsun o zaman. Sakın bir daha uyandırmayın beni." Hoseok hafifçe kafasını sallarken Yoongi kendi kendine sesli küfürler ederken Hoseokun gözleri dolmuştu.

Mutfağa girecekken Hoseok hızla yanına gidip kolundan tuttu "Hyung lütfen noonaya kızma. Neden ona kötü davranıyorsun ki? Kadının hiç bir suçu yoktu?" Yoongi sinirle gülüp kolunu tutan eli ittirmiş ve üzerine gidip "Sanane lan? Sen niye karışıyon bu kadar? Haddini aşma ufaklık."

Hoseok kafasını eymişti. Yoongi bir şey demeden tekrar mutfağa girip kadını azarlamıştı. Hoseok ta mutfağa girip kadından sessizce özür dilemişti ki kadının elinden de gelen bir şey yoktu. 

Kahvaltıdan sonra Hoseok odasına çıkmıştı. Telefonda Jisungla konuşurken Jisung son bir kaç günde başına gelenleri anlatmıştı. Tam bir diziydi sanki. Hoseok heyecanla onu dinliyordu. 

Hoseok onu görmek istediğini anlayınca eve çağırmıştı. Jisung ilk itiraz etse de Hoseokun ısrarlarına dayanamayıp kabul etmişti. Neredeyse yarım saat sonra kapı çalınca Hoseok heyecala aşağı inmişti.

Kapıda Jisungla huysuzca konuşan Yoongini görünce oflayıp hızla yanına gitmişti. Jisunga gülerek sarılıp "Hoşgeldin Sungie. Hadi geç içeri." Jisungu salona götürüp kanepeye otrumuştu.

Yoongi hala Jisunga ve Hoseoka anlamaz bakışlar atıyrodu ve kaşları çatıktı. Jisung normal bir şekilde Hoseokla sohbet edekren Hoseok Yoongi tarafından izlendiğinin farkındaydı bu yüzden soğuk terler akıtıyordu. 

Yoongi ağır adımlarla yanlarına gelip Hoseokun karşısındaki tekli koltuğa yayıldı. Jisung konuştuğu şeyi Yoonginin gelmesiyle kesmişti. "Kimsin sen bakalım." Yoonginin Jisunga ithafen konuşmuştu.

"Hoseokun arkadaşıyım. Jisung." Yoongi hafifçe kafasını sallayıp ayağa kalkıp Hoseokun da kolundan tutup "Hoseok gel biz bir seninle konuşalım." Hoseok anlamadan onu kendi odasına götürüp içeri soktu. 

Sırtını kapıya yaslayıp bedenini onunkine dayadı. Yüzleri arasında neredeyse hiç mesafe yoktu. Hoseok kafasını hafif yana çevirip bakışlarını kaçırırken, Yoongi direkt olarak ona bakıyordu. "Sen ne yaptığını sanıyorsun?!" Kısık sesle tıslamıştı. Hoseok yutkunup kafasını eğmişti. "A-arkadaşımı çağırdım sadece hyung." 

Pourquoi me faites-vous cela? -YOONSEOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin