"Ssh!Bir ses duydum galiba."
İçerden bir tıkırtı gelmişti.Bunu hem James hem de Nick duydu.James korkuyordu az önce Nick'in söylediklerinden.Nick'i her ne kadar sevmesede onun için endişeleniyordu.James bu düşüncelerdeyken Nick'i havada çığlık attığı zaman duydu.Hiç kimse görünmüyordu fakat Nick havadaydı.Her ikiside korkudan titriyordu.Bir anda Nick'in kafası koptu.Her yer kanlar içindeydi.James çığlıklar basıyordu.Üstü,kafası parmakları heryer kan olmuştu.Neden kimse James'in çığlığını duymuyordu.Gözleri karardı ve sesi kısıldı.
Uyandığında odasındaydı ve kaybolan kız (aynı zamanda aşık olduğu) yanı başındaydı.
"James iyi misin?"
"Iyi gibiyim.Sen nasıl buradasın?Kaçırılıp öldürüldüğünü sanmıştım."
"Şimdi buradayım nedenini sorma"Dedi ve James'i öpmeye başladı.İkiside bundan memnundu.Ve içlerinde kıpırtı oluşmuştu.Durmadılar devam ettiler ta ki kapı çalana kadar.İçeri giren Nick'in yakın arkadaşı gelene kadar.
"Nick nasıl öldü KALTAK?!"
"Benim hiçbir suçum yok Carl.Psişik güçler tarafından öldürüldü.Çünkü sırrı benimle paylaştı."
"Neden?O senden nefret ediyordu."
"Aynı zamanda hayattan da nefret ediyordu Carl."
"Sakin olun.Olan olmuş James ve Carl. Artık önünüze bakacaksınız.Kendinize dikkat edecek ve başka insanları kurtarmaya çalışacaksınız.Bu okulda artık başka öğrencilerin ölmesine izin vermeyeceksiniz.Özellikle James sen. Sen iyi birisin ve benim sevgilimsin buna izin verme."
"Ne ara sevgili olduk Clara?Aslında memnun oldum bu işten,sevgilim.Seni seviyorum."
"Bende."Dedikleri gibi öpüşmeye başladılar.
(TEKRARDAN.)"Burada bir olay var ve siz yiyişmekten başka hiçbirşey yapmıyorsunuz.Bu kadar şapşallık fazla değil mi sizce?"
Carl bunları söylerken Clara ve James öpüşmeye devam ettiler.Umurlarında değildi sanki hiçbir şey.Onlar zamanın tadını çıkarıyorlardı.Belki de son mutlu anları o olacaktı.
Aslında "Belki de" değil gerçekten son mutlu anlarıydı onların.Ve onlar bunu doyasıya yaşadılar.