Polis Melih

17 6 0
                                    

Ertesi gün

Bugün yeni işimin ilk günüydü. Gerçekten çok heyecanlıydım. Elimden geldiğince özenli hazırlandım. İlk gün olduğu için çok abartılı giyinmek istemedim. Altıma kot pantolon üstüme ise kırmızı bir bluz giymiştim. Saçlarımı düzleştirdim,makyajımı yaptım. Görüşmeye gittiğim gün gibi giyinmiştim aslında. Ama güzel görünüyordum. Aynada kendime baktıktan sonra aşağı indim ve arabaya bindim. Yine 20 dakikalık bir yol sonunda kendimi devasa şirketimin önünde buldum.

Yüzüme bir tebessüm ekleyerek içeriye girdim. Koridorda yürürken topuklu ayakkabılarımın çıkardığı ses hoşuma gitmişti. Koridordaki herkes ilk defa insan görmüş gibi bana bakıyordu.

Ortama gülücükler saçarak müdür Elif Hanımın odasına geldim. Kapıyı tıklattım ve

"Girebilir miyim Elif Hanım?"

"Gel" dedi ama Elif Hanım ağlıyordu. Konuşmasından belliydi. İçeriye yavaşça girdim. Hüngür hüngür ağlıyordu. Çok kötüydü.

"Elif Hanım iyi misiniz ne oldu?" Dedim telaşla.

"Sorma Merve. Bugün oğlumun ölüm haberini aldım. Aslında daha önceden olmuş ama ben fenalaşırım diye bana şimdi söylediler. Ben bu zamana kadar oğlumu iş için yurt dışında sanıyordum. Ama o meğer...

Cümlesini tamamlayamadan tekrar ağlamaya başladı.

"Elif Hanım inanın çok üzüldüm. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Keşke elden birşey gelse. "

"B-ben oğlumun cenazesine bile gidemedim. Bana söylemediler. Senin önünde böyle ağlamam uygun olmuyor ama elimde değil."

"Yok yok hiç önemli değil Elif Hanım. Bugün izin alsaydınız keşke."

"Seni bekledim."

"Yaa hiç gerek yoktu bugün izin alsaydınız iyi görünmüyorsunuz."

Bir süre konuşmadı. Ve hiç beklemediğim bir şey oldu. Elif Hanım yere yığıldı. Tam düşüp kafasını vuracağı sırada onu tuttum. Onu uyandırmaya çalışarak

"Elif Hanım lütfen uyanın."

Bunun geçici bir baygınlık olduğunu biliyordum. Kolonya alıp yüzüne sürdüm. Bir süre sonra gözlerini yavaşça açtı.

"Elif Hanım iyi misiniz şimdi?" Dedim hemen koluna girip oturmasına yardımcı olurken.

"İyiyim. Sağol."

"Oğlunuzun adı neydi bu arada?"

"Melih"

Ne az önce Melih mi dedi o?? Olamaz umarım tahmin ettiğim şey değildir. Şaşkınlığımı gizlemeye çalışarak

"Mesleği neydi?"

"Polisti."

Olamaz... Bu başıma gelmiş olamaz. Yani Elif Hanım Melih'in annesi miymiş? İnanamıyorum. Başıma gelmeyen kalmadı. Başım büyük belada. Bunun sonu iyi olmayacak.

"Anladım. Ben artık çıkayım."

Tam kapıya doğru ilerliyordum ki

"İzinlisin."

"Ne?"

"Bugün izinlisin. İşe yarın başlayacaksın."

"Peki."

Dedim ve eve doğru yola çıktım. Gerçekten Melih'in Elif Hanım'ın oğlu olduğuna inanamıyorum. Başıma gelmeyen kalmadı. Elif Hanım öğrenirse biterim ben. Başıma açtığım işleri düşünerek eve gittim. Bu durumda yarın işimin ilk günüydü. Bu gün oldukça stresli ve kötü geçmişti. Tam üzerimi değiştirecektim ki kaç gündür hastaneye gitmediğimi hatırladım. Eğer annem ve babam gelmediğimi öğrenirse ne düşünür? Hemen hastaneye doğru yola çıktım.

KAÇIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin