out of the woods (larry)

1

Harry odasında yatağına oturmuş ellerine mor ile mavi renk ojeler sürerek tırnaklarında uyumlu bir renk kombini yapmaya çalışıyordu.

Camına atılan taşla hızla başını kaldırdı. Bu sevgilisi Ryan olmalıydı. Tırnaklarını etrafa sürmemeye çalışarak hızla yatağından kalktı ve önünde kokulu mumlar olan ahşap beyaz renkli penceresini yukarıya doğru ittirerek açtı.

"Güzelim?" Dedi Ryan ışıldayan gülümsemesi ile. Elinde biraz papatya vardı. Anlaşılan evlerine doğru gelen yoldaki çiçeklerden toplamıştı.

Harry kalbini eriten adama gülümseyerek baktı. Alfası tam karşısında duruyordu.

Yavaşça eğildi ve ebeveynlerinin odasının ışığının açık olup olmadığına baktı. Kapalıydı, ki zaten bu saatte uyuyor olurlardı.

"Hadi!" Dedi Harry sessizce seslenmeye çalışarak. "Yanıma gelsene?"

Ryan birkaç adım geriledikten sonra çeviklikle ağaca doğru atladı ve kalın olan dalına çıkarak Harry'nin odasına uzanan verandaya doğru adımladı.

Verandaya adımını attığı an omegası onu kollarından tutup kendine çekerek odasına almış ve kadife yumuşak dudaklarını onunkler ile birleştirmişti.

Ryan hızla ellerini onun beline sarıp omegayı kendine yasladı ve tatlı dudaklarının tadına varırken vanilya gibi olan kokusunu içine çekti.

Harry yavaşça dudaklarını ayırdığında alfasının kalp atışlarını hala duyabiliyordu. Dudakları hala birbirlerine değerken burnunu hafifçe alfasının burnuna sürttü.

Ryan hala beline sarılırken yoldan gelirken topladığı çiçekleri tutan elini belinden hafifçe çekerek ona uzatmış, omeganın yanaklarının daha da kızarmasına sebep olmuştu.

"Bunlar senin için bebeğim."

Harry gülümseyerek eline aldığı çiçeklere baktı. Yanakları kızarınca hemen başını eğdi. "Teşekkür ederim sevgilim, çok incesin." Dedi Harry gülümseyerek.

Ryan derin bir nefes aldı ve burnunu hiç çekinmeden omeganın mühür noktasına sürttü. "Daha farklı teşekkür edebilirsin."

Bu hareketle Harry irkilirken elini onu durdurmak istercesine hafifçe omzuna koydu. "Ryan, daha ailemle konuşma-"

Buna karşılık Ryan ona çatık kaşları ile oflayarak döndü, "Tanrı aşkına Harry... Konuştuğunu ve onların benden hoşlanmadığını biliyorum. Yalan söylemeye gerek yok."

Harry dudağını büzerek ona baktı, "Ryan babam sürü lideri ve bende sürü liderinin oğluyum sence de şüphelenmesi normal değil mi? Zaman istiyor sadece. Hem beni habersizce mühürlemen onu sinirlendirir."

Ryan oflayarak çekildi. Ne zaman omegası ona istediğini verecekti ki? Onunla yeteri kadar oynadığı yetmiyor muydu?

"Benimle dalga mı geçiyorsun? Sana kaç defa söyleyeceğim alfan benim diye!" Sesini yükselterek Harry'nin yeşil gözlerine baktı kehribar rengi gözleri ile.

Açıkçası Harry onu rüyasında görmemişti... Bu yüzden ona bir şey demek istemiyordu. Ryan tanıştıktan bir süre sonra ona kendisini rüyasında gördüğünü söylemişti. Babası sürü alfası olduğundan böyle yalanlar söyleyen çok kişi vardı ancak Ryan hepsinden farklı davranmıştı. Bu yüzden Harry ona inanıp güvenmişti.

"B-bağırma bana." Dediklerinde bir şey olmamasına rağmen omegalığı tutmuş, Harry'nin yeşil tonlarındaki gözleri hemen dolmuştu.

Ryan onun dolu gözlerini görünce üzerine biraz daha gitmeye karar verdi, çünkü başka şansı yoktu. Yoksa bu omeganın onu anlayacağı yoktu.