Uyandığımda Clara yanımdaydı. Neredeydim bilmiyordum.Boş bir odadaydık.Eski bir inşaat gibiydi Yada bir fabrika.. Kim bilebilirdi ki bunu.Clara'yı uyandırdım.İçerisi karanlık olduğundan birşey anlaşılmıyordu.Fakat bir karaltı gördüm.Clara'ya burada durmasını söyleyerek karaltıya doğru gittim.Carl'dı o.Hareketsizdi bana birşey söylemeye çalışıyor gibiydi.İnsanların son anları olur ya tam da o durumdaydı Carl.Ağzından bir şey geveledi.
"James,Nick sana sırrı verdiği için ölmedi.Onlar ile dalga geçtiği için öldü.Evet ailelerin psişik güçler Tarafından öldürüldüğü doğru ama sır bu değil.Sırrı bende bilmiyorum.Bu sırrı sen ve müdür biliyorsunuz.Hatırlamamanın sebe-"
Carl'ın gözleri kapandı.Nabzına baktığımda çok yavaş da olsa attığını gördüm.Gözlerini açtı ve arkamda bir yere odaklandı.Clara da bende nereye baktığını anlamaya çalıştık.
"KAÇIN!" diyerek bağırdı.
Arkamıza baktığımızda kimse yoktu.Carl'a tekrar baktık ama Carl yerinde yoktu.Clara'nın ağlamasını bastırmaya çalışırken arkamda bir nefes hissettim.Arkama baktığımda duvarda bir yazı belirdi ve yanındada kanlar içinde Carl yatıyordu.Duvarda beliren yazı şöyle idi;
"Bugünkü ceset sizin hayatınızı kurtardı yanınızda daha çok kişi bulundurun yoksa o cesetlerden biri siz olacaksınız"
Yazı kan ile yazılmıştı.Carl'ın kanı ile.Ne olduğunu çözmeye çalışmadan oradan kaçtık.Clara çığlıklar basıyordu.Önce Nick,sonra Carl ne çok şey yaşadım şu iki günde.Bu kadar macera bana yeterliydi sanki.Clara'yı sakinleştirmeye çalışıyordum.Susmadı çığlıklar atıyordu.Nerede olduğumuzu bilmiyorduk.Ama hiçbirşeyi umursamadan Clara'yı kendime çekip öpmeye başladım.Bu sadece sakinleşme öpücüğü gibiydi bir anlık herşeyi unutma öpücüğü.Yoldan geçen bir arabaya otostop çekip okula varabildik.Ben odama geçtim Clara'yı da yanıma alarak.Birlikte sarılarak uyumaya çalıştık.Clara uyudu.Ama benim kulağımda Carl'ın sözleri çınlıyordu.
"Bu sırrı sadece sen ve müdür biliyor."
Akşam olmamıştı ama Clara'nın uykuya ihtiyacı vardı.Clara uyanır uyanmaz müdüre bu sırrı soracaktım.Ben özel olarak mı buraya getirildim,bilmiyorum.Kahrolsun ki hiç bir bok bilmiyordum.Gözlerimi kapatmaya çalıştım ama Güneş ışığı buna izin vermiyordu.Annem ile babam benim yüzümden öldüyse hayatım boyunca kendimi affedenem.Ben bu düşünceler içindeyken Clara gözlerini araladı.Gülümseyemiyordu,çünkü hala korkuyordu.Tahminimce o da kan ile yazılmış sözleri düşünüyordu.
"Bugünkü ceset sizin hayatınızı kurtardı yanınızda daha çok kişi bulundurun yoksa o cesetlerden biri siz olacaksınız"
Arkadaş bulundurmalımıydık yanımızda,başka insanları tehlikeye atsamıydık bilemiyordum.Kendini düşünmek bencillik midir?Tartışılır.
Clara uyandığına göre, o lanet olası müdürün yanına gitmeliydim.Ben nereden bilebilirdim ki sırrı, daha yeni gelmiştim okula.Clara'ya kendisine dikkat etmesini söyledikten sonra müdürün odasına yol aldım.Vardığımda kapıdan sesler geliyordu.Hiç düşünmeden içeri girdim.Müdür'ün gözleri korku ile bir boşluğa bakıyordu.Boğazı çekildi havaya kalktı sanki biri onu boğazından tutup havaya kaldırmış gibiydi.O halde iken söylebildiği tek şey ise "Kaç bu okuldan" idi.Gözlerim dehşet içindeyken odaya doğru koşup Clara'yı yanıma aldım.Nereye koştuğumuzu bilmiyorduk ama birlikteydik bu bize yeterdi.Clara olanları sordu nefes nefese koşar iken.Hiç umursamadan devam ettim.Konuşacak ne halim ne de dermanım kalmıştı.Dehşet içindeydim.Ama bunu Clara'ya belli etmemek zorundaydım.
Ahmak kafam yüz yılda bir çalışıp yanına bütün parayı almış neyse ki.. Bir taksi çevirip eski evimize sürmesini söyledim.Kan ter içindeydik ikimizde,taksiyi durdurup iki su aldım ve içtik.Eve vardığımızda başımıza neler gelecekti kim bilebilir..
✌🏻️✌🏻 Yb geç geldi biraz ama iki bölümü bir bölüme sığdırdım.Vote'larsanız sevinirim.Bölümler çok Heyecanlı oluyor farkındayım.İmla hatalarına takılmayın **lanet olası apple düzeltmesi** Her neyse vote ne kadar fazla olursa bölüm o kadar çabuk gelir , iyi günlerr ✌🏻️✌🏻