Kosarak oradan uzaklaşmıştım. Arkamdan birileri geliyor muydu bilmiyordum ancak umrumda da değildi. Şu an tek ihtiyacım olan koşmaktı.
Küçükken Tom ile hep oyun oynarken ondan koşarak uzaklaşırdım. Böylece beni araması uzun sürerdi.
Büyüdükçe koşmak beni gerçeklikten, herkesten uzak tutan tek şeydi. Nefesim tükenene kadar koşuyordum. Gerekirse bilincimi yitirene kadar koşardım.
"-DY! CİNDY BENİ DUYUYOR MUSUN?!?"
"Sarah? Neredeyim ben?"
"Tanrıya şükür iyisin. Sana bir şey olacak diye çok korktuk. Gel buraya."
Sarah bana sarılmıştı. Ben ise halen ne olduğunu idrak edememiştim. En son koşuyordum daha sonra uyandım ve nerede olduğumu bilmiyordum.
"Başım dönüyor ve bana artık nerede olduğumu biri söylesin."
Pope:"Şu an JB'nin evindeyiz. Sakin ol bir şey yok. Bayılmışsın, JJ senin arkandan koşarken bir anda yere yığılmışsın."
"Ben niye koşuyordum?"
Odadaki herkes birbirine baktı. Sanki kim söylemek ister gibiydi. O sırada JJ;
"Aaaa sadece kovalama oynuyorduk ve sen hızlı koştun bilmiyorum olabilir."
"JJ! Hadi ama!"
"Peki. Şöyleki, annen olduğunu söyleyen bir kadın geldi ve sen de oradan koşarak uzaklaştın."
"Doğru ya.. Peki Tom?? Onu bulabildiniz mi?"
"... Tom Carla ile birlikteymiş."
Anlam verememiştim. Carla Limbery denen kadın benim annem miydi? Ancak bunca zamandır neredeydi de şimdi karşımıza çıkıyor anlamıyordum.
"Şey Cindy seni üzmek istemem ama bir kötü haberimiz daha var." dedi Pope.
"Ne kadar kötü olabilir söyle gitsin Pope."
"Annen bizim peşimizde. Yani teknik olarak benim peşimde. Anahtar gibi bir şeyden bahsetti ancak o neyden bahsediyor bilmiyorum."
"Sen ciddi misin?!? Delirmiş olmalı bu kadın. Hem yıllar sonra buraya kadar geliyor, hem de arkadaşıma mı musallat oluyor."
JJ yanıma oturup beni sakinlestirmeye çalıştı.
"Tamam sorun yok. Şu an bunu düşünmeyelim, dinlen sen daha sonra bir çaresine bakarız."
Herkes kafasını onaylar biçimde salladı.
Sarah:"Hadi biraz Cindy'i yanlız bırakalım. İyice dinlensin."
"Ben kalıyorum siz çıkın." dedi JJ.
Herkes yavaş yavaş odadan çıktıktan sonra JJ kapıyı sessizce kilitledi. Bana doğru döndü ve;
"Sana bir şey olacak diye çok korktum prenses. Bir anda gözümün önünde yere yığıldın ne yapacağımı bilemedim."
"Sorun yok JJ. Küçüklükten beri olan bir şey. Eğer bir şey düşünmeden hızlıca koşarsam bilincimi yitirebiliyorum."
"Bu sence normal mi? Küçüklükten beri varsa bir doktora görünmen gerekebilir. Başına yine böyle bir şey gelmesini istemem."
"Sorun olmaz. Alıştı artık bünyem. Hem takma sen kafana gel şuraya sana sarılmak istiyorum."
Bana daha çok yaklaştı ve sıkıca sarıldı. Kafasını omzuma koydu ve boynumu öptü.
"Sana bir daha böyle bir şey olmasına izin vermeyeceğim Cindy Gilmore. Hayatım pahasına koruyacağım seni."
"Tamam JJ şu an bunları konuşmak istemiyorum. Biraz daha sarılalım. Konuşmadan."
JJ bana daha sıkı sarılmaya başlamıştı, yavaş yavaş geriye itiliyordum. Beni geri uzandığım yere doğru götürüyordu. Üstüme yatmış, kalbimi dinlemeye başlamıştı.
"Çok güzel atıyor. Bütün gün bunu dinleyebilirim. Sadece sen ve ben."
Ne yapacağımı bilememiştim. Karnımda kelebekler uçuşuyordu ve kalbimin atışını çok rahat duyabiliyordum. JJ'ye kapılmıştım. Sanki beni okyanusuna çekiyordu. Kayboluyordum ama korkum yoktu.
Bunları düşünürken telefonumdan bildirim sesi geldiğini duymuştum. Kim olabilir diye merak edip bakmaya karar vermiştim.
Tom:"Kardeşim, evet biliyorum bana kızgınsın ama şu an bunun sırası değil. Annemiz burada obx'de ve bize ihtiyacı var. Hemen buraya gelmelisin. Eski evimizdeyiz."
Bu işte bir terslik vardı. Evet Tom bana mesaj atardı ancak aramızda gizli bir mesajlaşma türü vardı. Eğer benim ismimi veya C yazarsa sorun olmazdı ancak kardeşimi kullanıyorsa başı tehlikede ya da olmak üzere demekti.
Geri mesaj yazdım ufacıkta olsa sorunun ne olduğunu anlamam gerekiyordu.
"Tom, sen o kadını tercih ettin. Yıllardır olmayan bizi terkeden kadına. Hem sana neden güveneyim, belki bana bir şey yapacaksınız?"
Tom:"Kardeşim gelir misin? Annemizin bize ihtiyacı var. Yeniden aile olacağız :("
Yazanın Tom olduğu kesindi. Ve tehlikede olduğu da. Çünkü :) bunu kullanıyorsa acele et :( bunu kullanıyorsa iyiyim oyalan vakit var demekti.
Eğer zengin iseniz başınız hep beladadır. Biz de önlem almak için böyle bir yöntem bulmuştuk.
Hızlıca yattığım yerden kalktım ve verandaya doğru koştum. Tanrıya şükür hepsi oradaydı.
"ÇOCUKLAR TOM'UN BAŞI DERTTE. SANIRIM CARLA DENEN KADIN ONA BİR ŞEY YAPACAK."
Sarah yanıma geldi ve;
"Sakin ol C, ne oldu anlat sakince."Tom ile olan mesajları ve gizli kodlamamızı anlattım. Artık gizli değildi ancak Tom için her şeyi yapardım.
Kie ayağa kalkıp;
"Cindy bundan eminsin değil mi? Belki bu da Carla'nın bir oyunudur.""Eminim Kie, Tom bana kardeşim diye seslenmez."
JB;
"Tamam zaman var ve iyi olduğunu biliyoruz. İyice düşünüp bir plan yapmalıyız."Pope;
"Eski evinizin güvenlik kamerası çalışıyor mu? Sonuçta orayı terk ettiniz elektrik çalışmıyor olabilir.""Bildiğim kadarıyla çalışmıyor. Zaten faturaları ödeyemedimiz için terk ettik orayı."
"Yani oraya gidersek kameralardan bizi göremezler bunu bildiğimiz iyi oldu."
"Bir planın var mı Pope?"
"Bir şeyler düşünüyorum. Bak şimdi..."
Pope bize planını anlatmaya başlamıştı. Sağlam bir plana benziyordu. Sorunlardan biri Tom'un evin neresinde olduğunu bilmememiz ve Carla'nın adamlarının sayısıydı.
"Bu olur gibi. Pope iyi düşünmüşsün."
"Sağ ol. Ancak sevinmek için çok erken. Güneşin batmasını bekleyelim. Böylece bizi görmeleri daha zor olur."
Hepimiz onayladık. JJ yanıma doğru geldi.
"Hey, merak etme Tom'a bir şey olmayacak. Onu kurtaracağız."
Belimden sarılmıştı. Ben de ona sıkıca sarıldım.
"Biliyorum. Tom, her ne kadar güçlü gözükmese de, güçlüdür. Hem Carla kendi oğluna bir şey yapmaya cesaret edemez."
Twinkie'ye binmiştik. Tom'u kurtarmaya gidiyorduk.
//
Gecikme için üzgünüm ancak kişisel sebeplerden ötürü yazamadım. Umarim beğenmişsinizdir. 🐈🐈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Do ı wanna know? JJ Maybank
Acakiyi çocuklar cennete gider ama kötü çocuklar cenneti size getirir.