Gün geceye kendini salmaya yakın bir vakitte ellerinde poşetler ağzında kırmızının en güzel tonundan Oluşan bir Gül ile karşımdaydı kentlim öylesine güzel dimöylesine özeldi ki o hali canıma can katarcasına beni Alıp içine sokarcasına benliğimi yoluna vururcasına baktı gözleri ellerindekilerimi alsam dudaklarının arasına sıkışmış yüreğime benzeyeni mi alsam bilemediğim bi anda bir Ömrü Yaşadığım o saniyeler duran zaman dedikleri bu olsa gerek...
Avuçlarımın arasına o Gül'ü bırakışı...
Ben Hayatım boyunca kimseyi öyle kucakladığımı bilmem öyle ben gibi hissettiğimi Yada öyle naif içten kimseyi gördüğümü hatırlamam bunca sahteligin kol gezdiği garip çıkarlarla dolu bir Dünya'da öylesine saftı öylesine masumcaydı ki sandım gökyüzü yere indi Güneş karşıma dikildi dokunacağım kadar yakın,dokunamayacagım kadar sıcak.
Bir Gül demeyin böyle basite indirmeyin.
Bir köylü için o bir Gül dünya eder sizde bilin.hele ki bir tebessümü görmek için öyle basit sıradan degil gözlerinin ta içine bakan biri için yanındayken huzurlu OLDUĞUNU cümleleriyle tebessümleriyle görmek için Etrafında DÜNYAYI döndüren için demem o ki bir köylü için kentlinin gülmesi kentlinin o ne ki Dediğiniz Gül'ü getirmesi o köylü için ne demek siz bilemezsiniz ki.
Kentli de bilemez ki...
Köylü içerlidir
köylü vefakardır
köylü cefakardır
Biri bin yapan onca bed Söze acıtan hale Sırtını dönüp Önemsiz bir Gül'e DÜNYAYI bağlayandır.
Bir tebessüme herşeyi sil baştan yaşayandır.