Var Oluş anka +18

Bölüm 3 | YARDIM

Merhaba ballarım, nasılsınız?

Umarım iyisinizdir :)

Görsel : Çağan Gözüpek

Bölüm müziğimiz : Derinlerde

Oy ve yorum yapmayı unutmayınız 📌

İyi okumalar :)

____________________________________

Çarpıştığım kıza baktım benim yaşlarımdaydı muhtemelen, kızıl saçları ve ela gözleri vardı onunla fazla göz teması kurmadan yanından geçecek'ken gözü bileklerim'den yere damla damla akan kanı gördü ve gitmeme engel oldu "senin neyin var?" Diye sordu önüme geçerek "bileklerin kanıyor pansuman yapılması lazım hemen"

Kafamı iki yana hızla sallayıp reddettim "teşekkürler ama derhâl gitmem gerek" dedim, oysa bileğinden bir fular çıkarıp elime tutuşturdu "iz bırakmak istemez'sin heralde" diyerek gülümsedi, çok masum birine benziyordu ama her insan göründüğü kadar masum değildi işte

Neden burada olduğumu biliyordu belki'de bilmiyor da olabilir değilmi? Elime tutuşturduğu fular ile iki bileğim'den de akan kan'a baskı uygulamaya başladım "çıkabileceğim bir yer varmı buradan?" Diye sordum kıza

O tam cevap vericek'ken, yine onun sesi çınladı kulaklarım'da budala herif! "Alisa senin ne işin var burada?" Diye sordu, demek kızın adı Alisa'ydı, alisa'nın baktığı yere döndüm  onun yanında' da birileri vardı

Alisa büyük bir sakinlikle bana bakıp gülümsedi ve kan damlayan sağ elimi tuttu ardından ona baktı "yine'mi?" Diye sordu ona bakarak "siz delirmiş olmalısınız ya! Akıl sır erdiremiyorum artık ben size" dedi. Ee haklıydı tâbi benim düşüncelerimi o herife tercüme ettiği için rahatladı sol tarafımda ki melek

Bu kız her kimse kanım ısınmaya başlamıştı, genelde kimseye güvenmezdim kanım bu kadar çabuk ısınmazdı da, ama bu kız'da farklı bir şey vardı işte...

O adam alisa'nın bu çıkışından sonra hızla yanımıza gelip "Alisa yanıma geç" dedi, itaatkâr bir ses tonuyla, neden böyleydi bu adam? Neden emirler yağdırıyordu herkese? Bu adamın özelliği neydi!?

"Neden böylesin" diye sordum gözlerinin içine bakarak, onun aksine sakin bir ses tonuyla

Beni baştan ayağa inceleyen gözleri kan damlayan bilekliklerim'de durdu ve arkasına bakıp bizi izleyen kişilere "bu ne? siz nasıl bağlıyorsunuz? Daha dikkatli olun" Dedi onlara kızarak, o kalın iplerden kurtulmamı yediremiyordu sanırım kendine?

Bakışları bana döndü kızgınlık'tan öte beni sorguluyor ve inceliyordu, bakışları bileklerim'den gözlerime gidip geliyordu
"Nasıl kurtuldun? Onları açması çok zordur" dedi, en sonunda

"Nasıl mı kurtuldum?" Dedim sinirle bileklerimi göstererek "kan revan oldu bileklerim sizin bu lanet işiniz yüzünden, bunu yapan daha neler yapmaz?" Diyip diğerlerine baktım "sahi daha neler yapıcak'sınız?" Dedim, diğer insanlara... Kimse cevap vermedi

Alisa bileklerim'den nazikçe tutup beni kendine çevirdi, ilk defa abimin yapmamı istediği bir şeyi red'etmediğim için pişmandım

Alisa elini sırtıma koyarak beni kendine yaklaştırdı ondan uzaklaştırmak için "sen buraya gel, benim yanımda dursan iyi olucak pansumana ihtiyacın var" dedi, ardından ona döndü "o bu gece benimle, inan senin ona verdiğin zararı ben vermeyeceğim" diyerek, bana yön verdi ve koridor'da ilerlemeye başladık

Neden, alisa'ya birşey diyemiyor'du? Herkese emir yağdıran adam alisa'da susuyordu. Ben bunları düşünürken alisa'nın olduğunu düşündüğüm odasına girmiştik ve beni koltuğa oturtmuş'tu odasındaki çekmeceden ilk yardım kutusunu alıp önümde eğilip bileklerimi eline aldı "çok kötü olmuş, çok acıyor'dur kesin" dedi, bileklerim'de ki kanı temizledi ve pamuğa döktüğü tentürdiyot ile bana baktı "o hep böyledir hindistan cevizi gibi yani" dedi yutkunurken "dışı serttir ama içi yumuşak'tır" derken pamuğu bileklerime değdirme'den önce "canın biraz yanıcak" dedi ve pamuğu sürdü bileklerime yavaş'ça