Evet bebitolarımm kısa bir aradan sonra bölümlere hazır olunn.Bu bölümü Egenin ağzından istemiştiniz kıyamadım size yazdım belki karakterlere birazcık kızacaksınız ama eheheh aması yok ben de çok kızıyorum.
Çok uzatmadan keyifli okumalar dilerimm 🧚♀️💗
●
Ege Zadeoğlu
Ablama, beni bu kadar sürede kendine bağlayan güzel kalpli insana defalarca yarına kadar pişman olurlar desem de durmamıştı aynı yıllar önce Atlasın yaptığı gibi...
(Nehirin üvey abisi - Atlas)
Aşağıya indiğimizde ise arkasından öylece bakmaktan başka çarem yoktu Nehir kimseye bakmadan son cümlesini söyledi ve kapıyı çarpıp çıktı Güney gururuna yediremeyip sadece merdivenlerden inerken kısa bir bakış attı ve sonrasında camdan başka hiçbir yere bakmadı ablam gidine kadar annem ise sadece ağlıyordu elinden bir şey gelmeyeceğini biliyordu çünkü bu sahneyi yıllar önce de yaşamıştı.
Ve son olarak Kuzey onun kafası yere eğikti olması gerektiği gibi ama Nehir kapıyı çarptıktan sonra kapıya koşmuştu belki gitmemiştir diye dakikalarca bekledi onu kapının eşiğinde ve en sonunda geri gelmeyeceğini anladığında ise yere çöküp hıçkıra hıçkıra ağladı buna hakkı yoktu ki ablama o lafları söyleyen biri ağlayamazdı ağlamamalıydı.
Ben onlardan soyutlanmış bir şekilde sadece izlerken annem "Ben babanıza ne diyeceğim çocuklar yıllar önce Atlasa inanmadığım gibi şimdi Nehire inanmadım ve bu yüzden ikisi de evi terk etti mi diyeceğim peki Emir ne olacak yıllar sonra bulduğu ikizi yine ortadan kayboldu hiç mi üzülmeyecek bu çocuk söylesenize " dedi bunları söylerken boğazı yırtılırcasına bağırıyordu.
Güney "Kimseye hiçbir şey söylemeyeceksiniz herkes o bizi nedensiz bir şekilde terk etti sanacak ve böylece kimse üzülmeyecek." dedi evet gerçekten bunu söyledi herkesi öylece kandırmayı planlıyordu tek bir kelime söylemedim daha doğrusu söyleyemedim konuşamıyordum annem ve Kuzey ise bunu hemen kabul etmişti Güney bana bakmamıştı bile çünkü her zaman onların fikirlerine ve planlarına uymuştum uymak zorundaydım.
Bunun sebebi eskiden Selin bana rahatsız olacağım bir hareket yapınca bunu belirtirdim ama kimse beni ciddiye almazdı ve ne zaman onlara Selin'i şikayet etsem hep benden bir adım uzaklaştıklarını hissediyordum çareyi de susmakta bulmuştum.
Kimseye bir şey söylemeden odama çıktım ve yatağıma uzandım ve her şeyin sorumlusunu aradım ve her zamanki gibi yine Selin çıktı.
Biraz daha ağladım ve ablamı aradım ben olayları anlatamadan Ankara'ya gideceğini ve bir süre orada yaşayacağını söyledi onu daha fazla yormamak için telefonu kapatmamız gerektiğini söyledim bana "Ben nerede olursam olayım hep yanında hissetmek beni minik kaplumbağam." dedi gülüp telefonu kapattım ve aşağıya indim.
Salona geldiğimde Rüzgar, Arın ve Emir sinirli bir şekilde oturuyordu daha fazla moralimin bozulmaması için dışarı çıkmaya karar verdim.
Ceketimi aldıktan sonra tam kapıyı açmıştım ki gördüğüm kişilerle geri kapatmak zorunda kaldım birkaç saniye bekleyip kendi kendime "Hayal gördüm herhalde akıl mı bıraktılar." dedim ve kapatı tekrardan açtım hayır, hayal değildi şu an tam karşımda Atlas ve Barlas abim duruyordu Atlas abim bana sarıldıktan sonra salona doğru hızlıca yürüyüp "Ahu nerede?" diye bağırmaya başladı.
Evet anlaşıldı önümüzdeki birkaç gün bana rahat yoktu.
●
Kuzularımm kısa bir aradan sonra tekrardan beraberiz bölümlerin gelme sıklığı artacak hiç merak etmeyinn.
Atlasın Ahu demesinin nedeni Nehir doğmadan önce hep ismini o koymak istemiş ve herkes Selin dese bile doğduğu zaman hep Ahu demiş.
Umarım bölümü sevmişsindir oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn 💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Nehir Zadeoğlu"
Short StoryBu kitap Nehirin gerçek ailesini bulduktan sonra gerçek aşkı da bulmasını konu alır peki önüne çıkan engeller ne olacak sizce Nehir bu yolda ilerlerken hayatına tesadüfle giren insanların hayatı olacağını biliyor muydu? Can sıkıntısından yazılan abi...