Ancak, kendisine bir bebek gibi davranıyormuş gibi duyulan konuşma şeklinden rahatsız olmuştu.
Bu ne be, kim oluyorsun da bana bebek muamelesi yapıyorsun?
Lucas, uzun bir aradan sonra onu sinirlendiren biriyle karşılaşmasını kutlamak için karşısındaki kişiye gününü göstermeye karar verdi.
Büyü yapmaya başladığı anda, adamın bakışları Lucas'a kaydı.
Voş! Çınn!
Ancak, acı içinde yere düşen kişi adam değil, Lucas'tı.
"Urgh...!!"
Kulağında yankılanan bir şeyin kırılma sesi gibi gelen muazzam bir uğultu duyduktan duyduktan hemen sonra yerde kıvranmaya başlamıştı. Aklı başına geldiğinde, Lucas çoktan kanepenin önüne yığılmış kıvranıyordu. Midesi yanıyormuş gibi acıyordu. İnanın ki, hayatında ilk defa bu kadar gözyaşlarını serbest bırakacak kadar büyük bir acı hissetmişti.
Neler olduğunun farkında olmayan Lucas, göğsünü sıkıca tutup inleyerek kendini yere atmıştı. Boğazından aşağı bir şeyin aktığını hissetti ve hemen sonra halıya koyu kırmızı kan fışkırdı.
Has*ktir? Bu da ne?
Lucas aynı anda hem bunun tuhaf olduğunu ve hem de utanç hissediyordu ki, o sırada tepesinden mahcup dolu bir ses duyuldu.
"Ah, seni incitmek istememiştim, kusura bakma. Vücuduma işlediğim koruma büyüsü benim isteğimle çalışmıyor. Böyle ani ve pervasızca büyü kullanacağını düşünmemiştim, o yüzden seni önceden uyarmadım."
Bu sözleri duyan Lucas, damarlarında kandan başka bir şeyin yükseldiğini hissetmişti.
Bunu şimdi mi söylüyorsun? Kasıtlı olmadığını söylediğin için her şeyin yoluna gireceğini mi düşünüyorsun?! Eğer öyleyse neden koruma büyün var?!
Sanki Lucas'a kendi pervasızlığı yüzünden böyle incindiğini söylüyordu.
"Hmmm, her neyse, bu seviyedeki bir koruma büyüsünü bile harekete geçirmeye yetecek kadar manan var."
Kule Büyücüsü, öncekinden biraz farklı gözlerle Lucas'a baktı. Bakışları bir an yanındaki adama ve kadına kaydı.
Lucas'ın ebeveynleri, oğulları yerde kıvranırken ve acı içinde kan kusarken şaşırmış ve kafası karışmış hâlde görünüyordu fakat yanına gelip kalkmasına yardım etmeye ya da iyi olup olmadığını sormak için yanına yaklaşmadılar.
Bir an bir şey düşündü, sonra Lucas'a doğru ilerledi.
Eli Lucas'ın omzuna dokunduğu anda, iç organlarını bükülmüş gibi hissettiren korkunç acı şaşırtıcı bir şekilde hızla yatıştı.
"O zaman, daha öncesinde söylediğim gibi bu çocuğu alıyorum."
[Çn: Manavdan elma mı alıyorsun??!!!]
"T-Tamam."
Kara Kule Büyücüsü'nün sözlerine karşı Lucas'ın ebeveynleri soğukkanlı bir şekilde cevap verdi. Ama en başta, reddetmeleri için hiçbir neden yoktu, çünkü öncesine Lucas ile bu konuyu konuşmuşlardı.
Elbette, Lucas için bu tamamen kabul edilemezdi.
"Bu ne tür bir saçmalık? Seninle gideceğimi kim söylemiş?"
Ancak sinirli bir şekilde bağırırken önceki olaydan ağzının payını aldığı için hemen büyü yapmaya kalkışmadı.
"Artık burada seninle başa çıkabilecek kimse olmadığını söylediler, çocuk."
