Siz kimsiniz

6. BÖLÜM

" Güneş bizim için tekrar
doğsun bugün sevdigim için"

Anne kuşun minicik yavrusu uçarken birden bir dala takılıp yere düşünce annesi hemen yanına gitmiş ve bakmıştı ki. Yavru kuşu hiç iyi değildi onu nasıl kurtaracaktı. Onun için tekrardan Güneş doğacak mıydı ?

Bugün Nazlı ile buluşacaktım. Fakat acil bir işi çıktı bu yüzden akşam evde buluşacağız onunla . Saat 08.08 geçiyordu. Biraz yürüyüş için harikaydı hava dun aksam çok fazla yağmur yağmış. Ve çok güzel kokuyor hava çıkarken. Rüzgarla ayni anda çıktım kapıdan.
- Günaydın güzelim.
- Günaydın tatlım.
- Nereye böyle ?
- Yürüyüş yapacaktım.
-Hmm iyi iyi yürüyüşler o zaman sana
- Sen nereye ?
- Bir küçük işim var .
- Kolay gelsin
- kolay gelsin mi ?
Gülümsemiştim ve - evet - demiştim. Sahile doğru yıl alıyordum. Ardından bir banka oturdum. Bir yandan martıları izliyorum. Bir yandan denizin rüzgarın dalgaları savurduğunu izliyorum. Aslında ben nasıl Rüzgar'a ben aşık mi oldum. Yoksa sadece bir hoslanti veya sevgi mi bu

belki buna "aşk " mi denir şuanlik bilinmez ama ben onu seviyorum. Bilirim ki aşık olmakla sevmek arasında dağlar kadar fark var çünkü;

" Herkes sevebilir ama herkes aşık olamaz " . Sanki evren beni ona itiyor gibi neden böyle bir şey hissediyorum ki . Evet o benim sevgilim. Peki hep sevgilim mi kalacak ? Yoksa bir zamanlar için mi bu durum. Telefonun çalmasıyla irkildim . Nazliydi arayan. Nazli: sana çok güzel haberlerim var Rüya hemde çok.
" Ne oldu ? Birkaç saat sonra geleceğim. O zaman duyarsın". "Şimdiden meraklandırdin beni " . "Bekle birkaç saat sonra duyarsın."
Eve gelmiştim Pouili uyuyordu çok tatlıydı. Bir anda uyandı tabii onlar çok iyi işitirler . Yanıma geldi kucağıma aldım. "Ah canim benim sen ne kadar da tatlısın böyle " .
Miyavliyordu. Ona mamasindan ve biraz su koydum . Bir anda kapı çaldı. Kapıyı açtığımda Pelin 'i görmüştüm. "Müsait misin" . "Tabii buyurun, bir sey mi oldu ?" "Yok hayır ya sadece eğer müsaitsen sana oturmaya gelicektik Enes ve abimle ". "Tabii gelin bekliyorum . Hem Nazlı 'da gelicek ". "İyi" gülümseyerek . Nazlıyı aradım
- "Nnerdesin saat 19 .10 hadi seni bekliyorum. Bu arada Pelin, Rüzgar ve Enes gelicke oturmaya birazdan" .
- "Tamamdır . Çıkıyorum zaten 10 dakikaya oradayım."

Enes : Rüzgar Halil amca nerede ?
"Evde o " Nazlı " ee müjdemizi isterim." "Hakikatten sen ne söyleyeceksin merak ediyorum ". "Ben Mehmet Ali ile çıkmaya başladım, ve beni çok seviyor." Emin : "oo hayırlı olsun kanka ". "Eyvallah kanka " . Enes: "lan bir tek biz sap kaldık abi ben yakışıklıyım da niye kimse çıkmadı şu hayatıma vay anasını be " Emin : "aaa Enes darılırım bak oğlum bizden başka en iyi çift var mi ? " Emin 'in dediği şeye hepimiz gülmüştük bir tek Rüzgar gülmemişti. Ardından Ens :" tabe öledir efenim ." Sanki Rüzgar ' in canı sıkkındı. "Rüzgar neyin var sevgilim ?" " Hea anlamadim "
"Neyin var diyorum durgun gibisin "." He yok ya iyiyim sorman yeterli birtanem ." "Pencereyi açın aşk kokuyor ."
Enes yine yaptı yapacağını. Ardından pasta sipariş verdik .
Aradan biraz zaman geçtikten sonra kapı çaldı. Kapıyı açtığımda karşıma çıkan babamdı. Elinde bir silah vardı .
"Nerede o şerefsiz! " kapıyı hızlıca tekme attı ve içeri girdi .
"Baba sakin ol ne istiyorsun kim bu ?" "Rüzgar baban nerde?" Babam çok sinirliydi. Sonra tamda evin içine giren Halil amcayı gördüm. "Vay şerefsiz sen nasıl bir oro*pusun
lan." "Sakin olur musun Hasan sen ne dediğinin farkında mısın şuan?" Tansiyonlar yükseldi. Babam: "sen nasıl benim karımla ilişki içerisinde olursun lan şerefsiz ." "Bak beni dinle Hasan sakinleş ilk önce ." "Ne sakinleş lan sen benimle dalga mı geçiyorsun." Enes : dalga burda geçilemez denizde olur " diye mırıldandı. Ama ben duymuştum. Bir anda gülecektim ama gerçekten o sırada tansiyonlar yükseliyordu. Babam ne diyordu nasıl olur bu? neler oluyor hâlâ anlamış değilim. Babam: "doğru mu lan bu doğru söyle !" Babam sinirlenmişti. "Bak sakın ol !"
"Doğru söyle bana dedim sana! Evet degil mi ?" Babamın o sıradaki çaresizliğini görüyordum. Halil amca başını salladı. Evet anlamında ama bu nasıl olur annem babamı aldatıyor muydu peki nereden taniyor annem Halil amcayı . Aklımdan bu sorular geçerken Rüzgar elini yumruk yapmıştı. Çok sinirliydi herhalde ama o babasını seviyordu . Babam:"demek öyle ha" babam silahı kaldırdı.
Emin : "sakın olun efendim lütfen bakın elinizden bir kaza filan olucak lütfen indirin o silahı ". "Bu saatten sonra olacaksa olsun ." Bir silah sesi ! gözlerimi kapattım . Ve kulaklarımı. Halil amca vuruldu mu ? Çok tedirginim ellerim titremeye başladı. Gözlerimi yavaş yavaş açtım . Ani bir şok geçirdim o sırada. Her şey durmuş gibiydi kalbim ağırdı. Rüzgar yerdeydi . O Vuruldu. "Baba sen ne yaptın, sevgilim bana bak nolur gözünü aç bana bak dedim sana! ben yanındayım, ambulans çağırın !" Babamın elinden silah düşmüştü. Enes 'in gözünden o zaman yaşlar akıyordu. Emin ambulansı arıyordu. Pelin ise şok geçirmişti sanki. Başı kollarımdaydi Rüzgar 'in
O zaman çok çaresizdim. " Lütfen sevgilim kalk ve elimden tut ve yine çiçekler aşık olsun aşkımıza yine dolaşalım senle ."
O sırada dudaklarım dudaklarına degmişti. Gözlerimden yaşlar akıyordu. Onu çok seviyorum onu kaybetmek istemiyorum hayır bu olmayacak .
Doktor : durum nedir? Hızlı bir şekilde sedyeden indiriyorlarďı Rüzgar 'ı . "Silah vurulması" dedi bir sağlıkçı
Halil amca : oğlum ne olur kalk hadi lütfen kalk ." Gözlerimden hala yaş akıyordu. Enes : "sen ne diyorsun ya dostum senin yüzünden vuruldu sen ne diyorsun! "
Yere oturmuştum . Onunla yaptığımız anılar gözümün önünden geçiyordu. Ameliyata alındı.

"Bugün güneş bizim için doğacak mi sevgilim "