6.BÖLÜM "EV"

134 14 2
                                    

Babama küçük bir kız gibi küsmüştüm. Duman artık bana aitti ve onu babamdan ayırmak istemiyordum, ama ona ben bakacaksam bunu yapmalıydım. Annesiz ve babasız yaşamak onun içinde zor olacaktı. Düşündüğümde olayların hızlı geliştiğini fark ettim. Duman buna alışmalıydı. Artık bizim sıcak bir aile ortamımız yoktu.

Yağız, kısa sürede tanıdığım biriydi. Bana annemin öldüğü gün şuan anlamlı gelen bir cümle söylemişti. Duman ateşten doğardı ve annemi bir ateş olarak görmüştü. Hayalgücü çok genişti. Ayrıca herşeyimi biliyordu. Beni daha önceden tanıyor gibiydi. Ama ben neden onu hiç görmemiştim? Neden gizlenmek istemişti? Aklımda bunlara benzer birçok soru dönüyordu ve bu soruların cevabını yakın zamanda almayı istiyordum.
Kolumdaki hisle uyandım.

"Daha fazla uyuyacak mısın?"

"Olabilir, iki gündür doğru düzgün uyuyamadım." dedim uykulu sesle.

"Geldik, in hadi." dediğinde Duman'la beraber arabadan indim. Duman çok uslu bir çocuktu. Onunla çok fazla yalnız kalmamıştım. Tabii Yağız beni yalnız bıraksa bu gerçekleşebilirdi.

"Hoşgeldiniz Yağız Bey" dedi iri yapılı adam. Koruma olmalıydı. Siyah kirli bir sakalı vardı ve esmerdi. Orta yaşlarda görünüyordu. Kafası keldi ama karizmatik bir tipti. Filmlerdeki korumaların aynısıydı. Böyle korumaları nerden buluyorlardı?

"Annemlere haber ver bir misafirim var." dedi bana bakıp sırıtarak.

Uzun taş yolda yürümeye başlamıştık. Evin dışı oldukça güzeldi. İki katlı beyaz bir villaydı. Kocaman kapısı ve geniş uzun camları vardı. Balkonları oldukça büyüktü. Yol bittiğinde beyaz kapıya vardık.
Kapılar açıldığında büyük ferah bir salonla karşılaştım. Halıları yoktu, sanırım ayakkabılarla geziyorlardı evde. Salonunda sade bir koltuk takımı vardı. Televizyonu çok büyüktü. Evin dışı kadar bir güzelliği yoktu, ama içindede sade bir güzellik vardı. Ev lavanta gibi kokuyordu ve bu koku beni rahatlatmıştı.

"Misafirlerimiz kim?" dedi kadın. Yağız'ın annesi olmalıydı. Saçları kahverengiydi, gözleri de öyle. Çok kilolu olmasada balık etliydi.

"Arya ve Duman" dedi ve bana imalı bakarak gülümsememi kasteddi. Hemen yalancı gülümsememi takındım ve gülümsedim.

"Merhaba tatlım, ben de Candan, Yağız'ın annesiyim." dedi gülümseyerek.

"Memnun oldum Candan hanım." dedim elimi ona doğru uzatırken. O da elimi sıktı.

"Bende memnun oldum Arya'cım." dedi ve elini eski yerine çekti. Hemen ardından konuşmaya devam etti.

"Peki bu bebek de ne oluyor?"

"Duman benim kardeşim. Annem ve babam yok. Yani babam varda.. O konudan bahsetmek istemiyorum. Size misafir olarak geldim. Umarım beni kabul edersiniz." dedim gülümseyerek.

Yağız annesinin cevabını beklemeden beni merdivenden yukarı götürmeye başladı.Kolumdan çekiyordu ve bu acıtıyordu.

"Burası senin ve Duman'ın odası."

Büyük bir odaydı. Odada bir yatak bir dolap ve de bir halı vardı. Köşede de kırmızı deri bir koltuk duruyordu. Duvar kağıdı mordu hemde kapalı mor. Kapalı renkleri çok severdim.

"Ama burda beşik yok." dedim ve dalga geçer gibi ona baktım.

Merdivene doğru yöneldi ve hizmetliye birşeyler söyledi. Daha sonra benim yanıma geldi.

"Duman'ı bakıcıya bırakarak beşik almak için alışverişe çıkacağız." dedi onay bekleyen bir ses tonuyla.

Bende sadece başımla onayladım.Şuan bitkin görünüyordum ama umrumda bile değildi.

Duman'ı bakıcıya teslim ettim ve Yağız'ı takip etmeye başladım.

Arabaya vardığımızda ön koltuğa oturdum ve yolculuğun bitmesini bekledim.

Büyük bir dükkana girdik ve görevli yanımıza geldi.

"Ne bakmıştınız efendim?"

"Beşik" dedi uzatmadan.

"Kız mı erkek mi bekliyorsunuz?"

"Erkek" dedi ve göz kırparak bana baktı.
Göz kırpmasaydı aklımda kötü planlar vardı, ama hepsi uçup gitmişti.

Görevli birkaç model gösterdi ve Yağız mavi ve gri tonlarındakini beğendi. Benimde hoşuma gitmişti.
Geriye kalanları da hallettikten sonra eve döndük. Hava çoktan kararmıştı. Hemen merdivene doğru ilerledim. Arkamdan görevlilerde beşiği getiriyordu. Odaya çıktığımda Duman uyuyordu. Derin bir nefes aldım, bu yorgunlukla bir de Duman'ı uyutamazdım.

Görevliler beşiği getirip yatağın yanına koydu. Bende aşağı inip mutfağa yöneldim ve bir bardak su aldım.

Oturma odasına doğru ilerlerken kapı çaldı.

Açtığımda karşımda kahverengi saçlı bir genç kız duruyordu. Gözleri yemyeşildi. Pek de güzel sayılmazdı.

Arkamdan Yağız gelerek ona sarıldı.

"Hoşgeldin Beste."

DUMAN (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin