"Anne ve babamızı bu hale getiren Ezgi." "NE?!" diye çığlığı bastım. Ezgi hüngür hüngür ağlıyordu. Şuan hem çok şaşkın hemde çok öfkeliydim. Ne yapacağımı bilemiyordum. Ellerim titriyordu. Resmen en yakın arkadaşım yüzünden ailem komada. Neden bunu yapmıştı? O kadar kötüyüm ki konuşamıyorum bile.
Hızlı bir şekilde hastaneden çıktım. Bir köşeye çekilip olanları sindirmeye çalıştım. Ezginin bunu yaptığına inanmak istemiyordum. Bir köşe bulup çimenliklerin üzerine oturdum. İrem arkamdan gelmişti. "Biliyorum senin için çok zor. İnan ilk öğrendiğimde bende aynısını yaşadım." Dedi. " Ezgi neden bunu yaptı? Ona çok güveniyordum. Tek arkadaşım Ezgiydi. Ve şuan en yapılmaması gereken hatayı yaptı. Aileme zarar vermek." Dedim. "
Neden yaptığını inan bilmiyorum. Çok fazla ısrar ettim ama asla söylemiyor." Dedi.
"Ezgiye bunu çok acı ödeteceğim." dedim öfkeli bir ses tonuyla.
"Hadi gel bu gece bir otelde kalalım." Dedi İrem.
Arabaya binmiştik. Belli etmek istemesem de ağlıyordum. Ezgiden bunu hiç beklemiyordum. Ne yapacaktım şimdi? Ona ne yapabilirdim ki? Başka biri olsa hiç acımam ama kaç senelik arkadaşım. Hemen silmek kolay değil ki. Gerçekten içinde olduğumuz durum felaketti. Yarın ne yapacağımı ayrıntılı bir şekilde düşünecektim. Otele geldiğimiz gibi direkt yatağıma geçip ağlamaya başladım. Sabaha kadar uyumamıştım. Ezgiye acımamalıydım. Sonuçta o bana acımış mıydı? Hayır. Ama ona yapabileceğim tek bir şey yok. Öldürmeye kalkamam çünkü fazla ileriye gitmiş olurum. Sözlü uyarı yapsam veya kavga etsem de çok az kalır. Ne yapacaktım?
Ertesi gün Ezginin yanına gittim ve kapıyı çaldım. Kapıyı açtığında hiç beklemediğim bir halde perişan olmuştu.
İçeriye girdim ve bağırmaya başladım.
"Sen nasıl böyle bir şey yapabildin ya? Nasıl vicdanın rahat etti? Nasıl yüzüme bakabildin? Sen bana hiç acımadın mı ya?? Söylesene. Bunları da açıklasana."
"Tamam lütfen sakin ol otur." Dedi. Ağlamaya devam ediyordu.
"Ağlaman hiçbir şeyi değiştirmez. Benim halimi düşünebiliyor musun? Sen böyleysen bir düşünsene ben dün gece nasıldım? Onlar benim ailem ya ailem. Nasıl bunu yaptın? Bunu yaptıktan sonra nasıl karşıma geçip masum rolü oynadın söylesene Ezgi."
"Söyleyemem. Hiçbir şey söyleyemem." Cevabını aldım. Zaten sinirliydim bu aldığım cevaplar beni daha çok çıldırtıyordu. Elimden bir kaza çıkmadan buradan gitmek için dua ediyordum.
"Söyle dedim sana."
Dedim daha yüksek bir ses tonuyla.
"Söyleyemem diyorum anlasana." Diye bağırdı ve beni ittirmeye başladı.
