Bölüm 2

68 9 6
                                    

Ben geldimm

Nasılsınızzz?

...

Yemeğimizi yedikten sonra televizyondan bir film açmıştık ve şu an onu izliyorduk. Az önce tam 3 leğen mısır patlatmıştım ve o mısırlar an itibariyle bitmişti. Yemek yerken dediğim sözleri geri alıyordum. Bunlar düpedüz ayıydı.

Açtığımız film hiç şaşırılmayacak şekilde askerlikle ilgiliydi. Asker insanlardan da bu beklenirdi zaten.Bu koca koca adamların aşk filmi izlediğini hiç sanmıyordum. 

Ekranda oynayan Nefes: Vatan Sağolsun'da o malum içtima sahnesi geldiğinde salondaki herkes durgunlaşmış, düşüncelere dalmışlardı. Bu salondaki herkes için yaşam zordu. Yaşamak ve yaşatmak zorundaydın. Ama bir ayrıntı daha vardı ki asker annesi, babası, eşi, çocuğu, ailesi olmak da zordu. Her gün o pencere başında beklenirdi o ambulans, komutanlar gelmesin diye. Her ambulans sesi duyulduğunda ağrılar girerdi kalbe. Evet Mete Komutan haklıydı o babanın ağzına sigara girerdi işte.

Ama denilirdi ya hani bu ülke için birileri kendini feda etmeli diye. Biz çoktan etmiştik.

Filmi hiç konuşmadan izledikten sonra beyler evlerine dağılmışlardı. Anladığım kadarıyla hepsi beraber kalıyordu. Bunu Özbey'in kapının ardındaki homurdandığı sözlerden anlamıştım. Çocukta bakıcısı mı yoksa komutan mı olduğunu anlayamadığını söylüyordu. İsyan edişi o kadar komikti ki oldukça gülmüştüm.

Kapının ardından çekilip salona doğru gittiğimde abimi etrafı toplarken bulmuştum. Hemen yanında gidip yardım etmeye başlamıştım. Oldukça dağılmıştı ortalık.

"Suzan yarın karargaha gideceğim rapor yazmam gerekiyor ama erken çıkarım büyük ihtimalle seninle bi Beyoğlu turu yapalım. Hem sana kahve de ısmarlarım.Ne dersin?"

"Çok güzel olur abi. Ama kahvemi Galata manzaralı bir yerde içmek isterim bunu da bil yani."

"Olur olur güzellik sen iste adalar, yatlar, katlar alayım sana." bu dediğine kahkaha atmıştım, kendimi durdurabilmem bir dakikayı bulmuştu.

"Abi hatırlatmak isterim ki benim adam var yani senin adana ihtiyacım yok. Gel ben sana alayım yat, kat." dememle yüzü düşmüş bana ters ters bakmıştı.

"Tamam gerizekalı en zengin sensin tamam."

"Ee abi çok konuşma da temizliğe devam et daha bana yatak ayarlayacağız. Oh iyi ki bu yakaya geçmek istediğimi belirtmişim üstlere baksana çok iyi ev arkadaşım oldu." dememle sadece tebessüm etmiş kalan işlerini halletmeye devam etmişti.

Ufak atışmalarla on dakika sonunda salon tertemiz olmuş benim için de misafir odasının nevresim takımlarını değiştirmiştik. Şimdi ise yatağımda uzanıyordum. Ne çok şeyler kaybetmiştim ama hep yanımda abim vardı. Sanki o benim koruyucumdu. 

Düşüncelere daldın mı çıkamazdın o yüzden hızla gözümü kapatıp uyumaya çalışmıştım.

🌷🌷🌷

Sabah kalktığımda gelen tıkırtılar abimin daha gitmediğini belirtiyordu. Bende bir karargaha uğrasam iyi olurdu aslında. Hızlıca kalkıp hazırlanmaya başladım. Normal günlük pantolon bluz kombinimi yaptıktan sonra üzerime bir ceket geçirdim ve abimin yanına, mutfağa geçtim.

"Günaydınlar efendim."
"Günaydın güzelim gel bir şeyler atıştır. Sende mi işe?" başımla onaylayıp kendime çay koymuş sonra da hızlıca birkaç şeyi ağzıma atmıştım.

"Bugün yarın belli olur abi görev tarihi. Hazırlıklı olun eğitimlerde zorla seninkileri. Gerçi eğitim için bile beklenmeyebilir. Bugün bile o göreve gidebiliriz."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 04, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Suzan SuziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin