11 saat sonra Vietnam'dan Suudi Arabistan'a varmıştık. Eskiden Türkiye CTV'ye katılmadan önce albayın eski tanıdığı Abdülmecit diye bir adam vardı. Onun semtini bulup yanına gittik. Adam güleryüzlü, misafirperver birisiydi. Bir sofra hazırlatmış sofrada kuş sütü hariç her şey vardı. Yedik içtik mühimmat filan çoğu şeyi doldurup adama teşekkürlerimizi ileterek yanımıza bir rehber alıp yola koyulduk. Şehrin merkezinde bir kalacak yer bulduktan sonra Volkan, ben , Ali Yusuf ve Cem yola çıkacağımız an Volkan'ın karnında bir acı olduğu için bizimle gelemedi. Yola koyulduk, Cem aşağıda sessizce adamları indirecekti bizde Çaylak ile birlikte bir kule bulup oraya geçtik. Orda bulunan CTV askerleriyle çatışmaya girerken kulağıma bir mermi geldi ama Allah'tan sıyırıp geçmişti hafiften yaralanmıştım ama çok acımıyordu. Çaylakla adamları sohbet edipte indiriyorduk. Birden bana dönerek " komutanım size bir şey sorabilirmiyim ?" " Sor Çaylak" "Ya şu Masal'ın sevgilisi varmı ?" " Lan kafanı kırdıtma öküz, savaşın ortasında düşündüğüne bak." "Özür dilerim komutanım ama ya sevgilisi varmı?" dediği anda sol kolunda vuruldu ancak onunda ağır bir şeyi yoktu. Çaylağa gülerek "olum bak Allah'ın sopası yoktur." ve üzülerek sustu. Ali Yusuf'la adamların çoğunu indirdik Cem'e yardım etmek için aşağıya indik. Bir kaç adım ilerledikten sonra Cem'i gördüğümüz anda Cem bize dönüp " Kafaaanızı indirin" diye bağırdı. Ne yaptığımızı bilmiyerek kafamızı aşağıya indirdik. Cem iki el silah sıkarak adamları indirdi. Cem' e dönerek "süpersin koçum" oda "sağolun komutanım" dedi. 7-8 adet bomba ele geçirerek geriye giderken bir monitörde Zeynep'in fotoğrafını gördük içim maffolmuştu ve o an geröekten anladım ben bu kızı ölümüne seviyordum. Bilgisayarı biraz kurcaladıktan sonra Zeynep'in yerini öğrendik ordan uzaklaşarak bir kaç kışlaya bombayı bağladık 500 metre filan ilerledikten sonra CTV'nin Suudi Arabistandaki çoğu gücünü yenmiştik. Hızlıca arkadaşların yanına gittik. Arkadaşalara dönerek "grubumuzdan olan Zeynep YILDIZ'ın yerini öğrendik onu kurtarmak için tek başıma gitmeliyim" hepsi karşı çıkarak arkadaşımız için bizde gelelim dediler. "TÜRKİYE OSMANLI ordusu biz hepimiz kurtarmaya gidersek buradaki işlerin hepsi biter bizi sadece tek işimiz arkadaşımızı kurtarmak değil burdaki işlerimizde var lütfen benim kararlarıma saygı duyun." Volkan " bende gelsem olmazmı" "Volkan sen gruba sahip çık ben tek giderim siyerek arkadaşlardan helalleştikten sonra Almanya'nın Frankfurt şehrine doğru yol aldım. Bir silahçıya" ordan 4 tabanca, 10 el bombası 2ve 3 adet de çakı ver lan" " was denken Sie" dediği anda uzatma lan şerefsiz zamanım yok diyerek ordan bir tabncayı alıp kafasına sıktım ordan 3-4 çanta elime gelen mühimmatı doldurdum. Biraz hızlı olmam gerekti çünkü birazdan CTV polisleri gelirdi (eski adıyla Alman Polisleri).hızlıca Michael'in Zeynep'i tuttuğu villaya doğru gittim bir yerde durup Zalim'i çıkardım. Zalim benim silahımın adıdır adını ben koydum acımasız anlamında eğer acırsa acınacak duruma düşer. Zalim ile 10 küsür adam indirdik aşağı dpoğru ilerledi geberen adamları bir tarafa sakladım adamların birinin kıyafetlerini giydim içeri doğru ilerlediğimde Michael önüme geldi mal mal beni süzerken dayanamayıp adamı kendi odasına çekip "Lan şerefsiz Michael damarıma bastın artık nerde Zeynep söylemessen öldürürüm seni." " He hee aynısından bir porsiyon daha şimdi ikile sen istedin lan benim damarıma sen bastın şerefsiz diyerek en az 15-20 yumruk attım. En sonda dayanamayıp sol bacağına bir şarjör boşalttım. Sonra Zeynep'i sakladığı yeri buldum kız az kalsın ölücekmiş yüzü darmadağan olmuştu heryeri kan içindeydi içim yanıyordu hızlıca hastaneye götürdüm.
