Bölüm 1

47 5 6
                                    


Nefesini yüzümde hissediyordum işte tam şuan... 
Bembeyaz tenlerimiz birbirine sarılmış öylece uzanıyorduk, gözlerini kapatıp uyumaya çalışan bu güzelliği kendi gözlerimi kırpmadan öylece seyrediyorum şimdi. Aklımda yüzlerce soru var hepsi sana çıkıyor sevgilim. Seni bırakmalımıyım? 

Ciğerlerimi dolduran ağır erkeksi kokun, bugüne kadar yaşadığımız bütün anıları gözümün önüne getiriyor şimdi. Seninle ağlayıp seninle güldüm şimdiye kadar ama artık ağlamaktan çok yoruldum. Bu öpücüklere boğduğun bedeni ben taşıyamıyorum artık, sebebi sen misin?

⸻⸻Geçmiş⸻⸻

Kendimi bildim bileli hep depresif bir hayatım oldu benim. Ne sevdiklerimle geçinebiliyorum ne sevmediklerimle... Yaşam enerjimi böylesine sömüren adama baba dememi istiyordu çevrem. Baba kelimesini hak etmeyene böyle hitap edilirmiydi diye hep sorarım. Bunun cevabını en iyi kendim biliyorum ki edilmezdi.

Bir insan sırf istediği çocuk oğlan olmadı diye nefret edermiydi kendi kanından? Kendimi ne zaman birinin beni bu durumdan kurtarması için kollarına atsam "-saçmalama o senin baban elbette seviyor seni, abartıyorsun bazı şeyleri çocukluk aklı." bunları duymaktan o kadar sıkıldım o kadar bıktımki. 
Eğer bir kız çocuğuysanız ve kahramanınız olması gereken kişi sizin düşmanınız olursa hayatı hep geride yaşarsınız. Sizden büyük erkeklerin verdiği ufak ilgilere aldanırsınız mesela... Hayatıma soktuğum bütün erkekler bedenim için biraz ilgi göstermişti bense kanmıştım, bu küçük oyunlara oyuncak olmuştum hep.  

Beni düşüncelerimin arasından çıkartan ağlamaktan sesi kısılmış annemin sesiydi "Açelya, hadi gidelim." oturduğum hastane bankından bu ağır bedeni zor bela kaldırıp yürümeye başladım. Ah canım annem, en çok senden özür dilerim bu yaşattıklarım için özür dilerim.
Çok ağır bir depresyonun içindeydim şuan, ilaçlar yüzünden sürekli uyumak istiyordum bedenim çok ağır geliyordu taşıyamıyordum. Babam abarttığımı söyleyip benimle kavga etmişti yine dün gece, bense artık yorulduğum için buna bir son vermek istemiştim bunu yaparken tek varlığım olan annemi hiç düşünmedim...

Yanımdan geçerken koluma çarpan kadın yaramın sızlamasına sebep olmuştu ki ağzımdan sessiz bir inilti çıktı. Kadının özrünü umursamadan arabaya ilerleyip arka koltuğa oturdum, annem eve sürerken gözlerim boş bakıyordu dışarıya. Aklıma bir kaç sene öncesi gelmişti şimdi, annemle bu arabanın içinde sevdiğim gurupların şarkılarını dinler güle eğlene otururdum bu arabanın içinde, şimdiyse psikiyatri seansından çıkmış bir ölüydüm bu arabanın içinde.
Bedenim buradaydı ama ben burada değildim işte.

Arabadaki derin sessizliği çalan telefonum bölmüştü şimdi, arayan abimdi. Açmayı çok istiyordum ama biliyodumki telefonu elime alıp kulağımda tutarken bileklerim çok acıyacaktı... Zor bela telefonu açıp kulağıma götürmemle irkildim, 
"AÇELYA!" duyduğum bu ses dünyamı tekrar başıma yıkmıştı sanki. En son abimin sesini ne zaman bu kadar çaresiz duymuştum?
"AÇELYA DUYDUKLARIM DOĞRU MU?" gözlerimi sımsıkı yumdum, kendimin bile zor duyduğum bir sesle cevapladım "doğru." 
Abimin şuan ağladığını biliyordum, bunun sebebinin ben olduğumu bilmek benimde gözlerimi doldurdu acı kahve gözlerimin dolmasına müsade etmesemde deli gibi ağlamaya başlamıştım şimdi. Tam cümleme devam edecekken telefonu yüzüme kapattı. 

Ağlıyordum işte yine gücüm başka bir şeye yetmiyor zaten. Eve varmamıza daha çok olduğundan kafamı arabanın camına yaslayıp gözlerimi yumdum. Kafamdaki dikişler sızlamıştı ama bu tatlı acı beni uykuya daha çok çekiyordu, gözlerimden akan damlalar giysilerimi ıslatırken içimi çeke çeke kendimi karanlığın kollarına bıraktım.
******
Ufak bir sarsılmayla uykumdan uyandım, hareket edemiyordum nerede oldugumu bilmiyorum ama ellerim ve ayaklarım bağlıydı... Kafamda havlu olduğunu düşündüğüm bir şey vardı, kumaşın ardından ufak ufak ışığı görebiliyordum. Vücudumda hissettiğim rüzgar dışarıda olduğumu düşüdürüyordu ama hiç ses yoktu. Kıpırdandım kollarımı çekiştiriyordum.
Karşımdan ayak sesleri duyunca kaskatı kesildi vücudum. Kuru yapraklara her basıp yaklaştığında çıkan hışırtı sesleri tüylerimi diken diken ediyordu...

MezarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin