16: O BENI AYDINLATAN YILDIZDI

1 0 0
                                    


Bazen karanlık olur. Gökyüzündeki yıldızlar, Ay bile seni aydınlatmaya yetmezdi . Ama bazen senin yanındaki tek kişi bile seni aydınlatmaya yeterdi. Onu siz buldunuz mu ben buldum çünkü .

Yazarın anlatımıyla:
" Aa merhaba Rüzgar Bey! " " Merhaba Aylin Hanım. Buyurun geçin. " " Ben Orkun Kuyucu 'nun kız kardeşiyim. Ayrıca elmas , pırlanta , zümrüt gibi değerli mücevherleri ithalat ve ihracat satışları yaparız. Siz? " " Ben İzmirliyim . Benim babam İzmir de sizin gibi işlerle meşgul. Bende babamın yolunda ilerlemek istiyroum açıkçası. " " Anladım. Babanı bizimkilerle tanıştırırsin o zaman Rüzgar, Bey ve hanımları kaldıralım bence . "
" Tabii neden olmasın Aylin . " " Peki sana bir teklifte bulursam ne dersin bana ? " " Bu teklifine bağlıdır Aylin . Buyru dinliyorum." "Benimle çıkar mısın ? seni seviyorum. Hem sana babanın yolunda gitmen icin yardim da edebilirim . "

Saatin clamasiyla uyandım. Bankada yumuzu yıkadım. Salona geçtiğinde annemin eve gelmediğini anladim . Annem beni gercektnede sevmiyormuş ama onunla bunu ciddi ciddi konuşmam lazım benim . Kahvaltıyı hazırlarken Rüzgar beni aradı.

- Alo günaydın sevgilim .
-Günaydın canım .
- Bugün seninle dışarıda kahvaltı yapalım mı , Ne dersin ?
-Bilemem ... tamam ya olur ben bir giyinip çıkalım o zaman.
-Tamamdır.

Rüzgar beni arabad abekliyridu . Rüzgar 'in yanian oturduğumda. Rüzgar elimden öptü. Bu öpüş bana bir şeyi hatırlattı. O dündeki kız . Acaba ona bunu sorsam mı ? Yok ya şimdi sormayayim yeri değil.

"Ee sevgilim burayı begendin mi? " " Evet beğendim. Teşekkür ederim . " " Ne demek birtanem sen iste yeter . "
Söylesem mi acaba Rüzgar 'a o kız kısmı diye ya da söylemeyeyim . Hem ne yani beni alda- yo yo öyle bir şeyi Rüzgar, yok canım daha neler , oha yani hıı hem ona soyeksem ona güvenmediğim zanneder . Söylemeyeyim .

"Sevgilim daldın, nerelere gittin ? " Rüzgar bir anda bana güldü . "Hea , he pardon ya dalmışım. " " Denize mi ? "
" Çok soğuk oldu Rüzgar buralar. " " Ceketimi vereyim mi?" "Esprinden bayağı üşüdüm de bu yüzden." Rüzgar bana güldü sonra "ay gerçkten mi ya ? " "Gerçekten ve net emin olabilirsin ." " Seni nasıl üşüttüysek ısınmasını da biliriz canım. Neyse hadi kalakaldım istersen." Rüzgar bana gülümsemişti o sırada. "Tabii kalkalım. "
Bugün Nazlı ile beraber ders çalışmaya gidecektim kütüphaneye. Saat 13. 30 da orada olamamı istemişti .

Oraya geldiğimde. Birkaç dakika kütüphanenin oraları gözlüyorum. Bir "Diomand " Şirketi vardı, pastaneci vardı , butik mağazası , kafe vardı . " Ha işte geldi Nazlı da . "Merhaba canım. " " Merhaba tatlım. " "Geçelim mi?" dedi Nazlı. "Tamam ama gecmeden önce neye çalışacağımıza , neredelerden çalışacağımiza da karar verelim içeride konuşursak ses olur . " "Haklısın. İçeri geçelim. İçeride oturmak için koltuklar var , oraya oturup göz atalım. "
"Peki geleyim o zaman ."

Ders çalışmamız bittikten sonra dışarı çıktık. Saat 18.45 ti.
Nazlı : " ya şurda kafe var gidip ikimize kahve alıp geleyim yolda giderken içeriz olur mu ? Sen bekle surdan gideceğiz zaten . " " Olur tabii . " Nazlı 'yi beklerken Rüzgar 'ı gördüm. Diomand Şirketinden çıktı. Arkasından da bir kız daha çıktı. "Nasıl ya o dündeki kız degil mi ? " Rüzgar ona döndü. Kızla bir şeyler konuşuyor. Kıza niye sarılıyorsun sen ya ! offf ! " " Hadi canım gidelim. " Gözüm hem
Nazlıdayken Hem Rüzgar 'a baktım. Arabasına bindi Rüzgar ve gitti . Rüzgar ne yapıyorsun ben hiç anlamadım.
"Rüya burda mısın? " "Hea evet burdayım ya . Gidelim canım. "

Eve vardığımda merakımdan çatlayacaktım. Rüzgar 'ı arayacakken Rüzgar beni o sırada arada bu nasıl be kalpler ne kadar da karşılıklıymış. Kendimce okunurken Rüzgar 'a vevap verdim .
-Alo Rüzgar
-Rüya müsaitsen sana geleceğim.
-Tabii gel , bir sey söyleyeyim mi az öncede ben seni arayacaktım.
-Kalpler birbirine karşılıklıymış desene.
- Dedim bile , neyse hadi gel bekliyorum.
- Geliyorum .

O sırada kapı çaldı. Kapıyı açtığımda ikimizin tekifanlarida hala acıktı birbirimize güldük. Sorna telefonları kapattık Rüzgar 'a sarıldım. "Gel. " Rüzgar her zamanki gibi aynı koltuğa oturdu . Pencerenin yanında ki Antep fıstığı renginde olan koltuğa. "Ee nokdu hayırdır. Seni buraya hangi rüzgar attı. " " Ya Rüya benim seninle aslında konuşmama gereken bir konu var . " "Dinliyroum . Annem yaşıyor mu yoksa ? " Az da olsa umutlandırdı şekilde Rüzgar 'i beklerken . Rüzgardan cevap gelmişti. " Konuya değildim ama cevabı. " Umutsuz ve çaresiz bir şekilde
" yaşamıyor mu ?" "Maalesef . Anenin mezari burda degil. Annen Türkmesitan göçmeni. Ve onu da annenin tarafi orada mezarını istemisler . Babanın mezarı da İzmir 'de . "
Gözümden akan damla yaşlar. Onlari bir daha hiç görmemek , ve onalri hatırlamadığım için akıyordu. " Rüzgar yanima yaklaştı. Başımı göğsüne yasladi . "Ağla sevgilim ağla göğsümde ağla ."Demişti Rüzgar.

Rüzgar hayatımda iyili vardı. Çünkü o hep benimleydi. Benim duygularımı ,benim hissettiklerimi , benim sevgimi bir tek o bilirdi. Çünkü o benim diğer yarımımdı. O benim gecemin karanlığında beni aydınlatan yıldızdı. Annem ve babam ile birlikte o beni aydinlatiyordu .

Siz kimsiniz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin