Bir insan en çok neye üzülür? Pişmanlıklarına mı? Başarısızlığına mı? Yoksa... Canından çok sevdiği şeyi kaybetmesine mi? Belki bu insandan insana değişir ama ben bu ömrüm boyunca canımı verebilecek kadar çok sevdiğim Chan'ı kaybetmeme her şeyden daha çok üzüldüm. Belki benim sevgim onunkinden daha büyüktü. Bilemiyorum. Bildiğim şey şu ki: Aptallık edip ona bir kere bile 'seni seviyorum' diyemedim. Kokusunu içime çekemedim.
Herkese karşı buz tutmuş biriyken o buzları eriten Chan'ı kaybettim. Ve şimdi... Chan'ı yeniden buz tutan kalbime hapsettim. Ben bir psikoloğum. Herkesin yaralarını, travmalarını iyileştirmeye çalışıyorum, başarıyorum da. Bir terzi kendi söküğünü dikemezmiş. Ben de bu olayı atlatamadım, kabullenemedim. Sanki her an bana sürpriz yapıp birden odamdan içeri girecek.