Bölüm 14

2.3K 345 77
                                    

Merhabalar ve iyi akşamlar


Neyse bölüme geçelim

Keyifli okumalar dilerim ~

Sabahın erken saatlerinde ana kampüsün geniş bahçesinde hızlıca ilerleyen bir alfa vardı. Adımları fazlasıyla geniş ve sertti. Ayakları altındaki çimenleri hırsla ezerken bir avcıya ait kızıl gözleriyle etrafa olabildiğince dikkatlice bakıyordu. Onun keskin gözlerinin ulaşmak istediği hedefi belliydi. Alfa ne istediğini biliyordu. Harekete geçmek için yeterince vakit kaybetmişti. İçeride geçirdiği ve bir ızdırap gibi geçen üç günün ardından nihayetinden insan olan diğer yanını, Taehyung'u ikna edebilmiş ve kızgınlığı bitmeden Jungkook'u görmek için dışarıya çıkabilmişti.

Onun irsilerini boyayan kızıl rengi sadece kızgınlığının bir sonucu değildi. Yüreğindeki o ateş göz bebeklerine birer alev topu olarak yansıyordu. Bu kadar kısa bir sürede omegaya bu denli yoğun bir şekilde bağlanmış olmayı korkunç bulsa da ona doğru çekilmekten kendisini alı koyamıyordu.

Geniş omuzları dik ve heybetliydi. Etrafa yaydığı feromonları ise baştan çıkartıcıydı. Şimdiden bir kaç kişinin dikkatini üzerine çekmeyi başarmıştı. Yine de Taehyung'un bunu pek umursadığı söylenemezdi. Onun ilgisi sadece bir kişi içindi.

Fakültenin önüne vardığında içeriye girip girmemek konusunda kararsız kaldı. Jungkook'la dışarıda konuşmak daha mantıklıydı. Onu korkutmak istemiyordu. Kapalı bir alanda kaldıkları takdirde onu ürkütecek bir şey yapma ihtimalinden korkuyordu. Onun tarafından tekrardan bir sapık olarak adlandırmaktan fazlasıyla çekiniyordu. Zaten buraya da sadece Jungkook ile konuşmak için gelmişti. Onu eşi olarak gördüğünü söylemek istiyordu. Kızgınlığa girebilmek için Taehyung'u fazlasıyla zorlamıştı. Bir daha ne zaman kızgınlığa girebilirdi bilmiyordu. Alfa kontrolü ele almışken bütün kalbini Jungkook'a açmak istiyordu.

Jungkook'a açılacağı düşüncesi onun bir anda heyecanlanmasına neden oldu. Avuçları terledi ve omegadan alacağı iyi tepkiyi hayal ederek aptalca sırıtmaya başladı. Pek mantıklı düşünebildiği söylenemezdi. İnsan olan tarafla birleşmediği için tavırları dengesizdi. Taehyung, diğer herkes gibi kurduyla birleşmiş olsaydı alfası şu anda burda olmazdı. Kızgınlığının en yoğun döneminde dışarı çıkmak pek de akıl kârı değildi. Zaten alfa da mantık denen şey nerdeyse yok gibiydi. O şu anda sadece iç güdüleri ile hareket ediyor, eşi olarak seçtiği omegayı görme hayalleri kuruyordu.

Bir süre orda öylece bekledi. Kendisine doğru yaklaşan ayak seslerini işittiğindeyse hızlıca arkasına döndü ve görmeyi beklemediği o bedenle karşı karşıya geldi. Omega kendisine ani bir şekilde dönen alfadan ötürü korkuyla yerinden irkildi ve dudaklarında küçük denebilecek bir çığlık kaçtı.

Kulakları en ufak bir sese karışı bile hassas olan Jungkook gözlerini yerden aldı ve sesin geldiği yöne doğru baktı. Önce Taehyung'un bedenini seçti. Bir anda onu gördüğü için kalbi heyecandan ötürü hızlıca çarpmaya başladı. Dudaklarında minik bir tebessüm bile oluştu. Fakat o tebessüm uzun süre dudaklarında yer edinemedi. Gözleri alfanın hemen karşısında duran omegayı bulduğunda kaşları çatıldı ve meraklı bir şekilde onları izlemeye koyuldu.

Taehyung, Joonseo'yla en son onu yatakta öylece bırakıp gittiği o günden sonra hiç karşılaşmadıklarını fark etti. Bütün odağı Jungkook'un üzerine yoğunlaştığı için Joonseo hakkında düşünmeye fırsat bulamamıştı. Alfa, her ne kadar kızgınlıkta olsa da Joonseo'ya bir özür borçlu olduğunun farkındaydı. İstemeden onun gururunu incitmişti. Üstelik kızgınlıklarını birlikte geçirmek için teklifte bulunduktan sonra ona hiçbir açıklamada bulunmadan yatakta bırakan kişi de yine kendisiydi

Cursed Love | TAEKOOK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin