final(part 1)- daha mutlu olamam

1.4K 115 75
                                    

"Sana gelirken hep ellerim ceplerimde gelirdim, olur da aşkımın elleri üşümüşse avuçlarımda ısıtırdım."

*

İki Yıl Sonra (Haziran 2027)

Yatakta dönüp dururken sıcaklığıyla mayıştığım güneş, yüzüme vuruyor ve kapalı gözlerime ışıklar doluyordu.

Sağ gözümü ovuşturarak gözlerimi araladığımda ilk karşılaştığım şey odanın yarı aralık haldeki kapısıydı. Yatakta doğrularak oturduğumda bakışlarım odanın içinde gezindi. Yalnızdım, muhtemelen Altay çoktan uyanmıştı.

Beyaz çarşafları bacaklarımdan ittirerek yataktan çıktım ve banyoya yöneldim. Yüzümü yıkayıp diğer kişisel ihtiyaçlarımı da karşıladıktan sonra banyodan çıkıp giyinme odamızın olduğu sol kısma geçerek çıplak üstüm için bir tişört alıp giydim.

Odadan çıktığım sırada alt kattaki mutfaktan gelen sesler Altay'ın orada olduğunu gösteriyordu. Sarsak adımlarım ahşap merdivenlere yöneldi ve yavaş yavaş indim. Gıcırdayan parkeler eşliğinde alt kata vardığımda ne olduğunu kestiremediğim lezzetli kokular geliyordu burnuma.

Merdivenler bittiğinde solda kalan mutfak kapısına ilerleyip içeri girdiğimde Altay'ı tezgahın önünde buldum. Adım seslerimi duymuş olmalı ki omzundan bana doğru dönüp göz göze gelmemizi sağlamıştı. Aynı anda birbirimize gülümsediğimizde ona doğru adımlayarak yaklaşmıştım.

"Günaydın," dediğimde yanına varıp tezgaha yaslanarak ona dönmüş ve kahvaltı için doğradığı sebzelere bir bakış atmıştım. "Sana da günaydın, bi'tanem."

"Bayağı erkencisin bugün,"

"Ee," dedi uzatarak. "Beslememiz gereken minik bir canavar var evde,"

Gülümsemem büyürken tezgahtan doğrulup etrafa bakış atarken, "Uyandı mı?" dediğimde Altay'ın bakışları kısa bir an bana dönmüş ve ardından başını sallamıştı. "Top oynayacağım diye tutturup bahçeye çıktı,"

Kahkaha atarken bahçenin açık olan cam kapısına yöneldim. "Kalede olmamana nasıl ikna oldu?" Bu sefer o kahkaha attı. "Baban uyanır ve kahvaltıyı bulamazsa topumuzu keser, dedim." Gülüşümü bastırmaya çalışırken mutfaktan çıkmadan önce, "Resmen dolduruyorsun çocuğu bana karşı," dedim sahte bir sitemle.

Gülmekle yetinip cevap vermediğinde bahçeye geçmiş ve az ileride çim sahada topla oynayan saçları güneşin ışıkları altında parlayan sarı, kıvırcık saçlı çocuğu gördüm.

Yüzümde oluşan sıcak ve sahici gülümsemeyle beraber, "Deniz," diye seslendiğimde topa odaklanan bakışları bana döndü ve en az benimki kadar sıcak ve masum bir gülümsemeyle bana baktı.

"Oğlum, n'apıyorsun sen burada?"

"Babiş," dedi beni gördüğü için sevinç nidası atarak. Altay'ın giydirirken beceremediği formasının bir kısmı dışarıdayken bir kısmı şortun altına koyulmuştu.

Yanına vardığımda koltuk altlarından tutarak kaldırıp kucağıma aldım. Dağılmış kıvırcık saçlarını gözlerinden çıkarabilmek adına elimle geriye taradığımda kara hareleri beni süzüyordu. Ona zıt beyaz teni ise güneşin altında kaldığı için kızarmaya başlamıştı.

seni bana küstürenler •alker•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin