güven ve yalan

73 8 13
                                    

Hümeyra'dan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hümeyra'dan

Yine bekleyen oydu. Kitapçının önünde, botunun ucuyla kaldırımdaki su birikintisini dağıtıyordu. Hızlı adımlarımı yavaşlattım. Nefes alıp verdiğim soğuk hava ciğerlerime batmaya başlamıştı. Onun yanına varana kadar geçmesini ümit ettim.

Karşısındaki kaldırıma geldiğimde birden başını kaldırdı. Ve çatışmama bir silah daha eklendi. Yolu geçene kadar bana baktığını bildiğimi, ona inatla bakmayarak fark ettirmiş olmalıydım. Yanına geldiğimde selam verecektim ki aramızdan hızlı yürüyen birisi geçti. Birkaç adım geri yalpaladım. Kaldırımın ucuna gelmiştim. Yola düşebilecek olmanın şokunu atlatmaya çalışırken kolumdaki parmakları fark ettim. Saniye bile sürmeden tuttuğu kolumu bıraktı. Teknik olarak kaban, ferace, kazak ve tişörtü tutmuştu. Ama yine de kolumu tutmuştu! Omzumu geri çektim. 

"Özür dilerim, yola düşecektiniz." Sesi mi titremişti? "Araba geçiyordu."

Başımı çevirip hızla akan trafiğe baktım. Tutmasaydı düşer miydim bilmiyordum fakat rahatsız olmuştum. Başımı sallamakla yetindim. Ne diyeceğimi bilememiştim. "Selamün aleyküm." dedim son çare.

"Ve aleyküm selam." "İçeriye geçelim mi? Hava çok soğuk."

"Olur." dedim. Peşi sıra kitapçıya girdim. Burası kitap ve kahve satan bir yerdi. Mekanı abim seçerek yine de otoritenin kendinde olduğunu göstermişti ikimize de.

İçerideki sıcak havayla beraber uyuşan yüzümdeki çözünmeyi hissettim. Eldivenlerimi çıkardım. Buğra birkaç adım önümden yürüyordu. Durup bana döndü. "Nasılsınız? Olan şey yüzünden soramadım. Aslında orada beklememeliydim, kalabalıktı dışarısı."

"İçerisi de." dedim neredeyse tüm masaların ve raf aralarının dolu olduğunu görünce. "İyiyim elhamdülillah, siz nasılsınız?"

"İyiyim, iyiyim." Başını sallayarak söyledi, doğruluyor gibiydi sözlerini. "Son görüşmemiz üzerinden biraz fazla zaman geçti, bu sürede düşünebilme fırsatı buldum." Aramızdan yine biri geçtiğinde geri çekildim fakat bu sefer arkamı kontrol ederek.

"Şöyle raflara doğru yürüyelim mi?" dedi yanındaki Batı klasikleri koridorunu gösterirken.

"Olur." Peşinden yürüdüm. Burası sakindi.

"Hangi şiiri sevdiğinizi biliyorum ama gelecekte mesleğinizle ilgili ne yapmak istediğinizi bilmiyorum." "Ya da çocuklarla ilgili ne düşündüğünüzü de bilmiyorum. Benim hatamdı, doğru sorular soramadım."

Durup öylece ensesine baktım. Abim konuşmuş muydu onunla bu konuda?

Durduğumu fark edince o da durdu. Döndü. Gözlerime birkaç saniyeden fazla baktığında rahatsız olup çekmediği için beni gerçekten sevebileceğini düşündüm. Bu çok aptalca bir düşünceydi ama yakınlarım dışında gözlerime uzunca bakamıyordu kimse.

çekirgeler ve kelebeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin