○Wish I could freeze the picture○

༼ つ ◕_◕ ༽つHexide

"Hunter! Nerelerdeydin? Ve niye hiç giysi bakmadın?"

"Uzun hikaye Kiki."

"Olsun, olsun sen anlat."

Hunter yutkundu daha kendi bile olanları tam olarak kabul edememişken Kiki'ye nasıl anlatacaktı ki? Hunter'a kalsa çocuğu önündeki birkaç ay-belki de yıl-görmek istemiyordu. Ama büyük ihtimalle Kiki bir kere olayı duyduğunda Hunter'ı o çocukla daha fazla görüştürücekti. Hayır,bu asla olmamalıydı. O çocuk sıradan biri değildi ki, o Edric Blight'tı.

O Hunter'ın aksine ruh eşini bulunca herkesin konuşacağı biriydi. Ve İmparator dahi bunu duyardı çünkü Blight ailesiyle yakından ilgileniyordu.

"Hunter? Beni duyuyor musun?"

"e-evet! Duyuyorum... sadece dalmışım."

"Hunter ruh eşin mi buldun?"

"N-ne? Hayır."

"Bak Hunter oyunculuğun iyi olsada-eh,ne de olsa altın muhafızsın-beni kandıramazsın. Ama sorun değil, hazır hissettiğinde söyle. Ve bunun hakkında düşünmek yerine sana aldığım kıyafetleri dene ve rahatla! Sonra senle sosyal iletişim çalışacağız."

.

..

...

....

.....

Edric eve girdiklerinde annesinin onu bekleyeceğini tahmin etmişti. Sonuçta run eşini bulamamasının resmen dedikodusu çıktığı için  Edric Blight'ın birinin elini tutarak dolaşması-yüzü kızarınca çok tatlı bulduğu için 1 saat boyunca elini tutmuştu-görenlerin dikkatini çekmişti.

"Edric Blight! Bana hemen açıkla ruh eşini mi buldun? Ve beni kızdırmak için bunu bana söylemiyordun? Ah, tabii serdende bu beklenirdi, ayrıca o kadar arkadaşımı çocuğu varken dedikodularda 'kim olduğu bilinmeyen' biri denicek kadar önemsiz biriyle ruh eşi olmak ne?! hem kim ki o çocuk, daha kaç yaşına gelmiş Hexide'a bile gitmiyor?"

"Hunter şehre yeni taşındığından tanınmyor, bu bir. Rahatlayabilirsin çünkü Hexide'a yazılmış zaten."

Annesi biraz sakinleşmiş göründü.

"İyi, bari yemeğe falan çağırda tanışayım."

O sırada bu cümle Edric'in aklına birşey getirdi. Hunter'dan hesap ismini almayı unutmuştu! Ama... bu Hunter ona ulaşmadığı sürece ona ulaşamıyacağı anlamına geliyordu!

"Edric sen iyi misin?"

Emira yine Edric'in duygularını okumuştu adeta.

"Em... ben Huntar'dan hesabının ismini almayı unuttum!"

"Ne? Edric seni salak! O kadar yolunu gözlediğin sevgiliye kavuştun ve hesabını almayı unuttun mu?"

"Boş versene... en azından senin sevgilin cadı ve Hexide'a gidiyor."

"Emity öyle söyleme Luz harika biri."

"Ama Emity haklı. Bir insan!"

Edric annesini ve Emity geride bırakarak-annesi Emity'ye taktıkları lakabı öğrenmişti-Emira ile odalarına çıktılar.

.

..

...

....

.....

Edric sabırla Hexide'ın dışında bekliyordu. Eh, sonuçta bugün önemli bir gündü. Bu gün Hunter'ın geliceğini söylediği gündü! Sarı saçlı oğlanı görünce etrafındaki insanları umursamadan Hunter'a doğru koşmaya başladı.

"Hunter! Seni özledim!"

Hunter tamamen kızarmıştı. Çok tatlıydı be!

"Bende seni özledim."

Edric daha Hunter'ı ilk gördüğünde çekingen olduğunu anlamıştı. Ve kalabalık ve gürültüden de hoşlanmıyordu. Edric için bunlar normal hatta zevkli şeylerdi ama olsundu sevgilisi bunları sevmiyorsa onun yanında sevecen ama sakin olacaktı.

Elinden tuttu ve onu Hexide'da gezdirmeye başladı. Tabii bir yandan hala elini tutuyordu sonuçta Hunter burda yeni olduğundan bir itibarı yoktu ve Boscha gibiler vardı-Boscha'nın ruh eşi olmadıklarının ortaya çıktığı gün geçirdiği sinir krizi hala aklındaydı-onların sevgilisiyle uğraşmasına hayatta izin vermezdi.

Yani Hunter'la uğraşacakların onun arkasında Blight'ın olduğunu bilmesini istiyordu.

"Hunter⁓"

Tamam, dürüst olmalıydı. Şuan bilerek Hunter'ı arka bahçedeki gizli yerine çekmiş ona arkadan sarılmıştı ve kulağına iltifatlar fısıldıyordu. Ama napsaydı ki onun sevgilisi dünyalar tatlısıydı.

.

..

...

....

.....

Hunter kabul etmeliydi ki Edric mükemmel bir sevgiliydi. Ama yinede Hunter gözlerinde  ona kendinden bahsetmesini istediğini görebilirdi.

Ama Hunter ona asla söyleyemezdi. Tamam, Emity Blight'ın imparatorluğa sıcak baktığını annesinden duymuştu-altın muhafız olarak malları denetlerken yanına gelip torpil istemişti-ama aynı zamanda ikizlerin imparatorluğu hiç sevmediğini biliyordu.

Hunter'ın altın muhafız olduğunu duysa Emira,Gus,Willow ve Luz ona böyle içten olmazdı, Edric ona böyle sarılmazdı. Hele onun imparatorun varisi-aslında yeğeni-olduğunu bilseler... düşünmek istemiyordu.

Ama birgün Edric neden onu hiç evine davet etmediğini,ailesinin nerede olduğunu ve neden bazı günler okulda olmadığını özelliklede neden sürekli yaralarının arttığını sorarsa diyecek bir şeyi yoktu.

Ayrıca ya onun bir ajan olduğu ortaya çıkarsa? Onun yüzüne nasıl bakardı?